Ali sevgisi ağır bastı

Güncelleme Tarihi:

Ali sevgisi ağır bastı
Oluşturulma Tarihi: Nisan 25, 2009 00:00

İnci Türkay, oğlu Ali’yi büyüttükten sonra “Teyzanne” dizisi ile setlere döndü.

Haberin Devamı

Türkay, “Sihirli Annem’den sonra da çok güzel roller teklif edildi, ama Ali’nin sevgisi her şeyin üzerindeydi” diyor.

Çocuk sevgisi ağır bastı

“Sihirli Annem”den sonra işine ara veren ve oğlu Ali’yi büyütüp setlere dönen İnci Türkay, pazar akşamları Star TV’de yayınlanan “Teyzanne”yle minik hayranlarını sevindirdi. Yönetmenliğini Şenol Sönmez’in üstlendiği, senaryosu Gani Müjde’ye ait dizide Türkay başrolü, Murat Serezli ve Erkan Sever’le paylaşıyor.

Uzun süredir ekranda yoktunuz. Bu dönemde neler yaptınız?
- “Sihirli Annem”den sonra yaklaşık 3 sene ara verdim. Oğlum Ali’nin doğumundan sonra onu dadıya teslim etmek yerine kendim büyütmek istedim. Bu arada boş durmadım, kendi oyuncak şirketimi kurdum ama bu süre içinde televizyona bir şey yapmak istemedim.

Çocuk hayatınızı nasıl değiştirdi?
- Anne olduktan sonra çocuk sevgisi daha ağır basıyor. Bizim işimiz gece gündüz sürüyor. “Sihirli Annem” zirvede bitti, çok güzel roller de teklif edildi bana. Ama o dönem Ali’nin sevgisi her şeyin üzerinde geldi. 

“Çocuk da yaparım kariyer de” olmuyor mu diyorsunuz...
- Yok ya, hep söyleniyor ama bence öyle bir şey olmuyor. Çocuk olunca öncelikleriniz değişiyor. Bence her çocuk üç yaşına kadar annenin birebir ilgi ve sevgisi içinde büyümeli. Bu onda büyük bir özgüven yaratıyor. 

Şimdi siz setteyken o neler yapacak?
- Üç yaşında, sabah okuluna gitmeden yine oyunlarımızı oynuyoruz, kitaplarımızı okuyoruz. Servise bindirdikten sonra sete geliyorum. Gece eve döndüğümde uyumuş oluyor ama her gece bir kalkıp yanımıza geliyor. Zaten her gün çalışmıyoruz. Bu durumu dengelemeye çalışıyorum. O da anne kuzusu havasından çıkıyor hafiften. Arkadaşlarıyla olmak istiyor. 

“Teyzeanne”de Eda ve Zehra isimli birbirlerini yıllar önce kaybetmiş ikiz kardeşleri canlandırıyorsunuz...
- Sonrasından Zehra’nın yerine geçiyor Eda ama ilk bölümde ikisi de canlı. Zehra varoşta yaşıyor, üç çocuk annesi, kocası kendisini terk etmiş. Zor bir hayat yaşıyor ama canlı, hayat dolu, bir overlok atölyesinde çalışıyor. Ustabaşı Zafer sevgilisi. Eda ise çok eğitimli, Manhattan’da oturan, pilates yapan, Porsche ile gezen bir kız. Eskişehir Çocuk Esirgeme Kurumu’ndan ikisini de evlatlık vermişler ama aynı aileye verememişler. Böylece yolları ayrılmış. Yıllar sonra yurt müdürü ölmek üzereyken kardeşini buluyor. Onunla hasret giderdikten sonra karşıdan karşıya geçerken Zehra ölüyor. Bundan sonra Eda’nın çocuklara bakma ve Zehra’nın hayatına ayak uydurmaya çalışma mücadelesini görüyoruz. 

İki karakteri birden oynamak nasıl bir duygu?
- Oldukça zor bir rol. Gani Müjde projeyi anlattı. İki karekteri oynayacak olmam beni çok heyecanlandırdı. Ama sette o kadar eğleniyoruz ki... Bu pozitif enerjinin seyirciye de yansıdığını düşünüyorum.

Haberin Devamı

Boşluğu fark edip oyuncak sektörüne girdim

Oyuncak sektörüne girmeniz nasıl gelişti?
- Türkiye’deki oyuncak sektöründeki boşluğu fark edip, eşimin yurtdışı seyahatlerinde dolaştığım fuarlarla çocuklara olan sevgimin de etkisiyle ticari eğitim alıp Tayga Toys adında bir oyuncak şirketi kurduk. Şu an üç tane şubesi var. Tamamen organik ve görsel destekli eğitici oyuncaklar var. Eşi benzeri olmadığı için tamamen doğal, tahta oyuncaklar satıyoruz. Yurtdışındaki trendleri de takip ediyoruz. O iş zaten rayında gittiğinden ağırlığımı oyunculuğa verebiliyorum.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!