Bakanlık koltuğundan tarlaya Ankara’dan Söke’ye

Güncelleme Tarihi:

Bakanlık koltuğundan tarlaya Ankara’dan Söke’ye
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 06, 2013 00:00

Eski Maliye Bakanı Zekeriya Temizel, Söke Atburgazı’nda kendine son derece organik bir hayat kurmuş. Temizel’le beslenmeden girdik, güzellikten çıktık, yağlar süründük, sabunları kokladık, şifalı otların, tohumların dünyasında kendimizi kaybettik

Haberin Devamı

Temizel, artık Söke Atburgazı’nda kendine yeni bir hayat kurmuş, demircisinden marangozuna taze dostluklar edinmiş. O sert mizaçlı, çatık kaşlı adam gitmiş yerine güler yüzlü, hoş sohbetli bir adam gelmiş. Güne erken başlama ritüeliyse siyaset günlerinden yadigâr. Sabahın 06.00’sında uyanıp köpeği Püskül’le yürüyüşe çıkıyor. Yürüyüşten sonra da siyaset günlerindeki gibi saat 07.30’da işinin başında oluyor. Yaptığı işe öyle gönül vermiş ki nasıl akşam olduğunu bile anlamıyor.
Hikâye, Zekeriya Temizel’in siyaseti bırakmaya karar vermesiyle başlıyor. Siyasi birikimleriyle iş yapmamak istiyor. “Maliye Bakanlığı yapmış bir kişi gidip mali müşavirlik mi yapsın? Asla olmaz!” diyor. Hayatına bambaşka bir yön veriyor. Ve ortaya Türkiye’den sonra yurtdışına da açılan ‘Tabia’ markası çıkıyor.

Haberin Devamı

ÇEKİRDEĞİ SIKTI YAĞINI ÇIKARDI

Temizel’in eşi de kızı da doktor. “Son yıllarda yaptığım işin mesleğimle ilgisi yok gibi görünse de aslında bu da ekonominin başka bir kolu” diyor. Bu işte yalnız değil, arkasında 11 profesörden oluşan bir bilim kurulu var. Birlikte uzun soluklu tartışmalar yapıyorlar. 4 yıldır bu kurulun çok iyi bir öğrencisi olduğunu söylüyor. O kendisini ‘öğrenci’ olarak görse de birlikte çalıştığı ve onu tanıyan herkes ona “Hocam!” değil, “Bakanım!” değil, “Patronum!” değil “Baba” diyor.
Günlük hayatta ekmek diye yediğimiz yalnızca beyaz un, şeker ve nişastadan ibaret. Buğdaya besin değerini kazandıran buğday ruşeymi unun raf ömrünü azalttığı için ekmekten ayrılmak zorunda kaldı.“Eğer buğdayın en önemli kısmını yani buğday ruşeymini çöpe atarsanız omega yağ asitlerinden ve antioksidanlardan eksik kalırsınız” diyor Temizel. Eksik kalmayalım diye atılmış olan buğday ruşeyminin yağını çıkartıyor. Sadece buğday ruşeyminin değil şeftali, kayısı, erik, karpuz, kavun ve nar gibi pek çok meyve çekirdeğinin, tohumun da yağını çıkarıyor. Bu yağları kullanmak için belli bir yaşta olmanıza gerek yok. Çünkü yağların hepsi doğanın kucağından geliyor. Zekeriya Temizel “Eğer insanlar meyveleri ve sebzeleri mevsimine göre tüketirlerse bu yağları direkt almış olurlar” diyor.

Haberin Devamı

Genç kalma sırrı ne?

65 yaşındaki Temizel siyaset günlerinden çok daha dinç. Hayat dolu, gözlerinde inanılmaz bir ışık ve heyecan var. Kendi formülünü de merak etmeden duramıyorum. Formülü basit: Her sabah yürüyüşten sonra aç karnına 1 tatlı kaşığı çörek otu yağı ve 2 tatlı kaşığı buğday ruşeymi yağı içiyor. Buğday ruşeymi sabunundan vazgeçmiyor ve asla şampuan kullanmıyor. Kendi kullanmadığı gibi ev halkına da kullandırmıyor. Meyveyi, sebzeyi mevsimine göre tüketiyor.

Siyasetin organiği olur mu?

Bir bitki doğal ortamında, herhangi bir ilaç ve vitamin enjekte edilmeden yetişiyorsa organiktir. Organik siyaset de kendi doğal ortamında yetişecek olan siyasettir. Dayatmalar olmamalı. Siyasete devamlı hormon verilmemeli. Eğer siyasete hormon verilirse organik olmaktan çıkar. Bugünkü ortam büyük ölçüde hormonlu. İnsanlar neyi talep ediyorsa, siyaset onu üretmeli. İnsanlara hormon verilip, ‘Sen bunu yut… Buna göre davran’ denmemeli.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!