Bedenimi çok kutsal buluyorum

Yarın akşam Star TV’de başlayacak “Maskeli Balo” dizisinin başrol oyuncusu Burcu Kara’ya yeni dizisi ve kendisi hakkında merak edilenleri sorduk, ilginç yanıtlar aldık.

Yarın akşam başlayacak olan yeni diziniz “Maskeli Balo”nun ilginç bir ismi var. Bunun nedenini biliyor musunuz?

- “Maskeli Balo”, mecazi bir anlam taşıyor ve çok şey ifade ediyor. Dizinin ismi senaryo ortaya çıktıktan sonra belirlendi. Bu projede gerçekliğini bilmediğimiz çok karakter var. Aslında hayatın ta kendisi. Gerçek hayatta insanları tanıyamıyoruz. Herkes işine geldiği karakterlere bürünüyor. Bundan yol çıkarak “Maskeli Balo” ismi konuldu.

Dizinin konusundan bahseder misiniz?

- Dizi bir milletvekili ile kızlarının çevresinde dönen olayları konu alıyor.

“Maskeli Balo”dan beklentiniz nedir?

- Insanlar dizimizi merakla izleyecek ve yeni bölümleri heyecanla bekleyecekler. Çok uzun soluklu ve kaliteli bir işe başladığım düşünüyorum. Ismimi de bu projeye çok yakıştırıyorum.

Canlandırdığınız Zeynep karakteri nasıl biri?

- Çok idealist bir kız. Hikaye, onun eğitim için gittiği Amerika’dan dönmesiyle başlıyor zaten. Muhafazakâr bir ailenin kızı. Ama zaman geçtikçe herkes birbirinin gerçek yüzünü görüyor, o tatlı yuva darmadağın oluyor.

AİLEM ÜZÜLMESIN DİYE YAPAMADIĞIM ÇOK ŞEY VAR

Zeynep ailesi ile aşkı arasında kalacak gibi gözüküyor. Siz böyle bir şey yaşasaydınız tutumunuz ne olurdu?

- Insanın ailesi ve aşkı arasında kalması çok fena bir durum. Ben de hayatımda ikilemler yaşadım. Hâlâ da yaşıyorum. Ailem üzülmesin diye yaptığım ya da yapmadığım çok şey var. Bu anne-baba kadar evlatları da yıpratan bir durum. O yüzden herkesin birbirine yardımcı olması gerekir.

Rol arkadaşınızı Burak Hakkı ile yakın arkadaşsınız. Bu arkadaşlığın temeli ne zamana dayanıyor?

- Aslında tam hatırlamıyorum. Ama Burak ve Sema (Şimşek) benim için çok özeldir. Burak’la yıllardır da konuşurduk beraber çalışsak ne güzel olur diye. Birlikte oynamak bu projede nasip oldu.

Çok dostunuz var mıdır?

- Dostum olduğunu sandığım çok dostum var. Ama gerçekten dostlar mı onu bilemiyoruz. Bunu zaman gösterir.

Kız çocuklarının genellikle babacı bir tarafları olur. Siz de durum neydi?

- Bu durum temel psikolojide de vardır. Hatta kız çocuklarının içten içe evlenecekleri kişide babalarının özelliklerini aradığı konuşulur. Ben de çok babacıyımdır. Kendisiyle genelde iyi anlaşırız.

YAVUZ’LA BİRBİRİMİZDEN SELAMIMIZI ESİRGEMEYİZ

“Romantik Komedi” adlı filminiz 12 Şubat’ta vizyona giriyor. Filmden beklentileriniz neler?

- Romantik Komedi çok samimi bir senaryoydu. Filmin şu an fragmanları yapılıyor. Şubat ayını gerçekten iple çekiyorum. Insanları gülümsetecek, kafalarını dağıtacak bir film oldu.

Film, metropollerde yaşanan kadın-erkek ilişkilerini beyazperdeye taşıyacak. Günümüz kadın-erkek ilişkilerini nasıl yorumluyorsunuz?

- Çok şeyin değiştiğini düşünüyorum. Benim için el ele tutuşmak hâlâ kutsal bir şey. Ben hâlâ çok küçük şeylere bile önem veriyorum. Büyük şeyler içinde acele etmiyorum. Ilişki kavramını ve bedenimi çok kutsal buluyorum. Herkesin de kutsal bulmasını istiyorum. Bu kadar kolay ve yozlaşmış bir gençlik görmek istemiyorum.

Peki aşk hayatınız nasıl gidiyor, hâlâ Yavuz Bingöl ile her an barışacakmışsınız imajı çiziliyor...

- Biz böyle bir imaj çizmedik. Biz ayrıldık ve bunun ötesinde birbirimiz için tek kelime bile etmedik. Herkes hayatına devam ediyor ve bu soruyu artık ikimiz de duymak istemiyoruz.

Bazıları aşk bittikten sonra da dostluklarını devam ettirebiliyor. Siz de onlardan mısınız?

- Bunu lüzumlu bulmuyorum. Ama tabii ki hiçbir zaman da birbirimizden selamımızı esirgemeyiz.

HİPERAKTİF VE SIKILGANIM

4.5 yaşında ilkokula 16 yaşında üniversiteye başladınız doğru mu? IQ’nuzu hiç ölçtürdünüz mü?

- Doğru. Çok uzun ve hızlı bir eğitim hayatım oldu. Bir o kadar da çalışmayı, sınavları seven biri değilim. Bu yüzden o testlere bile tahammül edemiyorum. Çok sıkılgan ve hiperaktif bir yapım var.

Sizin özel bir çocuk olduğunuzu kim fark etti?

- Annemdi. Ben dört buçuk yaşındayken o birinci sınıflara eğitim veriyordu. Çalıştığı köyde bakıcı olmadığı için beni mecburen sınıfa götürüp sıraya oturturdu. Benim diğerleri ile eşit duruma gelmem bir ay bile sürmedi.

YAŞIM İLERLEDİKÇE HAYIR DEMEYİ ÖĞRENİYORUM

Süper güçleriniz olsaydı ve birisini cezalandırma şansınız olsaydı kimi cezalandırırdınız?

- Bu dünyadaki ekonomileri yaratan ve savaşlara sebep olan birkaç aile var. Direk onları yok ederdim.

Nerelerde takılırsınız?

- Istanbul’da çok sevdiğim mekanlar var. Pek kimselerin bilmediği tarihi yerlerdeki mekanlara gitmeyi seviyorum.

Tarihte birinin yerine geçme şansınız olsaydı bu kim olurdu?

- Son dönemlerde Hürrem Sultan’a taktım. Onun yerinde olmayı çok isterdim. Osmanlı Imparatorluğu’nun akışını çok bencilce değiştirmiş. Onun yerinde olup çok daha iyiye çevirebilirdim her şeyi.

Balık burcusunuz. Burcunuzun özelliklerini taşıyor musunuz?

- Fena halde taşıyorum ama yaş ilerledikçe galiba biraz daha sertleşebilmeyi, biraz daha hayır diyebilmeyi öğreniyorum.