Amerika aptallık yaptı diye logomu değiştirecek değilim

Güncelleme Tarihi:

Amerika aptallık yaptı diye logomu değiştirecek değilim
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 28, 2005 00:00

Amerikan tarzı hayatın modadaki temsilcisi Tommy Hilfiger markasının 20. yılını kutluyor. Onunla Amsterdam’da yaptığımız röportajda Amerikan bayrağı da gündeme geldi.Kendi logosunda bayraktan esinlenen, pek çok ürününde bayrağın kendisini kullanan Hilfiger, ‘Sanırım Amerikan bayrağı gençler için rock yıldızları, Kaliforniya, sörf ve MTV anlamına geliyor’ dedi. ‘Politik olarak durum baÅŸka. Bugünlerde pek çok insan Amerika’dan hoÅŸlanmıyor. Bunu anlayabiliyorum. Amerikan hükümetinin Irak’ta yaptıklarını aptalca buluyorum ama bunun yüzünden logomu deÄŸiÅŸtirecek deÄŸilim.’Evet Amerikan hükümeti Irak’ta aptallık yaptı ama bu yüzden logomu deÄŸiÅŸtirecek deÄŸilimAmerika’nın Elmira adlı küçük bir ÅŸehrinde, orta halli bir ailenin dokuz çocuÄŸundan ikincisi olarak doÄŸdu. DoÄŸuÅŸtan ticarete yatkın zekası, geliÅŸmiÅŸ estetik duygusu vardı. Amerikan popüler kültürüne tapıyordu. 16 yaşında iÅŸe arkadaÅŸlarına jean pantolon satarak baÅŸladı. Liseden sonra New York’a taşındı ve bir gecede ünlü bir tasarımcı oldu. Tommy Hilfiger bugün kendi adını taşıyan markası ile dünyanın dört bir yanına tasarımlarını satıyor. Her yerde tasarım ofisleri var. Bu 100 kiÅŸilik tasarım ekibinin 60’ı New York’ta çalışıyor, patronlarının fikirlerini geliÅŸtiriyor. Hilfiger bu sene markanın kuruluÅŸunun 20. yıldönümünü kutluyor. ‘Avrupa’daki ikinci evim’dediÄŸi Amsterdam’da gösteriÅŸli bir parti verdi. Partiye biz de davetliydik ve kendisiyle söyleÅŸi yapma fırsatını yakaladık. Bu yıl Tommy Hilfiger markasının 20. yılını kutluyorsunuz. Bu 20 yılı nasıl özetlersiniz?- Ä°ÅŸ daha eskiye dayanıyor. 16 yaşında bir lise öğrencisiyken Rolling Stones, Beatles, David Bowie, Who gibi büyük müzisyenlere hayrandım, onlar gibi görünmek isterdim. Saçımı uzattım, bol paça pantolonlar giymeye baÅŸladım. Gerçekten iyi ÅŸeyler giyerdim. Tüm arkadaÅŸlarım benim gibi görünmek isterdi. Ben de onlara o giysileri saÄŸlamaya karar verdim. Yani liseden beri bir trendsetter’sınız...- Kesinlikle. New York’a gittim ve arkadaÅŸlarıma satmak üzere bol paça pantolonlar alıp döndüm. Kapış kapış gitti pantolonlar. Ben de bir maÄŸaza açtım. Adını People’s Place koydum. 18 yaşındaydım. En baÅŸta 20 pantolon satmıştım, bu sayı gittikçe arttı. Ä°kinci bir ÅŸube açtım. 23 yaşıma geldiÄŸimde 10 maÄŸazam vardı. Ama baÅŸka markaların jean’lerini satmaktan pek de memnun deÄŸildim. Bir gün kendi çizimlerimi yapmaya baÅŸladım. Öyle birdenbire, herhangi bir tasarım eÄŸitiminiz olmadan mı?- Evet, bu konuda hiçbir eÄŸitimim yoktu. DoÄŸruca iÅŸin içine daldım ve çizmeye baÅŸladım. Tıpkı Calvin Klein, Ralph Lauren ve diÄŸerleri gibi. Harika fikirlerim vardı, harika fikirler üretmek üzere insanlar aldım iÅŸe. Tommy Hilfiger adı altında ilk koleksiyonumu çıkardım. Sadece erkek kıyafetlerinden oluÅŸuyordu. Çok baÅŸarılı oldu. Gündelik, spor (casual) dediÄŸimiz giyim türünün devrimiydi çünkü. Erkeklerin renkli giyinmeye baÅŸladığı, yaratıcı tasarımlar aradığı zamanlardı.DEV BÄ°LLBOARD’LA BÄ°R GECEDE MEÅžHUR OLDUMÖyleyse prestijli bir marka yaratmanın formülünü verebilirsiniz?