AB önce ölümü gösterdi, sonra sıtmaya razı etti

Güncelleme Tarihi:

AB önce ölümü gösterdi, sonra sıtmaya razı etti
Oluşturulma Tarihi: Aralık 19, 2004 00:00

BRÃœKSEL’den akÅŸamüzeri (dün) dönüyoruz. Conrad Otel boÅŸaldı. Ä°stanbul Conrad Oteli’nden gelen Rus kökenli Müdür Ivan Hiel, ‘Elhamdülillah... bu iÅŸi atlattınız’ diyor. Avrupa Konseyi’nin binası öğle saatlerinde ancak temizleniyor. Canlı yayın araçları gitmiÅŸ. Herkeste bir rehavet, aynen hamamdan çıkılmış gibi... Birkaç kafede Türk gazeteciler kahve içerek Brüksel’i az da olsa tanımak istiyorlar, bitpazarını geziyorlar. Brüksel’in ünlü Sablon Meydanı çam aÄŸaçlarıyla süslenmiÅŸ, Avrupa Noel’e hazırlanıyor. AB nezdindeki daimi temsilcimiz OÄŸuz Demiralp, diplomatları uÄŸurlarken bizlere ‘Merak etmeyin, yola devam...’ diyor... Bir baÅŸka diplomat ‘Aldıklarımıza ve verdiklerimize bakıyoruz; ama elimizde bir tarih olması önemli deÄŸil mi?’ diye konuÅŸuyor. Brüksel’in özeti, ‘Avrupa bize önce ölümü gösterdi, sonra sıtmaya razı etti!’BRÃœKSEL’ Ä°N TÃœRK TEMÄ°ZLÄ°K BAKANIBiz bu arada bir Türk bakanı tanıtalım: Belçika’da yerel yönetimlere seçilmiÅŸ 25 belediye meclis üyesi Türk bulunuyor; bunlardan dördü belediye baÅŸkan vekilliÄŸi görevinde... Ä°ki de bölge milletvekili var. Bunlardan biri Emin Kır; ailesi Emirdağ’ın Keçili Köyü’nden ve 1967 Brüksel doÄŸumlu... Brüksel yöresindeki hükümetin Sosyalist Partisi’nden (Valon) Devlet Bakanı olmuÅŸ. Görev alanını ‘temizlik, tarihi yapıların korunması, sosyal iÅŸler ve spor’ olarak tarif ediyor. ‘20 Ocak’taki Kurban Bayramı öncesinde Müslümanların başıbozuk kurban kesmelerini kontrol altına alacağını’ söylüyor.Avrupa’nın baÅŸkentinde bayramda kesilen hayvan sayısı 10 bin dolayında, bunların bir bölümü evlerin banyolarında kesiliyormuÅŸ. Artık bu yönteme son vermek istiyormuÅŸ hükümet; belediyeler aracılığıyla yeni kesim yerleri hazırlanmaya baÅŸlamış.Emin Kır, Avrupa’da camilerle ilgili ilk kez yeni bir uygulamadan söz ediyor:‘11 Eylül’den sonra Belçika, Müslüman azınlıklarla yeni yeni barışıyor. Musevi ve Hıristiyanlara tanınan haklar Müslümanlara da tanınıyor. Çıkaracağımız kanunla, cami imamlarının parası bütçeden karşılanacak.’ (Yasa, F. Meclis’ten önceki gün çıkmış.) Belçika’da 140 bine yakın Türk’ün 60’ı Diyanet Ä°ÅŸleri’ne ait olmak üzere 80 camisi var. Ãœlkede tüm Müslümanların sayısı baÅŸta Faslılar olmak üzere 400 bin; toplam cami sayısı da 240’a ulaÅŸmış. Bütçeye 5 milyon Euro imam maaşı konulmuÅŸ. ‘Bir taraftan din eÅŸitliÄŸi saÄŸlanırken, bir yandan da camiler kontrol altında tutulmuÅŸ olacak böylece’ diyor Kır...ÖĞRENCÄ°LERE RESTORASYON DERSÄ° Türkiye’de olması arzulanan çevresel birçok uygulamayı ilgiyle dinliyoruz. Tarihi yapıların restorasyonu için 11 milyon Euro ayırdığını, bu arada Brüksel’deki çeÅŸitli dönemlere ait mimari yapıların her öğrenim döneminde iki gün süreyle gezilip tanıtılmasında 12-18 yaÅŸ öğrencilerinin mecbur tutulduÄŸunu söylüyor. Kır,‘Öğrencilere hem yapıları tanıtacağız, hem de restorasyon iÅŸlerini sevdireceÄŸiz. Belki o öğrencilerden bazıları ilerde restoratör olabilir düşüncesiyle...’ diye konuÅŸuyor. Belediyeler ve mimar odaları böyle bir projeyi kendi bölgelerinde uygulamayı düşünür mü? Ä°steyen Kır’dan bilgi alabilir. (0032-499 588 333) Bir baÅŸka projesi de futbol sahalarında artık çimin yerine sentetik çim döşenmesi. Yağışlı havalarda 3-5 maçta bozulan zeminde her an maç yapma olanağı saÄŸlanıyormuÅŸ. Bir stat zemininin sentetik çimle döşenmesinin maliyeti 500 bin Euro tutuyormuÅŸ. Bunun yüzde 60’ını bakanlık olarak karşılıyorlarmış. Bu arada Kır’ın yanında hemÅŸerisi Afyon Gazeteciler Cemiyeti BaÅŸkanı Mehmet Emin Güzbey var. ‘Siz de AB için mi geldiniz?’ diye soruyoruz. ‘Hayır. EmirdaÄŸlılar için geldim. Bizim sorunumuz baÅŸka. EmirdaÄŸlılar, daha yakın olduÄŸu için EskiÅŸehir’e yatırım yapıyorlar... Artık kendi illerine yatırım için yönlendiriyoruz. Nitekim bazı EmirdaÄŸlıları Afyon’a yönlendirdik’ diyor. Ä°z bırakanlarAB ile tam üyelik müzakerelerine baÅŸlama kararının alınmasıyla birlikte bu süreçte katkısı olan devlet adamlarımızı, bürokratlarımızı da hatırlamak, onlara emeklerinden dolayı teÅŸekkür etmek gerekiyor. Belki Türkiye’nin Avrupa ile bütünleÅŸmesinin en hararetli savunucusu olan ve 1958 yılında AET ile ilk resmi iliÅŸkiyi tesis eden Demokrat Parti döneminin DışiÅŸleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ile baÅŸlamak gerek. Ardından 1963 yılında BaÅŸbakan sıfatıyla Türkiye ile AET arasındaki ortaklık anlaÅŸmasını imzalayan Ä°smet Ä°nönü’yü hatırlatmak gerekiyor.Süleyman Demirel ve Bülent Ecevit’in 1970’li yıllarda baÅŸbakan oldukları dönemde Türkiye-AET iliÅŸkilerinin parlak bir dönemi olmadı. Ancak her ikisi de 1990’lı yıllarda iÅŸbaşına geçtiklerinde AB ile iliÅŸkileri savundular. Onların AB karşısında oynadıkları rolle ilgili yargıyı ileride tarihçiler verecek.KuÅŸkusuz 1987 yılında tam üyelik baÅŸvurusunu yapan dönemin BaÅŸbakanı Turgut Özal’ın çok ayrı bir yeri var. BaÅŸbakanlarla devam edersek, Mesut Yılmaz ve Tansu Çiller’in katkılarını belirtmek gerekiyor. DışiÅŸleri bakanları arasında da Ä°hsan Sabri ÇaÄŸlayangil, Hasan Esat Işık, Hayrettin Erkmen, Prof. Turan GüneÅŸ, Vahit HalefoÄŸlu, Ali Bozer, Murat Karayalçın, Hikmet Çetin, Ä°smail Cem’in isimlerini altını çizerek vurgulamak gerekir.Bu yolda en çok emeÄŸi vermiÅŸ olanlar ise DışiÅŸleri mensupları. AB ile iliÅŸkiler konusunda 1950’li yıllardan itibaren rol oynamış belli baÅŸlı Türk diplomatlarını sayarsak akla hemen ÅŸu isimler geliyor: OÄŸuz Gökmen, Tevfik SaraçoÄŸlu, Kamuran Gürün, Semih Günver, Suat Tuygan, Cenap Keskin, Sönmez Köksal, Nazif Cuhruk, Şükrü ElekdaÄŸ, TanÅŸuÄŸ Bleda, Pulat Tacer, Ä°lter Türkmen, Oktay Ä°ÅŸcen, Adnan Bulak, Özdem Sanberk, Cem Duna, M.Ali Ä°rtemçelik, Yaman BaÅŸkut, Yıldırım Keskin, Ä°smet Birsel, Yalım Eralp, Volkan Vural, Faruk LoÄŸoÄŸlu, UÄŸur Ziyal, Volkan Bozkır, Ahmet Acet, OÄŸuz Demiralp.Brüksel’de 17 Aralık kararlarının alınmasında etkili olan diplomatları da hatırlatalım: UÄŸur Ziyal, OÄŸuz Demiralp, Murat Sungur, Ali Tuygan, ErtuÄŸrul Apakan ve OÄŸuz Demiralp. Sivil toplum temsilcileri arasında da ErtuÄŸrul Soysal, Meral Gezgin EriÅŸ, Jak Kamhi ve Arzuhan Yalçındağ’ın da ayrı bir yeri var. UnuttuÄŸumuz baÅŸka isimler varsa af ola...Yılbaşı yanılgısıHER yıl, yılbaşı yanlış anlaşılıyor ve bunun bir Hıristiyan bayramı olduÄŸu sanılıyor. Hıristiyan bayramı, 24 Aralık’ı 25’e baÄŸlayan, adına Noel denen ve Ä°sa’nın doÄŸum gecesini kutlama bayramıdır. Yılbaşına yakın olduÄŸu için, doÄŸum demek olan Noel gecesiyle karıştırılmamalı ve halkımıza yanlış bilgi verilmemelidir. Yılbaşını, bu yanılgıya kapılmayan bütün dünya kutlar.Haluk TARCANGÃœNÃœN SÖZÜ‘BaÅŸarının sayısız babası vardır, yenilgiyse yetim kalır.’(Alexander Kaufman)Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!