Anatomi reformu

Güncelleme Tarihi:

Anatomi reformu
Oluşturulma Tarihi: Ekim 10, 1997 00:00

Haberin Devamı

Karşınızdaki hekim Latince konuşmaya başladığı anda ödünüz kopuyorsa... Tıp öğrenimi görmemişliğin küçük düşürücü çaresizliği içinde kıvranmaya başlıyorsanız... Ve de o derin utanç içinde, doktorun ne demek istediğini sormaya cesaret edemeden vizite ücretini sayıp kaderinizle baş başa kalıyorsanız... Hepsini unutun ve ona şöyle deyin: ‘‘Doktor Hanım/Bey, Türkçe konuşun!’’

Tabii ki bu durum sadece Türk hastaların sorunu değil. Aynı problem, Alaska ya da Madagaskar'da yaşayanlar için de geçerli. Oysa ki, dünyada herkesin, karşısındaki doktorla kendi dilinde konuşup anlaşma hakkı var. Çünkü hastasıyla yaptığı konuşmanın herhangi bir aşamasında mutlaka Latince paralamaya başlayan hekimlerin ortak bir Latince terminolojisi yok. İnsan anatomisiyle ilgili kavramlar tam bir arapsaçı. Yani sular seller gibi Latince iletişim kurduğunu sandığımız hekimler aslında pek rahat anlaşamıyor.

Tıp dünyasının bu gizli kalmış sorununu biraz açmak gerekirse durum şöyle: Örneğin ‘‘ventriculus’’. Anatomide boşluk anlamına gelen bu kavram, hem karın hem kafatası boşluğu, hem kalp odacığı, hem de beynin bir bölümü için kullanılıyor. Bu nedenle hekimler arasında, yanlış operasyonlara kadar varan, inanılmaz anlaşmazlıklar ortaya çıkabiliyor.

Ya da ‘‘digitus primus’’; yani ilk parmak. Diyelim ki bu parmağın kesilmesi gerekiyor. Ama, sağlam parmaktan olmak işten bile değil. Çünkü bazı ülkelerde baş parmak ilk parmak sayılırken, bazı ülkelerde işaret parmağı, hatta bazılarında serçe parmak, ilk parmak yerine konuluyor. Bu kakafoni örnekleri saymakla bitmiyor.

Ve 16 ülkeden 20 anatomi uzmanı, tıp dünyasında birlik ve beraberliği sağlamak amacıyla harekete geçiyor. Önümüzdeki bin yılda kullanılmak üzere ortak bir terminoloji hazırlamaya karar veriyorlar. Bu amaçla önce Rio de Janeiro, sonra da Southampton, Kosta Rika ve New Orleans'ta toplanıyorlar. İnsan anatomisindeki her bir kas, kiriş ve eklemi yeniden gözden geçiriyor ve geçtiğimiz günlerde Sao Paola'da yaptıkları kapanış toplantısında dev bir lugat ortaya çıkarıyorlar. Yeni terminolojide yer alan 6 bin kavram sadece Latince değil, aynı zamanda İngilizce ve Fransızca olarak da tanımlanıyor. Bu arada bütün insanların sahip olduğu, ancak varlığından haberdar olmadığı minik organlarla ilgili bin kadar sözcük türüyor.

Örneğin ‘‘Organum juxtaorale’’ adlı organ ilk kez resmen kayıtlara geçiyor. Son derece esrarengiz olan ve ne işe yaradığı bilinmeyen bu organ, yanağın alt kısmında bulunuyor. Bazı hekimler bu organı hiç tanımadığı için, tümör teşhisi koyup, operasyonla alanlar bile oluyor.

Anatomi uzmanlarının çabaları sayesinde geleceğin tıp jargonunda birlik sağlanabilir. Ama, başka bir sorun daha var. Değişik ulusların en sevdikleri organı ön plana çıkarmaları, birlik ve beraberliği tehdit ediyor.

Örneğin Ruslar, kalbimizi bağışıklık sisteminin merkezi olarak görüyor. Amerikalılar ise bağışıklık sisteminin, beyin ve sinirlerde düğümlendiğinde ısrar ediyor. Yani, tıp alanında bir çeşit soğuk savaş hüküm sürüyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!