Ayakkabı dünyasının son yıldızı

Güncelleme Tarihi:

Ayakkabı dünyasının son yıldızı
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 01, 2010 00:00

Onun için ayakkabı dünyasının son yıldızı diyorlar. Rupert Sanderson’ın (42) ayakkabılarına bakınca, bunu anlamak hiç zor değil. 2008’de British Fashion Awards’da ve hemen ertesi yılki Elle Style Awards’da “Yılın Aksesuvar Tasarımcısı” seçildi. Kendi koleksiyonu dışında, Karl Lagerfeld için de özel tasarımlar yapıyor. Kreasyonları Türkiye’de bir kaç sezondur V2K Designers mağazalarında satılıyor. Sanderson ile “üzerinde düşünülmüş” diye tanımladığı ayakkabılarını konuştuk.

Siz de tıpkı Jimmy Choo’nun yaratıcısı Tamara Mellon gibi Malezya’nın Penang adasında doğmuşsunuz. Adanın havasından olsa gerek, en iyi ayakkabı tasarımcıları oradan çıkıyor.
- Ah, belki de. Ya da suyundan... Biz İngiltere’de böyle demeyi tercih ediyoruz.

32 yaşında başarılı bir reklamcılık kariyerine veda edip, Cordwainers’da ayakkabı yapımı üzerine eğitim almaya karar vermişsiniz. Ayakkabılara olan ilginizi ne zaman keşfettiniz?
- Bu ilgi hep vardı aslında. Aklımın bir köşesinde öylece duruyordu. Yaşınız ilerledikçe hayatta gerçekten ne yapmak istediğinizin daha net farkına varıyorsunuz. Ayakkabı tasarımı da benim için hayatımı sorguladığım bir dönemde ortaya çıktı.

Kendi markanızı yaratmadan önce bir süre İtalya’da yaşadınız. Ve burada Sergio Rossi, ardından da Bruno Magli markaları için çalıştınız. İtalya’daki tecrübelerinizin size neler kattığını düşünüyorsunuz?
/images/100/0x0/55eaaff9f018fbb8f8904f50

- Tek kelimeyle, hayatım değişti. Eşimle bile orada tanıştım. İyi bir ayakkabının nasıl yapıldığını, kaliteli işçiliğin ne demek olduğunu da orada öğrendim.

Stilinizi nasıl özetliyorsunuz? Sizin diğerlerine nazaran daha bir “iddiasız” yaklaşımınız var. Daha doğrusu sizin tasarımlarınızda gizli bir iddia var.
- “Üzerinde düşünülmüş”, sanırım tarzımı en iyi bu tanım özetliyor. “Az çoktur” yaklaşımı benim için sadece ayakkabılarda değil, her konuda geçerli. Bazen bir tasarımın yarattığı his ve çağrıştırdıkları, tasarımın kendisinden daha güçlü ve ilginç olabiliyor. Bir zamanlar Dieter Rams’ın söylediği gibi: “İyi tasarım, mümkün olduğu kadar az tasarımdır”.

Kendi koleksiyonlarınız, Karl Lagerfeld için koleksiyonlar? Bir yandan da vogue.co.uk’de blog yazıyorsunuz. Nasıl yetişiyorsunuz?
- Çoğunlukla uykumda tasarım yapıyorum. O yüzden gün içinde başka işlere ayıracak çok vaktim oluyor.

EŞİMLE İLK ÇOCUĞUMUZU İSTANBUL’DA YAPTIK

Eşimle ilk çocuğumuzu İstanbul’da yaptık. Gün doğumunda Boğaz’daki vapurlar, Sultanahmet’in karmaşası ve büyüsü, Taksim’de eğlenmek, yaz sezonunun son gününde Burgazada’da kalan tek çift olduğumuzu fark etmemiz? İstanbul’a dair harika anılarım var. Atatürk çok “cool” bir adam. Stiline hayranım.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!