Artık taş fırın değil ultra light erkeğim

Güncelleme Tarihi:

Artık taş fırın değil ultra light erkeğim
Oluşturulma Tarihi: Kasım 30, 2006 00:00

Yazın işi gücü bırakıp kendini yeni doğan kızı Zeyno’ya adayan ve bu süre içinde sadece ’baba’ olarak mesai harcayan Tamer Karadağlı, sıkı bir dönüş yapmaya hazırlanıyor.

Haberin Devamı

Ocak ayında yayında olacak yeni dizisinin çekimleri başlamak üzere olan ünlü oyuncuyu bu yıl tiyatroda da izleyeceğiz. Karadağlı’yla yeni projelerini ve Zeyno bebeğin hayatına getirdiklerini konuştuk.

Yağmur Zamanı’nın sona ermesinin ardından, Zeyno’nun doğumuyla birlikte eve kapandın. Şimdi ise dinlenmiş olarak işine dönüyorsun. Bu kadar uzak kalmanın işine yansımaları nasıl olacak sence?

- Oyuncuların kendilerini dinlendirmesi gerektiğine inanıyorum. Çünkü çok yoğun çalışıyoruz. Yağmur Zamanı’ndan sonra kızım ve eşimle vakit geçirmek istedim. Teklifleri reddettim bu nedenle.

Şimdi ise sırada yeni bir dizi var.

- Gani Müjde’nin yazdığı bir senaryo.

Dizi dışında neler yapacaksın bu yıl?

- Bu yıl tiyatro sahnelerine dönmek istedim, provalarına devam ettiğim oyunla kısa bir süre sonra sahnede olacağım. Tiyatro bir aktörün beslendiği noktalardan biridir. Bu yıl yapmak istedim, çünkü yolda çevirip "Sizi ne zaman sahnede göreceğiz" diye soruyorlardı. "Çocuklar Duymasın"ın yönetmeni Raşit Çelikezer, "Mutlu Beraberlik" adlı bu oyunda benim de oynamamı isteyince "evet" dedim. İçinde komedi unsurları olan bir dram sahneye koyacağız. Şakir Gürzümar yönetecek.

- Nerede izleyebileceğiz bu oyunu?

İstanbul’un çeşitli yerlerinde haftanın en az iki günü oynayacağız.

Turne?

- Anadolu turnesi zor gibi ama diğer büyük şehirlerde oynanır herhalde.

Neden yıllar sonra tekrar tiyatro yapmak istedin? Gerekli miydi?

- Sitcom’da oynadım, "Sinemada görelim" dediler. O oldu, "Yurtdışına git kolaysa" dendi. Bu, "Hadi şimdi kolaysa tiyatro yap bakalım" diyenlere bir cevap olacak. Daha önce pek çok kez çıktım tiyatro sahnesine... En son "Dolu Düşün Boş Konuş"ta Zuhal Olcay ve Haluk Bilginer’le birlikte oynamıştım. Bir şeyler kanıtlama derdinde de değilim aslında. Tiyatro yapmak istedim, yapıyorum.

ZEYNO DOĞUNCA SİGARAYI BIRAKTIM

Zeyno bebekle aran nasıl?

- Kucağımdan inmiyor neredeyse. Uyurken hafif bir ses çıkarsın, hemen yanına gidiyorum. Normalde uykum ağırdır benim. Ama Zeyno söz konusu olduğunda her şey değişiyor, hemen kalkıp koşuyorum ona.

Taş fırın erkeği bu hallere düşecek miydi?

- Evet. Bana soruyorlar "Light erkek mi oldun" diye. Light değil, ultra light oldum.

Zeyno neler değiştirdi hayatında?

- Onun doğumuyla birlikte 22 yıldır içtiğim sigarayı bıraktım. Çocuğumu kucağıma aldığımda sigara kokmak istemedim ona. Küçücük çocuğun ciğerlerini zehirlemeye hakkım yok.

Sinemada star sistemine inanıyor musun?

- Türkiye’de gişe yapan filmlere bakınca içinde star barındırdıklarını görüyoruz. "Kurtlar Vadisi Irak" rekor kırdı. Niye? "Kurtlar Vadisi" bir stardı çünkü. "Babam ve Oğlum"da hikaye stardı. Çağan star bir yönetmendir. "GORA"nın başarısının ardında Cem Yılmaz’ın bir star olması yatıyordu.

"Kurtlar Vadisi bir stardı" dedin, "Çocuklar Duymasın" da öyleydi. Ve dizinin sinema filmi konuşuluyordu bir ara...

- Evet, vardı böyle söylentiler. Bizim aramızda espri konusu bile olmuştu. Haluk ve Selami, aileleriyle birlikte Amerika’ya, patron Mary’nin nikahına gidiyordu. Ağırlıklı olarak Haluk’un Amerikalılarla problemleri işlenecekti.

