AÅŸkın deÄŸil barış özleminin ÅŸarkısı

Güncelleme Tarihi:

Aşkın değil barış özleminin şarkısı
OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 05, 2005 00:00

‘Bir Sevgi Ä°stiyorum’ adlı Nihavent ÅŸarkıyı dinleyenler, sevgiye muhtaç bir kalbin sesleniÅŸini dinlediklerini sanıyorlar. Oysa bu ÅŸarkı, Türkiye’nin bir daha yaÅŸamayı istemediÄŸi, aksine unutmaya çalıştığı kanlı yılların, kanlı günlerin ÅŸarkısı. Ä°nsanlarımızın, sevgiyi, barışı, kardeÅŸliÄŸi aradığı günlerin duygularını yansıtan ÅŸarkısı.Bahar, bahçelerde dallarda tomurcuk açmıştı. Erik aÄŸaçları çiçekler içindeydi. Saksıları cam güzelleri, sardunyalar süslüyordu. Telefonun başındaki genç kız, ahizeden dökülen sözleri artık duymuyordu. Kulakları uÄŸulduyor, beyni zonkluyordu. Aylarca umutlarını baÄŸladığı, geceler boyu adını sayıkladığı, rüyalarında, hayallerinde sıcacık dokunuÅŸlarla sarıldığı sevgili, telefonun diÄŸer ucunda, ondan kopuyordu.‘Olmuyor, olmayacak. Bu aÅŸk yürümeyecek. Göreceksin zaman sana beni de, yaÅŸadıklarımızı da unutturacak!’ diyordu genç adam. OlduÄŸu yerde titreyen, ancak duvara yaslanarak durabilen genç kız, son bir kez inlercesine konuÅŸtu. Bu son bir umut zerresi, son bir yalvarıştı:‘Senden hiçbir ÅŸey istemiyorum, sadece bana sevgini ver. DiÄŸer ÅŸeyler sonradan yola girer. Sana, sevgine muhtacım!’Daha baÅŸka sözcükler çıktı aÄŸzından. O sözcükleri peÅŸ peÅŸe sıralıyor, her sözcüğe bir can kurtaran simidi, yeni bir umut gibi sarılıyordu. Birden radyoda söylenmekte olan ÅŸarkıyı duydu. Bir kadın sanatçıydı ÅŸarkıyı söyleyen:Yılları durduracakGüneÅŸi doÄŸduracakDünyamı dolduracakBir sevgi istiyorumTelefonun ahizesini radyoya doÄŸru uzattı. ‘Duyuyor musun?’ dedi, ’İşte böyle, senden sadece bir sevgi! istiyorum’Sonra bir an durdu ve sordu:‘Duyuyor musun?’Hayır, karşı taraftan ne bir ses, ne bir nefes geliyordu’AÅŸkım’ diye üzerine titrediÄŸi, çok ÅŸeylerini verdiÄŸi adam yoktu telefonun ucunda.Duvara tutunmaya çalıştı, tutunamadı olduÄŸu yere koltuÄŸun üzerine yığılıp öylece kaldı. Telefonun ahizesi telin ucunda sallanıyordu. Hıçkırıklara boÄŸuldu. Radyoda ÅŸarkı devam ediyordu. ‘Deli gibi sevecek, ömür boyu sürecek...’BAÅžKATÄ°P KAVGAYA MÃœDAHALE ETTÄ° Türkiye’nin teröre boÄŸulduÄŸu 1970’li yılların sonlarıydı. Gün deÄŸil, saat geçmiyordu ki canlar alınmasın. Tabancaların, kalaÅŸnikofların namluları, yurdun her köşesinde ölümler kusuyordu. Ä°ÅŸte böyle bir Türkiye’de, bir bahar günü saatler 17.00’yi geçiyordu. Beyazıt Meydanı’nda yürüyen, bekleyen, etrafı seyreden ve koÅŸuÅŸturan insanlar vardı. Otobüs durakları, kaldırımlar salkım saçak insandı. Adliyenin 6. Ağır Ceza Mahkemesi BaÅŸkatibi Halit ÇelikoÄŸlu, elinde çantası, telaÅŸlı adımlarla Beyaz Saray’ın önünden Laleli’ye doÄŸru gitmeye çalışıyordu. Birden kendini bir grubun içinde buldu. Üç genç adam, daha doÄŸrusu üç üniversite öğrencisi, bir gencin üzerine çullandılar. Arkadan bir dördüncü, bir beÅŸinci çıktı ortaya. Yumruklar, tekmeler küfürler, naralar savruluyor, acımasız yumruklar gencin suratında, kafasında patlıyor, tekmeler beline, bacaklarına iniyordu.Ve insanlar donuk, durgun, korku dolu bakışlarla olanları izliyordu. Kimse araya girmiyordu, kimse elini uzatmıyor, kimse saldırganlara ‘Ne yapıyorsunuz, bu gence yazık deÄŸil mi?’ diyemiyordu.Ağır Ceza Mahkemesi’nin BaÅŸkatibi Halit ÇelikoÄŸlu, bir adliye mensubu olduÄŸunu anımsadı. Adliye mensubu olmasının ötesinde bir sevgi insanıydı o. Åžairdi, ÅŸiirler yazıyordu. Bestelenen güfteleri vardı. Hepsini hepsini unuttu bir anda, önce bir insan olarak, bu kavgaya müdahale etmek istedi.