‘Arkamdan ağlamayın derdi’

Güncelleme Tarihi:

‘Arkamdan ağlamayın derdi’
Oluşturulma Tarihi: Mart 09, 2010 16:53

Cem Yılmaz'ın tedavisi için yarıştığı lösemi hastası Elif yaşam mücadelesini kaybederken acılı baba kızının son isteğinin simit ve şeker olduğunu söyledi.

Haberin Devamı

İstanbul’da lösemi tedavisi görürken hayatını kaybeden 11 yaşındaki Elif Okur’un babası Şaban Okur, “Hayata bağlıydı. Hiçbir zaman hüzünlü değildi. ‘Benim arkamdan ağlamayın’ derdi. Hayali köyde ev yaptırıp, tavukları, civcivleri yemlemek, inekleri sağmaktı. Yüzünden gülümseme eksik olmadı” dedi.

Trabzon’da ailesiyle birlikte yaşayan Elif Okur, 2008 yılında ilköğretim okulu üçüncü sınıf öğrencisiyken, şiddetli bacak ağrısı çekmeye başladı. Trabzon Kemik Hastanesi’ndeki kontrollerde Elif’in leğen kemiğinde tümör olduğu ortaya çıktı. Gıda pazarlama işi yapan baba 39 yaşındaki Şaban Okur, işyerini devretti. Mal varlığının büyük kısmını satarak Elif’in tedavisi için İstanbul’a taşındı. Elif Okur, 2008 yılının Temmuz ayında, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Onkoloji Enstitüsü Pediatrik Hematoloji ve Onkoloji Bilim Dalı bölümünde tedavi altına alındı.

CEM YILMAZ ONUN İÇİN YARIŞTI

Tedavisinde olumlu ilerlemeler kaydedilen Elif Okur’a katkı sağlamak için ünlü komedyen Cem Yılmaz da, ‘Var mısın Yok musun’ adlı programda yarıştı ve kazandığı 100 bin lira Elif’in tedavisi için harcandı. Cem Yılmaz’ın hastanede de ziyaret ettiği Elif’in tedavisi için Türkiye’nin her yerinden destek geldi. Tedavi süreci devam ederken doktorları, kanserli hücrelerin Elif’in başta akciğeri olmak üzere birçok organına sıçradığını tespit etti. Yüksek ateş sorunu yaşayan ve solunum yetmezliği çeken Elif, son olarak 6 gün önce Paşabahçe Devlet Hastanesi Yoğun Bakım Ünitesi’ne kaldırıldı, ancak cumartesi gecesi hayatını kaybetti. Elif’in cenazesi memleketi olan Trabzon’un merkeze bağlı Kamışlı Köyü’nde toprağa verildi.

SON İSTEĞİ SİMİT VE ŞEKERDİ
Tedavisi için büyük çaba harcadığı kızının mezarını ziyaret eden baba Şaban Okur, Cem Yılmaz ve kendilerine yardımcı olan herkese teşekkür etti. Gözü yaşlı baba, “Elif hayata bağlıydı, her zaman gülümserdi. Konuşmaya kelime bulamıyorum çünkü kelimeler beni boğuyor. Konuşmaya bile dermanımız yok. Allah herkesten razı olsun. Çarşamba günü yoğun bakıma kaldırılmadan önce benden şeker ile simit istedi. Onları getiremedim kızıma. Yoğun bakıma kaldırdık” dedi.

CEM YILMAZ DA ARADI
Başsağlığı için Cem Yılmaz’ın da telefon açtığını söyleyen baba Şaban Okur, “Herkes aradı. Hayat şartları bizim için çok zordu. Ama o programdan sonra herkes yardımcı olmaya çalıştı. 1.5 yıl kızımı yaşatmama yardımcı olan Cem Yılmaz ve değerli kişilere teşekkür ediyorum. Herkes elinden gelen iyiliği ve gayreti göstedi” diye konuştu.
Baba Okur, Elif’le Çarşamba günü sabahı normal konuştuklarını söyleyerek, “Çok fazla rahatsızlığı yoktu. Sonra birden fenalaştı. Hiçbir zaman gülümsemesi eksik olmadı. Her zaman gülerdi. ‘Bana birşey olur’ diye endişe etmedi hiç. Hayali köyde ev yaptırıp, tavukları, civcivleri yemlemek, inekleri sağmaktı. Bütün hayalleri bunlardı. Hatta Kadir Topbaş’tan kendisine bir ev almasını rica etmişti. Erkan Topuz da civcivlerini ve tavuklarını kendisinin alacağını söylemişti. Hayata bağlıydı. Hiçbir zaman hüzünlü değildi. ‘Benim arkamdan ağlamayın’ derdi. 3 çocuğumuz daha var ama elimiz kolumuz bağlı. Sürekli Elif’le ilgilendik. Hastanelerde yattım, eve dahi gidemedim” diye konuştu.
Kızının Kamışlı Köyü’ndeki mezarını 6 yaşındaki oğlu Emrecan’la birlikte ziyaret eden baba Şaban Okur, mezarı düzeltti, dua etti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!