En son da Amerika’da çektiğin "Living and Dying" filminin vizyona girmeyeceği yönünde spekülasyonlar yapılmaya başlandı. Bu konuda ne söyleyeceksin?

- Herkesin hayalidir Amerika’ya gidip orada film çekebilmek. Ben bunu yaşama şansını elde ettim. İddialı konuşmuyorum filmle ilgili ama şunu söyleyebilirim, gerçekten hoş bir deneyimdi. Umarım daha iyilerini arkadaşlarımız da yaşarlar.

BAŞARISIZ OLSAM GÖBEK ATACAKLAR

İyi bir film oldu mu sence?

- Ben çekerken çok keyif aldım. Aksiyon dozu yüksek bir filmdi. Beraber çalıştığım insanlarla da çok iyi vakit geçirdim.

"Living and Dying" Türkiye’de vizyona girecek mi?

- Dağıtımcı firma filmin 16 Mart’ta vizyona gireceğini söylüyor.

Tamer Karadağlı Fan Club’ın sana hediye ettiği tişörtte "Meyve veren ağaç taşlanır" yazıyor. Gelen taşları sen nasıl değerlendiriyorsun?

- Ben bunlara işimle cevap vermek durumundayım. Tabii ki eleştiriler öne çıkınca insanların başarısızlığımı beklediği kuşkusuna kapılıyorum. Başarısız olsam göbek atacaklar sanki. Buna inanmak istemesem de arada böyle hislere kapılıyorum. Altında kötülük arasam ben, ben olmaktan çıkıp farklı duygularla hareket ederim, bunu da istemiyorum. Etrafımda bir sürü tuzak var ve çok dikkatli olmak zorundayım.

Tuzak derken neyi kastediyorsun?

- Dünyada da geçerli olan bir sistem vardır. İnsanlar iki türlü gündeme gelir. Ya başarılarıyla ya da başarılı olan bir şeye çamur atarak... Ben birincisini tercih ediyorum. İkincisini tercih edenler beni yolumdan döndüremez. Ben sonuçta bir yol tayin ettim kendime ve çok güzel şeyler yaşadım. Yaşadıklarıma zirve deniyorsa, zirveye çıkmak başka zirveleri görmeye yarar. Başka zirvelere tırmanmaya çalışacağım. Gerisi önemli değil. Her yazılana kafamı takacak olsam işimi yapamam. Onun için umursamamaya çalışıyorum olumsuz yorumları.

Pınar ve Azra’nın çapaklarını temizledim

7 Pınar Altuğ, Azra Akın gibi isimler seninle birlikte rol aldıkları projelerde parladılar. Onların öğrencilik dönemlerini Tamer Karadağlı’nın yanında geçirdikleri söyleniyor.

- Ben kimseye hocalık yapmadım ama dizide iyi olmaları için de elimden geleni ardıma koymadım. Benim derdim birilerine bir şey öğretmek değil, kendi işimi doğru yapabilmek. Rolü kavramaları ve bana doğru pas verebilmeleri için gerekli doneleri verdim. Şırıngayla yetenek vermedim tabii ama belki üzerlerindeki çapakları temizledim. Birlikte iyi işler yapmış olmamız güzel.

Hayranlarım beni utandırıyor

Geçenlerde Tamer Karadağlı Fan Club’ı kurmuş olan hayranlarınla buluştun. Ve övgüleri karşısında sık sık utandığını söyledin.

- Evet, onlar utandırıyor beni. Ama hissettirdikleri şeyler çok güzel.

En çok ne etkiledi seni?

- Bakışlarındaki sevgi... Yaptığım her şeyi destekleyen, dizilerimi, filmlerimi kaçırmayan, gazete ve dergilerdeki haberleri merakla bekleyen insanlar onlar. Yüz yüze geldiğimizde gözlerinin içinde o sevgi ve bağlılığı görebiliyorum.

Fan Club, "Yağmur Zamanı"ndan sonra oluşmuş. Ben onlar "Çocuklar Duymasın" zamanından beri var sanıyordum.

- Evet. Bu da "Çocuklar Duymasın"dan sıyrılıp, başka işlerde de başarılı olduğumun kanıtı. "Çocuklar Duymasın" döneminde "taş fırın erkeği" vardı, şimdi ise Tamer Karadağlı var.

Hayranların seni en çok hangi rollerde görmek istiyorlar?

- Ya asker ya da polis olarak görmek istiyorlar.

Peki fan club’ına üye olduğun bir ünlü var mıydı?

/images/100/0x0/55ea306ef018fbb8f87073a9
- Kris Kristofferson. Amerika’ya gittim ve tanıştım kendisiyle. Türkiye’deyken filmlerini seyrettiğim, hayranı olduğum bir oyuncuyla tanışmak çok önemliydi. Sonra şunu söyledim kendime; insan hayal ettiği her şeyi yapabilir.

Haberin Devamı

Röportaj: Ömür GEDİK

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!