‘Çocuklar, gençler yapmayın ayıp ediyorsunuz, yazık deÄŸil mi?’ diyecek oldu.Daha sözünü tamamlamamıştı ki, önce bir el uzandı kendisine, hayır el deÄŸil, bir yumruktu. Önce o yumruÄŸu gördü, sonra ateÅŸler, kıvılcımlar saçan bir çift göz! O öfkeli, o burnundan soluyan genç, ‘Beyim sen bu iÅŸe karışma, siyasi bir iÅŸ, çekil, yoluna git, başını belaya sokma!’ dedi soÄŸuk ve tehditkar bir sesle.Ses emredici olduÄŸu kadar, acımasızdı.Halit ÇelikoÄŸlu, etrafına baktı. Herkes sus pustu. O sırada yerdeki genç fırladı, kaçmaya baÅŸladı, katillerinden. Halit bey hemen uzaklaÅŸtı oradan, karşı tarafa geçti. Kendini ilk otobüse attı. Heyecanını yatıştırdı. ALTIN KELEBEK ÖDÃœLÃœ KAZANDI Otobüste giderken yaÅŸadıklarını düşündü. Kendi kendine ‘Allahım bu insanların sevgiye ihiyacı var. Oysa gözlerinde, bakışlarında öfke ve intikam duygusunun kanlı çiçekleri açıyor!’ diye mırıldandı. Başını otobüsün camına dayadı. Eli önce çantasına, ardından kalemine gitti, bir kağıt çıkardı. Bir an düşündü ve beyaz kağıt üzerine sözcükleri yazmaya baÅŸladı:‘Bir sevgi istiyorum... ’O akÅŸam evinde eÅŸiyle, çocuklarıyla konuÅŸurken, yemeÄŸini yerken hep Beyazıt Meydanı’ndaki kavgayı, vahÅŸeti düşündü: ‘Bu ülkenin, bu gençlerin, insanların sevgiye ihtiyacı var. Oysa onlar birbirinin gırtlağını sıkıyor’ dedi. Bir hafta boyunca da ‘Bir sevgi istiyorum... Ama nasıl bir sevgi bu?’ Ve her dize ile sorduÄŸu soruların yanıtını vere vere yazmaya devam etti.‘Yılları durduracakGüneÅŸi doÄŸduracakDünyamı dolduracakBir sevgi istiyorum...’Şiir, daha doÄŸrusu güfte bittiÄŸi zaman, bir hafta da sona ermiÅŸti. Åžiirle önce, o zamanki Günaydın Gazetesi’nin yarışmasına katıldı. Åžiiri ve yarışmayı unutmuÅŸtu ki, kendisini Ankara’dan TRT Sanatçısı Bestekar Necdet TokatlıoÄŸlu aradı. ‘Yeni bir ÅŸarkı yaptım, hem de senin bir güften ile. Nihavent bir ÅŸarkı oldu, çok beÄŸeneceksin. Göreceksin büyük patlama yapacak!’dedi. Nitekim o yıllarda sadece TRT vardı televizyon olarak. Kısa zamanda baÅŸta Muazzez Abacı ve Samime Sanay olmak üzere 60-70 sanatçı okudu eseri. Ayrıca Hürriyet’in düzenlediÄŸi Altın Kelebek yarışmasında da birincilik ödülünü kazandı.‘Bir sevgi istiyorum’ ÅŸarkısı hala radyolarımızda, televizyonlarımızda büyük bir zevkle, sıcacık sevgiler çaÄŸrıştıran sözcükleri ve melodi yapısıyla çalınıp söyleniyor. Dinleyenler bu Nihavent eseri bir aÅŸk ÅŸarkısı, sevgiye muhtaç bir kalbin sesleniÅŸi, yakarışı olarak algılıyor. Oysa bu ÅŸarkı, Türkiye’nin bir daha yaÅŸamayı istemediÄŸi, aksine unutmaya çalıştığı kanlı yılların, kanlı günlerin ÅŸarkısı. Ä°nsanlarımızın, sevgiyi, barışı, kardeÅŸliÄŸi aradığı günlerin duygularını yansıtan ÅŸarkısı. BÄ°R SEVGÄ° Ä°STÄ°YORUMBESTE: Necdet TokatlıoÄŸlu GÃœFTE: Halit ÇelikoÄŸluMAKAM: Nihavent‘Yılları durduracakGüneÅŸi doÄŸduracakDünyamı dolduracakBir sevgi istiyorumDeli gibi sevecekÖmür boyu sürecekGözlerimde tütecekBir sevgi istiyorumHalimi anlayacakDerdime katlanacakBenimle aÄŸlayacakSevgili istiyorumÂ
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!