Barıştan yana kim varsa dostumuz olsun

Güncelleme Tarihi:

Barıştan yana kim varsa dostumuz olsun
Oluşturulma Tarihi: Kasım 22, 2012 00:00

Ertan Saban ve Özgül Kavruk Seçkin, çarşamba akşamları TRT 1’de yayınlanan “Sakarya Fırat” dizisinde iki teröristi canlandırıyor.

Haberin Devamı

SETTEN KARELER FOTO-GALERİ   

Poyraz Timi’nin tehlikeli düşmanı Teo’ya hayat veren Saban, bu acımasız adamdan en az seyirciler kadar nefret ediyor. Jiyan’ın yaptıkları yüzünden sokakta sert tepkiler almaktan çekinen Seçkin de “Dışarıda kendimi kamufle ediyorum” diyor.

Ertan Saban (Teo)  

* Ertan Bey, bir süredir herhangi bir işte yer almıyordunuz. Bu bekleme süreçlerinde bir bunalım oluyor mu, yoksa bu mesleğin cilvesi gözüyle mi bakıyorsunuz duruma?
- Vallahi ister istemez bekliyoruz, piyasanın durumu malum. Ama öyle zamanlarda bunalıma girmiyoruz. Beğendiğimiz işte çalışıyoruz...

* Peki neler yaparsınız o bekleme süreçlerinde?
- Arkadaşlarımla görüşürüm, tiyatro oyunlarını izlerim, memleketime giderim...

* Mesleğiniz gereği çok geziyorsunuz. Kendinizi hiçbir yere ait hissetmediğiniz oluyor mu?
- Çok sevdiğim bir hocamın güzel bir lafı var; “Oyuncunun vatanı olmaz” diye. Tamamıyla katılmasam da bana hep enteresan gelmiştir bu söz. Kamera neredeyse biz oralıyız. Şimdi de Ispartalıyız işte.

EVRENSEL OLMAK İÇİN ÖNCE LOKAL OLMAK LAZIM
* Katılmadığınız nokta ne o sözde?
- Ben yine tiyatromu, filmimi, sinemamı temelde Türkiye’de yapıyorum. Makedonya’da da yapıyorum ama neticede Türk oyuncusuyum. Evrensel olmak için önce lokal olmak lazım.

* Oyunculuk yetenekle başlar, deneyimle pekişir. Her deneyimlediğiniz iş, size artı değer olarak dönüyor mu?
- Televizyon için öyle bir şey söyleyemeyeceğim. Şartlar malum. Burada herkes haklı olarak hızlı çalışıyor. Hızlı çekiliyor, hızlı oynanıyor, hızlı tüketiliyor... Ama söylediğiniz, tiyatro için söz konusu olabilir.

* Oyuncuların bir projeyi kabul etmesinde oynayacağı karakter önemli rol oynar. Sizin “Sakarya Fırat”ı kabul etmenizin nedeni de rolünüz müydü?
- Hayır, Osman Sınav’ın projesi olmasıydı. Teo kim ki? Ben Teo’yu sevmiyorum. Sevilecek bir tarafı yok zaten. Aslında oynaması eğlenceli, o anlamda seviyorum ama yaptıklarını tasvip etmiyorum. Onunla hiçbir ortak noktam da yok. İnşallah hayatım boyunca da olmaz. Allah korusun.

MESLEĞİMİ SORDUKLARINDA VETERİNERİM” DİYORUM
* “Oyunculuk çok da önemli bir iş değil” demişsiniz. Hâlâ böyle mi düşünüyorsunuz?
- Evet, oyunculuk da normal bir iş. Ben sadece işimi yapmaya çalışıyorum, diğer kısmı düşünmüyorum. Zaten ben önce veterinerlik okudum, sonra konservatuvarı bitirdim. Mesleğimi sorduklarında “Ben veterinerim” diyorum.

* Peki neden veterinerken oyuncu olmak istediniz?
- Hayatında bir boşluk olunca, ne yapmak istemediğini bilemeyince genellikle oyuncu olur insan. En azından bende öyle oldu. Bir boşlukta kaldım, konservatuvara girdim.

* O boşluğu doldurdu mu oyunculuk?
- Doldurmayı deniyor hâlâ. Ama çok çok önemli bir iş değil benim için. Başka iş de yapabilirim. Hatta bu dizi bitince beni yanına al, beraber çalışalım. Asistanın olurum.

TİYATROYU HERKES YAPAMAZ
* Oyunculuktan basit bir işmiş gibi söz ediyorsunuz. Herkes oyunculuk yapabilir mi sizce?
- Büyük abilerim kızacaklar ama öyle. Tabii bunu sinema ve televizyon oyunculuğu için söylüyorum, tiyatro için değil. Altını kırmızı çizgiyle çizerek söylüyorum; tiyatroyu herkes yapamaz. Tiyatro için o havayı soluman, usta-çırak ilişkisi yaşaman, eğitim alman ve özverili olman gerekiyor.

