Ben kızıma sevgimi hiç gösteremedim

Güncelleme Tarihi:

Ben kızıma sevgimi hiç gösteremedim
Oluşturulma Tarihi: Şubat 22, 2006 00:00

Ünlü koreograf ve ajans patronu Uğurkan Erez, yıllarca ön plana çıkarmaktan kaçındığı kızı Billur ile Kelebek objektifinin önüne geçti. Ayrı geçen yılların zorluğunu bu röportajda anlatan baba-kız, şimdi geçmişin hesaplaşmasını değil, iş dünyasında Erez fırtınası koparmanın planlarını yapıyor.

Koskoca bir çocuğunuz var ve bundan neredeyse kimsenin haberi yok. Kaç yaşında oldu kızınız?

Uğurkan Erez:
Billur 25 yaşında ve benim hayattaki en büyük servetim. Bilgi Üniversitesi Halkla İlişkiler Bölümü’nü bitirdi. İngiltere’de yabancı dilini ilerletti. Ardından bana tasarım okuyup stilist olmak istediğini söyledi. Ona destek verdim. Şimdi stilistlik okuyor. Çünkü annesi mimar ve çizimi çok iyi... Bende de sanat ruhu var. Bir de Erez soyadı tabii... Bu camiada güzel şeyler yapacağına inanıyorum.

- Billur Hanım, biraz da siz kendinizden söz eder misiniz?

Billur Erez:
Önceleri moda eğitimi almak gibi bir fikrim yoktu. Açıkçası babam bu işin içinde olmasaydı, ben de burada olmazdım.

- Babanız için ne söyleyeceksiniz?

B.E:
O çok tatlı bir babadır. Ayrıca hiperaktiftir. Onun şu an yaptıklarını ben bu yaşta yapmayı göze alamam. Uğurkan Erez’in kızı olarak farkımı ortaya koyup, bir şeylerin üstesinden gelmem lazım. En büyük hayalim de benim çizgilerimin babam tarafından tanıtılması...

- Çok yoğun çalışan bir adam ama... Bu tempoda sizinle yeterince ilgilenebiliyor muydu?

B.E:
Babam pek boş vakti olmayan biri. Çoğu zaman ona benimle ilgilenmesi gerektiğini söylüyordum, bundan hep şikayetçiydim. İçimden kızıyordum bile... Şimdi anlıyorum ki zaten ilgilenmek adına elinden geleni yapıyormuş. Gerçek hayat iş yaşamında başlıyormuş. Her geçen gün babamı daha iyi anlıyorum, artık eski şikayetlerim kalmadı.

- Şimdi kızınızı iş yaşamında görmek sizi gururlandırıyordur...

U.E:
Kızımı bu hale getiren annesidir. Biz annesiyle ayrıldığımızda, Billur 9 yaşındaydı. Tamamen annesinin elindeydi. Ben hayat mücadelesi veriyordum, çünkü maddi açıdan sıfırın altındaydım. Bir şeyler yapmam gerekiyordu. Sonuçta bir evlat sahibiydim ve her anne babanın düşündüğü gibi ben de evladımın ileride kimseye muhtaç olmadan yaşamasını istiyordum. Birtakım şeyleri sadece onun için yaptım. Bana bir şey olursa o rahat etsin diyeydi tüm çabam... Sevgimi çok fazla gösteremedim ama uzaktan onun ne yaptığını hep takip ediyordum. Eski eşim çok değerli ve özel bir kadındı. Zaten çok özel olduğu için evlenmiştim. Olmadı, yürümedi ve ayrıldık. O Billur’u çok iyi yetiştirip bu hale getirdi. Billur çok pozitif bir çocuk. Söylediği gibi, eskiden ona çok zaman ayıramadığım için bana içten içe sinirlendiğini hissediyordum. Ama iş hayatına dalınca beni anladığını düşünüyorum.

- Birlikte geçiremediğiniz o yıllar için hayıflanmıyor musunuz?

U.E:
Tabii ki bunun için üzgünüm. 9’undan 20’sine kadar pek yanında olamadım. Onun yanında olup, çocukluk yıllarını birlikte yaşayıp, o mutluluğu tatmak isterdim. Üzüntülü zamanlarında, problemleri olduğunda bir baba olarak yanında bulunmalıydım. Ama olmadı işte, hayat... Eğer çok zengin olsaydım, belki her şey çok başka olurdu. Ben öğretmen anne ve babanın çocuğuyum. Ailem okutup, belli yaşa getirip, bana karşı görevlerini yerine getirmişti. Onlara yük olmamak adına bu zamana kadar çalışıp çabaladım işte...

Trafik kazası geçirdiğini bilmiyordum

Uğurkan Erez: Geçmişte çok ayrı kaldık ama inşallah bundan sonra hep kızımın yanında olacağım. Billur çok olgun bir çocuk, beni hiçbir zaman üzmedi. Zaten bizim aile biraz enteresandır, birbirimizi üzmemek için sorunlarımızı bile söylemeyiz. Yedi sene önce Billur bir trafik kazası geçirmiş. Onu söylemediler bana, düşünün artık! Oysa o zaman kızımın yanında olmak isterdim... Artık böyle kopukluklar, ayrılıklar yaşanmayacak diye umut ediyorum.

Hayattaki en büyük dayanağım Billur

Billur Erez: Aynı evin içinde anne ve babayla yaşamak tabii ki güzeldir. Çok isterdim zor zamanlarda onun fikirlerini almayı, ama zamanla alışılıyor işte... Çok fazla etkilenmedim açıkçası durumdan. Benim için artık bundan sonrası önemli. Aynı sektörde olacağız, hatta babam benim kreasyonlarımı sunacak. Onun yolundan, soyadına layık bir şekilde ilerleyeceğim.

Uğurkan Erez: Allah’ıma şükrediyorum, iyi ki Billur var. Para da lazım, ama benim en büyük servetim kızım. Billur başarılı olsun, ben de onu izleyip mutlu olayım istiyorum. Bana ne olursa olsun, benim için insanlar ne konuşursa konuşsun, kızım hep aslanlar gibi yanımda. Bana "Başarılı insanlar her zaman taşlanır. Sen benim babamsın, ben senin kızınım" demişti yıllar önce. Billur ve bu sözün bana verdiği güç, hayattaki en büyük dayanağımdır.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!