Amirim yola çıkıyorum

Güncelleme Tarihi:

Amirim yola çıkıyorum
Oluşturulma Tarihi: Aralık 14, 2013 01:22

“Behzat Ç.” dizisinin tek kadın polisi Eda’yı canlandıran Seda Bakan, Yacht dergisi için denize açıldı. Teknenin dümenine geçen güzel oyuncu, birden ‘Eda’ya dönüştü ve eline telsizini aldı: “Amirim amirim... Paşazadem teknesiyle Fenerbahçe Marina’dan çıkış yapıyoruz!”

Haberin Devamı

Seda Bakan’la, Fenerbahçe Marina’da buluşuyoruz. Teknemiz 12,34 metrelik Philippe Briand tasarımı bir Jeanneau Sun Odyssey 409... Zaman kaybetmeden teknemizin kaptanı Cenk Tekkaya motoru çalıştırıyor ve denizde kısa bir yolculuğa çıkıyoruz. Kaptanımız Cenk’in “Sen kullanacaksın, hadi geç bakalım dümene” dediği Seda, heyecanla iki dümenli Sun Odyssey 409’ın iskele taraftaki dümenini tutuyor. Ve Cenk kaptanın direktifleriyle yavaşça denize süzülüyoruz. Seda, eline bir telsiz alıyor ve birden Behzat Ç.’deki Eda komiser oluveriyor. “Amirim amirim... Paşazadem teknesiyle Fenerbahçe Marina’dan çıkış yapıyoruz.” Hepimiz o an çok eğleniyoruz ve Seda’yla deniz üzerinde keyifli bir söyleşiye başlıyoruz.

* “Behzat Ç.” dizisinde canlandırdığın Eda karakterinden sonra hayatında neler değişti?


- Benim için “Behzat Ç.” öncesi ve sonrası diye iki ayrı dönem olduğunu söyleyebilirim. Dizide çok iyi oyuncularla çalıştım. Bunun yanı sıra Erdal Beşikçioğlu’nun yönetiminde bir tiyatro oyununda oynadım. Bu süreçten sonra oyunculuğun ne kadar ciddi bir iş olduğunu anladım. Öncesinde önümü çok net göremiyordum ama “Behzat Ç.” serüveninden sonra adımlarımın çok daha sağlam olması için elimden geleni yapıyorum.

* “Behzat Ç.” dizisi Ankara’da çekildiği için Ankara-İstanbul arasında gidip geliyordun. Dizi de film de sona erdiğine göre artık İstanbul’a kesin dönüş mü yaptın?


- Evet, şimdilik İstanbul’dayım.

* Ankara, tiyatroya ilk adım attığın yer aynı zamanda... Geçen sezon yer aldığın “Hayvan Çiftliği”nde artık oynamıyor musun
?

- O proje bir sezon sürdü. Belki bir ihtimal oyunu tekrar oynayabiliriz ama şu an öyle bir şey yok.

* George Orwell’ın aynı adlı kitabından uyarlanan bu oyundan bahseder misin?

- Yönetmenliğini Erdal Beşikçioğlu’nun, koreografisini Binnaz Dorkip’in yaptığı bedensel performansa dayalı bir oyun... Hayvan Çiftliği’ndeki karakterler toplumda yer alan bireylere imgesel bir yaklaşım. Her oyuncu başka bir hayvanı canlandırıyor. Benim rolüm “koyun”du. Bu durumda ben de sürünün bir parçası olarak rolüme 27 yıldır çalışıyorum denebilir. Ve dediğim gibi performansa dayalı bir oyun olduğu için “koyun” olmak pek de kolay değil. Böyle bir oyunda yer aldığım için kendimi çok şanslı hissediyorum.

* Tiyatroya ileride devam etmeyi düşünür müsün?

- Tiyatroya devam etmek isterim, çünkü oynamaya aşık biriyim. Ama sahne çok farklı bir disiplin gerektiriyor. Sahneyle yeni tanışmama rağmen çok sevdim ama kalbim sinema için bir başka atıyor.

MOTORYAT BENLİK DEĞİL

* Denizle ilişkine gelelim... Nerelisin, denizle ne zaman tanıştın?


- Aslen Adapazarlıyım ama Gebze’de doğup büyüdüm. O yüzden denize yabancı değilim. Dört yaşında yüzmeyi öğrenmişim. Antalya’da bir yazlığımız vardı ve ben suyu o kadar çok seviyordum ki, hiç içinden çıkmazmışım. Şimdi denizi bu kadar çok sevmemde çocukluğumun büyük etkisi olduğunu düşünüyorum. Yazın mesela mavi turlara katılmayı çok severim. Eğer teknesi olan arkadaşlarımdan davet alırsam hiç kaçırmam, mutlaka giderim.

* Teknelerle aran nasıl? En son ne zaman bir tekneye bindin?

- Biz bu yaz erkek arkadaşımla laser yapmak istedik. Onun laser’i var ve evin bir köşesinde duruyor. Henüz onu evden aşağı bile indiremedik. Biz de dedik ki biz bunu indiremiyoruz, başka bir şey yapalım ve dört kişilik bir grupla katamaran turu yaptık. Çok eğlenceli bir deneyimdi.

* Hayalindeki tekneyi sorduğumuzda motoryat değil de yelkenli olmasını tercih ettin. Neden?

- Motoryat benlik bir şey değil. Ben daha maceracı bir tipim. Denizin üstündeysen ve doğayı yaşamak istiyorsan, o halde yelkenli bir tekne kullanmak daha mantıklı. Ayrıca doğaya zarar vermiyorsunuz. Bir de yelkenli tekneler çok eski bir gelenek. İnsanlar yelkenlilerle nerelere gitmişler, neler yapmışlar. Bence teknenin en eğlenceli tarafı yelkeni idare etme kısmı...

Haberin Devamı

GÜRGEN ÖZ'LE 1973'TE KARŞILAŞIYORUZ

Haberin Devamı

* “Behzat Ç. Ankara Yanıyor”un çekimlerinden hemen sonra yeni bir filme daha başlamıştın. Biz sadece adının “Zaman Makinesi 1973” olduğunu ve şubat ayında gösterime gireceğini biliyoruz. Filmden bize biraz bahsedebilir misin?

- Çekimleri yeni bitti. Çok güzel bir film olduğunu düşünüyorum. Yönetmenimiz Aram Gülyüz ve başrolü Gürgen Öz’le paylaşıyoruz. Gürgen, “Tolga” diye bir karakteri canlandırıyor. Tolga, zamanda yolculuk eden bir adam ve ben de 1973’te karşılaştığı hippi kızı oynuyorum.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!