Avrupa masallarının İstanbullu kahramanları

Bir varmış bir yokmuÅŸ! Anlat Ä°stanbul diye bir film varmış... 11 Mart’ta vizyona girecekmiÅŸ. Senaryosunu Ãœmit Ãœnal yazmış. Hikaye 5 masalmış. Filmi 5 ayrı yönetmen yönetmiÅŸ: Ãœmit Ãœnal (Fareli Köyün Kavalcısı), Kudret Sabancı (Pamuk Prenses), Selim Demirdelen (Külkedisi), Yücel Yolcu (Uyuyan Güzel) ve Ömür Atay (Kırmızı BaÅŸlıklı Kız). Borges’ten alınma ‘Kader tekrarlara, çeÅŸitlemelere, simetriye düşkündür’ sözüyle baÅŸlamışlar, beÅŸ hikaye iç içe girmiÅŸ. Film vizyona girmeden bir hafta önce masalın kahramanları Hürriyet Pazar için niye bu filmde oynadılar, neyi oynadılar anlatmışlar. FARELÄ° KÖYÃœN KAVALCISI ALTAN ERKEKLÄ° Klarnetçi Hilmi kayıpları için Ä°stanbul’u suçlarFilm, Fareli Köyün Kavalcısı’na gönderme yapan hikayeyle baÅŸlıyor. Altan Erkekli’nin canlandırdığı karakterin adı Klarnetçi Hilmi. TRT radyosunda çalışıyor, ekstralara gidiyor. Ahırkapı’da yaşıyor. Ama Çingene deÄŸil! Senarist Ãœmit Ãœnal ‘Her aşçı ÅŸiÅŸman olmak zorunda olmadığı gibi, her klarnetçi de çingene olmak zorunda deÄŸil’ diye düşünüyor. Erkekli’nin rolü kilit bir rol. Film onunla baÅŸlıyor, onunla bitiyor. Hilmi karakteri diÄŸer öykülerle iç içe giriyor. Bu bölümü bizzat yöneten, senarist Ãœmit Ãœnal hikayeyi şöyle özetliyor: ‘Fareli Köyün Kavalcısı, temelde bir intikam hikayesidir. Köyün bütün farelerini kavalıyla büyüleyip götüren kavalcı, parasını alamayınca bu sefer köyün çocuklarını peÅŸine takıp götürür. Hilmi karakteri de hayatındaki tüm kayıplar için Ä°stanbul’u suçluyor ve ‘herkesi’ peÅŸine takıp götürmek istiyor.’ Erkekli, yönetmeni Ãœmit Ãœnal’ı övüyor: ‘Çok yumuÅŸaktı. Sesini hiç yükseltmedi. Bu önemlidir, çünkü oyuncular bebek gibidir. Ne kadar sevgiyle yaklaşırsanız o kadar verim alırsınız.’ UYUYAN GÃœZEL NURGÃœL YEŞİLÇAY Saliha 100 yıl sonra uyandığında kendisini babaannesi zannederNurgül YeÅŸilçay projeye ilk dahil olan isimlerden. Yapımcı Erol Avcı senaryoyu göndermiÅŸ. ‘Önceleri oynamak istemedim. Çünkü filmi sırtlanacağım roller istiyordum, EÄŸreti Gelin’deki gibi. Ama senaryodan da çok etkilendim. Bütün kahramanları ben kendim oynamak istedim ama olmaz dediler!’ Filmde Uyuyan Güzel komik bir karakter: ‘Saliha kendini babaannesi sanıyor. 100 yıl uyuduÄŸunu düşünüyor. Uyanıyor, eve gelen hırsızı paÅŸa dedesi zannediyor, aynı zamanda da kocası gibi görüyor. Kadın sıyırmış yani. O yüzden bu rolü oynamak çok zevkliydi.’ Nurgül YeÅŸilçay, Saliha karakteri için çok çalışmış, defalarca Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne gidip hastaları uzaktan gözlemlemiÅŸ, psikologlarla konuÅŸmuÅŸ. KIRMIZI BAÅžLIKLI KIZ Ä°DÄ°L ÃœNER Melek, hain kurtla havaalanında karşılaşırÄ°stanbul’un kurtlarıyla mücadele etmek zorunda kalan Kırmızı BaÅŸlıklı Kız’ı Ä°dil Ãœner oynuyor. Onu Fatih Akın filmlerinden özellikle ‘Temmuzda’dan hatırlayabilirsiniz. O filmdeki karakterinin adı Melek’ti. Bu filmde de öyle. Bu projeye 5 yıl önce dahil olmuÅŸ. ‘Melek, Almancı bir kız olduÄŸu için role beni düşünmüşlerdi. Ama Türkiye’de kriz patladı, film çekilmedi. Geçen sene Ãœmit Ãœnal tekrar teklif etti. Çok sevindim çünkü hayatımda okuduÄŸum en güzel beÅŸ senaryodan biriydi.’ Hikaye Ãœner’in sabah saatlerinde hapisten çıkmasıyla baÅŸlıyor. Sevgilisi için uyuÅŸturucu kuryeliÄŸi yaptığını ve o yüzden hapse girdiÄŸini öğreniyoruz. Ãœner, 12 yıldır Almanya’da tanınan bir oyuncu. Bundan sonra teklif geldikçe Ä°stanbul’a geleceÄŸini söylüyor ama taşınmayı düşünmüyor. ‘Benim evim Berlin’ diyor. PAMUK PRENSES AZRA AKINModern prenses Ä°dil, sokakta sekizinci cüceyle tanışırAnlat Ä°stanbul, dünya güzeli Azra Akın’ın ilk sinema denemesi. Filmde onun hikayesi babasının ölmesiyle baÅŸlıyor. Kötü haberi alan Ä°dil eÄŸitim için gittiÄŸi Amerika’dan apar topar Ä°stanbul’a dönüyor. Kötü bir üvey annesi var. Kendini dünyanın en güzel kadını zannediyor ve Ä°dil’i eroinle öldürmeye çalışıyor. Ondan kaçan güzel kız, Ä°stanbul’da sekizinci cüceyle karşılaşıyor. Azra Akın bu projeye nasıl girdiÄŸini şöyle anlatıyor: ‘Geçen sene Türkiye’ye geldim ve ‘ben hayatta ne yapmak istiyorum’ diye düşündüm. OyunculuÄŸu denemeye karar verdim, ders almaya baÅŸladım. Üç ay sonra yapımcı Erol Avcı, Anlat Ä°stanbul filminden bahsetti. Daha hazır olmamama raÄŸmen kabul ettim. Çünkü rol benim karakterime çok yakındı.’ Azra Akın çocukluÄŸunda masal bağımlısıymış. Evde, okulda, yolda kimi bulsa sürekli masal anlattırırmış. En sevdiÄŸi üç masal Pamuk Prenses, Rapunzel ve Külkedisi.SENARÄ°ST ÃœMÄ°T ÃœNAL (40) Avrupa masallarının Ä°stanbul’da yaÅŸanması fikri hoÅŸuma gittiFilminizde masalların yalan olduÄŸunu yüzümüze vuruyorsunuz... - Evet. Çünkü yalanlar, sahteler. Hayal alemi demek yerine masal alemi deriz biz. Ama masalları küçümsediÄŸimi düşünmeyin. Çünkü benim iÅŸim de masalcılık. Bu beÅŸ masalı seçmenizin özel bir nedeni var mı? - Avrupa masallarının, Ä°stanbul’daki hayatların içinde bir kıvılcım gibi parlayıp sönmeleri fikri hoÅŸuma gitti. ‘Türkiye Avrupalı mı deÄŸil mi’ diye tartışılırken aramızda Külkedilerinin, Pamuk Prenseslerin, Uyuyan Güzellerin yaÅŸadığını iÅŸaret etmek manalı olur diye düşündüm.Filmin sonunda Altan Erkekli ‘Uyan Ä°stanbul, masal bitti’ diye haykırıyor. Af buyurun biraz eski Türk filmlerinde büyük ÅŸehre yeni gelmiÅŸ garibanların ‘YeneceÄŸim ulen seni Ä°stanbul’ diye kafa tutmalarını hatırladım bir an. Sizin de Ä°stanbul’la bir mücadeleniz mi var? - Tüm Ä°stanbulluların bu ÅŸehirle bir mücadelesi var. Yazarken çok farkına varmadım ama çekilirken bir baktım, ‘Anlat Ä°stanbul’un bütün kahramanları bu ÅŸehirden kaçmak istiyor. Ä°stanbul sevgi/nefret iliÅŸkisiyle ve karşılıksız bir aÅŸkla baÄŸlı olduÄŸumuz bir yer. KÃœLKEDÄ°SÄ° YELDA REYNAUD Transseksüel Banu ayakkabıcıya áşık olurYara, Çamur, Kasabanın Ä°ncisi, AteÅŸle YaklaÅŸma ve BaÅŸkalarının Nefesi gibi filmlerden tanıdığımız Yelda Reynaud Avusturya doÄŸumlu. Paris’te tiyatro eÄŸitimi yapmış ve dört yıl Fransız Devlet Tiyatrosu’nda rol almış. Anlat Ä°stanbul’da Banu isimli bir transseksüeli canlandırıyor. Bu teklifi nasıl kabul ettiÄŸini şöyle anlatıyor: ‘Geçen yaz Ãœmit Ãœnal, Selim Demirdelen ve Güven Kıraç beni aradılar. Böyle böyle bir rol var, bir transseksüeli oynayacaksın dediler. Ben ‘Neden ben oynayayım? Gidin bir dönme bulun’ dedim. Ama ‘Biz transseksüel olduÄŸu anlaşılmayan birini istiyoruz’ dediler. Birkaç gün sabaha karşı Tarlabaşı’na gidip gözlem yaptım. Nasıl yürüyorlar, nasıl konuÅŸuyorlar diye baktım.’ Yelda Reynaud’nun gerçek hayatta hiç transseksüel arkadaşı olmamış. ‘Ya da bana söylemediler. Çünkü bazıları gerçekten inanılmaz güzel kadın oluyor’ diyor. Filmdeki transseksüel Külkedisi, kendinden küçük bir ayakkabıcıya áşık oluyor. Masaldaki baykuÅŸ, yaşı geçkin bir travesti olarak karşımıza çıkıyor. Ãœvey anne figürü cinsiyet deÄŸiÅŸtiriyor ve Külkedisi’ni satan pezevenk oluyor. Kız kardeÅŸler ise mesai arkadaÅŸları... Â