- Kalite ve kendinizi nasıl konumlandırdığınız önemli. MaÄŸazalarınızı nerede açıyorsunuz, tasarımlarınızı kimler giyiyor? Defileler, kataloglar... Hepsi komple bir atmosferin önemli parçaları. Yola ilk çıktığımda tasarımlarımı Mick Jagger, Goldie Hawn, Madonna ve Michael Jackson gibi popüler kültürün bir parçası olan insanlara giydirdim. Onları görenler, ‘Bundan ben de bir tane istiyorum’ dedi. Küçük bir ÅŸehirden gelen genç bir giriÅŸimci olarak bu insanlarla tanışmayı nasıl baÅŸardınız?- New York’a gelip, markamı piyasaya çıkardığımda, bir gecede tanınmış biri haline geldim. Çok cesur bir reklam kampanyası yaptım. Time Meydanı’nda kocaman bir billboard’un üzerine şöyle yazdık: Dört büyük Amerikan tasarımcısı ÅŸunlardır: 1. R...L, 2. C...K, 3. P....E, 4. T....H. Ä°lk üçü gerçekten en tanınmış tasarımcılar olan Ralph Lauren, Calvin Klein ve Perry Ellis’ti. Herkes T.H. kim diye merak etmeye baÅŸladı. Basın deliye döndü. Ralph Lauren ve Calvin Klein bu iÅŸi yıllardır yapıyor, Tommy Hillfiger da kim dediler. Zamanla benim tasarımlarımın eÄŸlenceli olduÄŸunu anladılar. Ä°ÅŸimi ciddiye alırım ama kendimi deÄŸil. Kullandığım modeller de eÄŸlenceli tiplerdir. Calvin Klein ve Ralph Lauren kataloglarında hep saçları ve makyajları mükemmel duran, mükemmel modeller vardır. Ben sadece eÄŸlenin ve mutlu olun diyorum. Ä°KÄ° Ä°LHAM KAYNAÄžIM DENÄ°ZCÄ°LÄ°K VE AMERÄ°KAN STÄ°LÄ°Tasarımlarınızda ısrarla Amerikan bayrağının üç rengi olan kırmızı, mavi ve beyazı kullanıyorsunuz. Zaten bazı tasarımlarınızın üzerinde bizzat Amerikan bayrağının kendisi yer alıyor. Logonuz da bayrağın renklerinden oluÅŸuyor. Neden? Vatansever olduÄŸunuzdan mı?- Bu kitabı gördünüz mü? (Amerikan Ä°konları adlı bir kitabı gösteriyor.) Bunun içinde Amerikan stili olan her ÅŸey var. Benim bütün ilham kaynağım bu kitapta. Filmler, spor, müzik, Amerika, otomobiller, atlar, açık hava sporları. Ve bir de denizcilik... Yatçılık, yelkencilik ve denizcilikte kullanılan bayrakların her birinin kendine ait anlamı vardır. Ben de kendi bayrağımı yani logomu yaratırken bu iki ilham kaynağımı birleÅŸtirdim: Denizcilik ve Amerikan stili. Sebebi sadece Amerikan bayrağına olan hayranlığınız deÄŸil yani. -Ä°ngiliz, Fransız, Porto Riko bayraklarını da çok beÄŸenirim. Bütün bayraklar görsel olarak bana harika görünür. Ama elbette denizcilikte kullanılanlar baÅŸka. Bir kutlama gibi. Ayrıca bir bayrağınız olursa insanlar sizi yıllar boyu hatırlar. Mercedes Benz, Rolex, Coca Cola gibi büyük markaların birer ikonu vardır. Halbuki pek çok tasarımcının yok. Ama benim var. Nereye giderseniz gidin, onun ne olduÄŸunu anlarsınız. Bu yüzden mi her ÅŸeyin üzerine logonuzu koyuyorsunuz. Görüldükleri yerde tanınsınlar diye...