* Neden uzun zamandır tiyatro yapmıyorsunuz?
- Herkes yaptığı için. Belki biraz da zamanım olmadığından...

* Sete gelirken, arabada şiir okudunuz. Sık sık okur musunuz?
- Evet. Çok yakınlarım etrafımdaysa, elimden geldiğince okumaya çalışıyorum.

* Siz yazıyor musunuz?
- Eskiden birkaç tane yazmıştım. Ama şimdi onları okumamı isteme lütfen...

TERÖRİZMİ TAVSİP EDEN VAR MI?
* Teo’yu sevmediğinizi söylediniz. Çekimler sırasında hiç “Bu kadarı da olmaz artık” dediğiniz oluyor mu?
Ertan Saban: Oluyor tabii ki. Teo’nın yaptıklarını hiç tasvip etmiyorum, kim tasvip eder ki? Dünyada terörizmi seven, tasvip eden var mı?

* Birileri var ki terör devam ediyor...
- Ben onları anlamıyorum, anlamaya da niyetim yok. Barıştan yana kim varsa dostumuz olsun.

Haberin Devamı

Özgül Kavruk Seçkin (Jiyan) “Senden nefret ediyorum” diyene teşekkür ediyorum

* Özgül Hanım, “Sakarya Fırat”ın Jiyan’ı olmak istemenizin nedeni neydi?
- Osman Hoca’dan (Sınav) teklif geldiğinde, sırf işin içinde o olduğu için kabul etmeye meyilliydim zaten. Ofisine gittim, Jiyan’ı anlattığında tüylerim diken diken oldu, hemen kabul ettim.

* Tüylerinizi diken diken edecek ne anlattı size?
- Biraz özel şeyler. Anlattıkları, benim karakteri ortaya çıkarmamda da çok işime yaradı. Şu kadarını söyleyeyim; Jiyan, çok ikilemli bir kadın. Hep uçlarda yaşıyor. Osman Hoca onun için “Buzun soğukluğuyla ateşin yakıcılığı bu kadında tek vücut” diyor. Hiç deneyimlediniz mi bilmiyorum ama ikisi de teninize değdiğinde yakar, ateş mi yoksa buz mu olduğunu fark edemezsiniz. Jiyan’ın bir geçmişi, bir derdi var, bu benim için önemliydi. İyi ya da kötü bir şey anlatıyor. Çok da istikrarlı. Bunlar benim için Jiyan rolünü üstüme giymeme sebep olan şeylerden birkaçı...

* Geçmişinde neler var Jiyan’ın, neden dağa çıkmış bu kadın?
- Geçmişinde çok acı var. Çok öfke var. Aynı zamanda inanç var ve çok ciddi bir hırs var...

TEPKİ ÇEKMEMEK İÇİN DIŞARIDA KENDİMİ KAMUFLE EDİYORUM
* Jiyan karakteri sizi etkiledi mi?
- Hayır. Oynadığım her karakterden etkilenirsem şizofren olurum. Bir gün hayat kadınını oynuyorsun, başka bir gün teröristi ya da akıl hastasını. Bunların hepsinden bir parça alırsan bile yandın!

* Sizin için Ekşisözlük’te “Türkiye’de kötü rolünü en iyi oynayan kadın” yorumunu yapmışlar...
- Sağ olsunlar. Bu benim için iltifat. Evet, çok uzun yıllar kötü karakterleri oynadım. Çok da keyif aldım. Oynadığım her kadın, benim kadınlarım. Hepsinin anlattığı bir şey var. Bunları anlatabildiysem, benim için büyük başarı. İnsanlar beni sokakta gördüklerinde “Senden nefret ediyorum, seni bir kaşık suda boğmak istiyorum” diyorlarsa, ben “Teşekkür ederim” diye karşılık veriyorum.

* Jiyan rolüyle sokakta sert tepkiler aldınız mı?
- Çok ciddi tepkiler almadım, çünkü sokakta dolaşmaya çok fazla vaktim olmadı. Ama geçen gün çiftliğe at binmeye gittim, orada bayağı laf yedim. Anlattığımız konu çok hassas olduğu için dışarıda kendimi biraz kamufle ediyorum. Çünkü insanlar tepki verirse, bu haklı bir tepki olur. Onu yaşamayı istemiyorum.

Haberin Devamı

ASLINDA PAMUK ŞEKER GİBİYİM
Dışarıdan çok sert biri gibi görünüyorsunuz, gerçekten öyle misiniz?
Özgül Kavruk Seçkin: Yeni tanıştığım kişiler genelde benden pek hoşlanmazlar, beni ukala, sert ya da agresif bulurlar. Yüz hatlarım da sert ama pamuk şeker gibiyim aslında. Bunu yakın arkadaşlarım da hep söyler.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!