Koruma müdürü, yemeğin sonuna doğru eğilip ‘Başbakanım, gazeteci arkadaşlar dışarıda ne yapalım?’ diye sorduğunda, kebabın ve sohbetin lezzetini de alan Başbakanım ‘bırakın ya gelsinler, onlara da ikram edelim ‘dediğinde, ‘Ya bir protokol cinayeti daha işleyip, şu adama sarılıp öpsem mi’ diye düşünmedim değil.İDDİAYA göre yaşadığımız çöl sıcağından daha sıcak bir samimiyet zuhur etti. Ama bu çöl sıcağının bunaltıcılığından uzak bir sıcaklık. Bilakis insanı içine çekiyor ve kendini hoş hissetmesini sağlıyor. Çünkü, Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı, bakın bütün samimiyet ve sevimliliğiyle sizinle size özgü bir anı, sizin gibi yaşıyor. Hani bir
film anlatımı gibi olacak ama zaten bir film karesi gibi: SOKAK ARASINDA MÜTHİŞ BİR KEBAPÇIHasan Kaçan ve Kadir Çöpdemir üstad Necip Fazıl Kısakürek’in 100’üncü doğum yılı etkinliği çerçevesinde, AKM’deki gösteriye katılırlar. Gösterinin arasında Başbakan’la konuşurlar. Hasan Kaçan aldığı kilolardan şikayet eder ve bunun müsebbibinin Kadir Çöpdemir olduğunu söyler. Başbakan sorar ‘Neden?’ Çünkü Çöpdemir, gizli lezzet şahikalarının yerini bilen bir
yemek sevdalısıdır. Başbakan ‘Ya o zaman, neden hep beraber bir yere gidip bir şeyler yemiyoruz?’ sorusunu patlatır. Kaçan ve Çöpdemir birbirlerine bakar ‘Aman efendim, ciddi misiniz?’ dercesine şaşkın bir ifadeyle Başbakan’a dönerler. O hemen durumu kavrar ve ‘Evet, evet çok ciddiyim. Bir yerlere gidip birşeyler yiyelim’ der. Çöpdemir atlar. ‘Efendim sizi çok primitif sokak arasında ama temiz ve lezzetli bir yere götürebilir miyim?’ Başbakan ‘Nereye istersen’ der. İşte burada Çöpdemir ve Kaçan’ın tarihsel sorumluluğu başlar. Hedef; Aksaray Sofular Mahallesi’nin lezzet abidelerinden ‘Kebap 63’tür. TADINDAN YENMEZ KEBAP GECESİ OLDUDoğrusunu isterseniz. Hadiseyi bir film karesi gibi sunmakta hiç de haksız değilim. Tayyip bey bu ülkenin Başbakan’ı, en sevilen lideri. Yakıcı ve doğal bir samimiyeti taşıdığını kimseye anlatmak bildirmek durumunda değil. Ama Tanrı’ya şükürler olsun ki, biz bunu an ve an yaşayarak kavradık. Türkiye Turgut Özal’dan sonraki en doğal, en sıcak ve en ‘biz gibi’ lideriyle beraber. Yemekte Hasan Kaçan’la paylaştıkları mutena Kasımpaşa anıları, Kadir Çöpdemir’le Fenerbahçelilik üzerine ‘Ekmek Teknesi’ ve ‘Kurtlar Vadisi’nin değerli senaristleri Raci Şaşmaz ve Bahadır Özdener’le Türk Sineması üzerine doyumsuz lezzette, muhabbetler ardı arkasına gelişti. Kebap 63’ün lezzetleri de, buna ilave edilince gece tadından yenmez bir hal aldı. Protokolün gri kurallarını hiçe saydık. (‘Başbakanım ceketimi ve papyonumu çıkartsam, protokolü katleder miyim?’ sorusuna gelen cevap, tatlı bir kahkahaydı. ‘İyi olur, iyi olur. Biz papyon meraklısı değiliz’ dedi.) Tamam kabul ediyorum, Sayın Başbakan’a kendi elceğazımla ‘Başbakanım bu yavru ağlar, bunu indirmeniz lazım’ şeklindeki prezentasyonumla yedirdiğim patlıcanlı kebap dürümü, Başbakanımızın kıymetli doktorlarının benden nefret etmesine sebep olabilir... Çünkü Başbakan bile, ‘Ya Kadir, ileri mi gittik?’ diye sormak durumunda kaldı...Valla, ileri gittik. Başbakanla hem tatlı tatlı sohbet ettik, hem güzel güzel kebap yedik. GAZETECİLERE DE ALIN, İKRAM EDELİMBu arada, AKM’den hareket etmeden önce ‘aman, biz bizeyiz’ kararı cevval ve cabbar Türk basın mensuplarının çalışma azmiyle bir miktar bozuldu. Çünkü gazeteci arkadaşlar yerimizi keşfetmişler. Koruma müdürü, yemeğin sonuna doğru eğilip ‘Başbakanım, gazeteci arkadaşlar dışarıda ne yapalım?’ diye sorduğunda kebabın ve sohbetin lezzetini de alan başbakanım ‘bırakın ya gelsinler, onlara da ikram edelim ‘dediğinde, ‘Ya bir protokol cinayeti daha işleyip, şu adama sarılıp öpsem mi’ diye düşünmedim değil. Yani gecenin bir kör vakti, samimiyete zerafeti de eklemiş oldu Sayın Başbakan. Ne denebilir ki, toruna torbaya anlatılacak şahane bir öykü yaptık. KARİZMASININ FARKINA VARDIKBaşbakanın ışıltılı karizmasının biraz daha farkına vardık. Onu arabasına bindirip uğurlarken konuştuğumuz şey, bir daha ki sefere bir başka lezzet şahikasında aynı muhabbeti çevirmekti.Cimbomlu Kaçan’la makaraFenerbahçeliliği tescilli Sayın Başbakan, konumu itibariyle belli bir mesafeyi korumakla mükellef olduğunu belirtmesine rağmen, ortamın samimiyeti icabı, kabarık Fenerbahçelilik damarını da ortaya koydu.
Galatasaray’ın transferde zayıf kaldığından Fener’in transferde daha iyi olduÄŸundan dem vurulup ‘Ooo... Bu sene daha rahat götürürüz iÅŸi’ yollu karşılıklı cümlelerle umutlar tazelendi. Biz maziye uzanarak nasıl Fenerli olduÄŸumuzu anlattık, o maziye uzanarak eski Fener’den bahsetti. Åžampiyon takımın ÅŸampiyon taraftarlarının gönül rahatlığıyla, Hasan Kaçan’ın Galatasaraylılığıyla epeyi bir makara yaptık. Geliyorum deyince ÅŸaka sandımKebapçıda yemeÄŸin mimarlarından Hasan Kaçan, AKM’deki anma toplantısının sonunda ‘Allahaısmarladık’ demek için ErdoÄŸan’ın yanına gittiklerini söyledi. Kaçan gerisini şöyle anlattı: ‘KarşılaÅŸtığımızda samimi konuÅŸmalar baÅŸladı. Yemekten bahsedince de, ‘Tamam siz gidin ben geliyorum’ dedi. Åžaka yapıyor diye düşündüm. Çünkü bir keresinde Meclis’e gitmiÅŸ, BaÅŸbakan’la karşılaÅŸmıştım. ‘Burada ne arıyorsun?’ demiÅŸ ve ben de ‘Milletvekili oldum’ demiÅŸtim. Herhalde bunun karşılığı olarak, kafa yaptığını düşündüm. ‘Hazırlayın, ben geliyorum’ dedi. Gittik önceden kebapçıya. Bizden önce korumalar gelmiÅŸ. O zaman geleceÄŸi de kesinleÅŸmiÅŸ oldu. Ä°lk defa bir BaÅŸbakanla bu kadar güldük.’Böyle izledilerBaÅŸbakan Recep Tayyip ErdoÄŸan, Ekmek Teknesi ile Kurtlar Vadisi dizilerinin oyuncuları Kadir Çöpdemir, Hasan Kaçan ve Necati ÅžaÅŸmaz’la birlikte Aksaray’daki ’Kebap’s 63’den çıkarken, pijama ve fanilalarıyla camlara çıkan sokak sakinleri, ‘Türkiye seninle gurur duyuyor’, ‘En büyük Tayyip, baÅŸka büyük yok’ sloganları attı.Â
button