- Evet, çoÄŸunda var. O benim imzam gibi. Mührümü vurmuÅŸ oluyorum. Ä°nsanlar bu nedenle de tasarımlarınızı alıyor olabilir mi? Çok para ödedikleri anlaşılsın diye?- Bu söylediÄŸiniz bazı insanlar için geçerli olabilir. Reklam ve tasarımlarınızda Amerikan bayrağını kullanmak bu aralar biraz riskli deÄŸil mi?- Neden bilmiyorum ama insanlar hálá üzerinde Amerikan bayrağı olan ürünleri satın alıyorlar. Sanırım gençler için Amerikan bayrağı; rock yıldızları, Kaliforniya, sörf ve MTV ile aynı anlama geliyor. Politik olarak ise durum baÅŸka. Bugünlerde pek çok insan Amerika’dan hoÅŸlanmıyor ve ben de bunun nedenini anlayabiliyorum. Amerikan hükümetinin Irak’ta yaptıklarını onaylamıyorum. Aptalca buluyorum ama bu aptallık yüzünden logomu deÄŸiÅŸtirecek deÄŸilim. Ãœzerinde bayrak olan ürünlerin satışında bir azalma oldu mu?- Artık Amerikan bayrağını tasarımlarımda pek kullanmıyorum. İç çamaşırında var mesela. Ama önceleri pek çok tasarımımda kullanmıştım. Ama Tommy Hilfiger markası için ‘Amerikan usulü giyim, Amerikan usulü yaÅŸam’ deniyor. Bu ne demek?- Amerikalı ama küresel bir markayız. Amerikalı çünkü ben Amerika’da doÄŸdum. Küresel çünkü Türkiye, Rusya veya Ä°sveç’teki insanlara aynı giysileri giydiriyoruz. Evet, Amerikan tarzı yaÅŸamı sunuyoruz. Ä°lham kaynaklarıma bir bakalım: Müzik, moda, sanat, eÄŸlence, televizyon ve sinema... Bunların karışımından popüler kültür ortaya çıktı. Hayat dolu bir kültür bu. Ä°nsanları sıkmaz. Polo tişörtlerde Lacoste rakibimiz ama biz sanki daha gencizTürkiye’de, yıllar içinde öyle fazlaca bir deÄŸiÅŸiklik yapmayan, üç aÅŸağı beÅŸ yukarı her yıl birbirine benzer tasarımlar çıkaran bir marka olarak biliniyorsunuz. - Evet, çünkü Türkiye’de tüm Tommy Hilfiger koleksiyonu satılmıyor. Tommy koleksiyonu üç gruptan oluÅŸur. Birinci grupta basic (temel ürünler) vardır. Bu grupta her yıl çok küçük deÄŸiÅŸiklikler yapılır ve 20 yıl sonra baktığınızda tamamen baÅŸka bir ÅŸeye dönüştüğünü görürsünüz. Ä°kinci grupta klasikler bulunur. Bunlar daha pahalıdır, bunların satıldığı maÄŸaza vitrinlerinin tasarımı da farklıdır. Ama pek çok maÄŸaza basic grubunu satmayı tercih ediyor. Daha günlük ve spor ürünleri. Türkiye’de de durum böyle. Bu yüzden bizde Lacoste ile rekabet içinde görünüyorsunuz. Her iki marka da benzer tasarımlar satıyor, aynı müşteri grubuna hitap ediyor ve golf, polo ve yatçılık gibi sporlarla yakın iliÅŸkisi var. Gerçekten de aranızda bir rekabet var mı?- Evet özellikle polo tişörtlerde. Onların timsahı var, benim de kendi logom. Yalnız sanırım Lacoste biraz daha geleneksel bir müşteri kitlesine sahip. Tommy Hilfiger ise daha genç insanlara hitap ediyor. O zaman sizin de başınız taklitlerle belada olmalı. - Maalesef. Tayland ve Türkiye bu konuda problemli. Ãœlkelerin polis teÅŸkilatları ile iÅŸbirliÄŸi yapıyoruz. Gizli ajanlarla çalışıyoruz. Taklit yapan ve satanları bulup, bize bildiriyorlar. Bu iÅŸ bana yılda 10 milyon dolara maloluyor.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!