501’i diriltme operasyonu

Güncelleme Tarihi:

501’i diriltme operasyonu
Oluşturulma Tarihi: Ekim 04, 2008 00:00

O kuşkusuz dünyanın en ünlü jean’i. Bugüne kadar tüm dünyada tam 4 milyar adet satıldı. Andy Warhol hayatı boyunca siyah Levis 501’den başka jean giymedi, Kurt Cobain öldüğünde üzerinde Levi’s 501 vardı.

Coco Chanel’den Arthur Miller’e, Clark Gable’dan Elvis Presley’e herkesin mutlaka 501’i oldu. Türkiye’ye ilk geldiği yılları ya da gelmeden önce yurtdışından getirtmek için neler çektiğimizi hatırlıyorsunuz değil mi? Şimdi bu efsane model tüm dünyada aynı anda başlayan bir dizi reklam kampanyasıyla diriliyor. 18 farklı yıkamasıyla, Picasso’nun rekorunu kıran İngiliz sanatçı Damien Hirst’ün tasarladığı özel koleksiyonuyla geliyor. Hazır mısınız?

Bu, Levi’s açısından bir ilk. Marka, tarihinde ilk defa global bir reklam kampanyası başlatıyor. 110 pazarda aynı anda Levi’s 501 Jean’in relansmanı yapılıyor. Ama önce Levi’s 501’in tam olarak ne olduğunu hatırlamak gerekiyor: 

Levi’s 501, Levi Strauss ve terzisi Jacob Davis tarafından 1873 yılında yaratıldı. İkili bu modeli tasarlarken dayanıklı işçi pantolonu olarak yaratılan ilk jean’den ilham aldı. 

Uzmanların "anti fit" dediği bir kesimi var. Pantolonun düz gelişi, vücuda tam oturmasını sağlıyor. İstenilen görüntüye ulaşılabilmesi için yıkanmadan önce ölçülüp dikiliyor. Giydikçe üzerinize daha iyi oturuyor. 

1950’lerde asi gençliğin sembolüydü. Bu asi görüntü, 1947’de İhtiras Tramvayı (A Streetcar Named Desire) filminde Marlon Brando için yaratılmıştı. Brando film boyunca Levi’s 501 Jean ve beyaz tişört giyiyordu. 

Levi’s 501 bugüne kadar tüm dünyada 4 milyar adet sattı, bu onu farklı jenerasyonlar ve kıtalarda en çok giyilen kıyafet haline getirdi. 

Bu sayı, kullanılan denim kumaşın dünya çevresinde 157 tur atabileceği büyüklükte olduğunu gösteriyor.

 Bir Levi’s 501 jean’in yapılışında 37 operasyon yer alıyor. Her bir pantolon 1.575 metre denim kumaştan, 191 metre iplikten, 5 düğmeden ve 6 rivetten oluşuyor. Orijinal tasarımı sayesinde kumaş sarfiyatı en aza indirilerek üretiliyor. 

Time dergisi Millenium sayısında Levi’s 501’i, 20. yüzyılın en iyi moda öğesi olarak seçti; böylece 501, mini eteği ve kısa siyah elbiseyi bile geride bıraktı.

 "Rebel Without A Cause"daki James Dean’den "Thelma and Louise"deki Brad Pitt’e ve "Sex and the City"deki Sarah Jessica Parker’a kadar birçok ünlü oyuncu karakterleri canlandırırken Levi’s 501’den yardım aldılar. 

Levi’s 501 Jean 5 cepli düğmeli bir jean. Diğer tüm denim pantolonlar ondan ilham alarak tasarlandı. 

Bu jean’e 501 numarası 1890 yılında verildi. O zamanlar fiyatı 75 sent’ti. 

Dünyanın kadınlar için yaratılmış ilk jean koleksiyonu "Lady Levi’s" 1935 yılında tanıtılmış ve Levi’s 501 jean’den uyarlanmıştı.

 Andy Warhol hayatının yarısından fazlasında siyah 501 Jean dışında bir şey giymedi. Kurt Cobain üzerinde yırtık soluk mavi 501’le öldü. 

Arka cepteki dikişli tasarımın ismi: Arcuate. Bu ikili yay görüntüsü ilk günden beri var.

KAMPANYANIN İSMİ: AÇIK OYNA

Çok değil bundan 10 yıl öncesine kadar Levi’s 501 hálá çok popülerdi. Türkiye’de ve dünyanın birçok ülkesinde 501 demek, yeni yetmelikten gençliğe geçmek demekti. Sonra globalleşen dünya, fazlalaşan markalar derken gençlerin 501’e olan ilgisi başka markalara kaydı. Ve bu yüzden Levi’s 501’i diriltmeye karar verdi.

501’e özel yapılan yeni reklam kampanyasının ismi Live Unbuttoned yani Açık Oyna! Kampanyanın Japon-İtalyan moda direktörü Nicola Formichetti Levi’s 501 Jeans’i "zamanın ötesinde" olarak tanımlıyor: "Ürün çok iyi tasarlanmış, sade, abartılmamış ve gereksiz detaylarla karmaşıklaştırılmamış. Bu da onun her zaman modern ve tüm dünyada yaygın olmasının başlıca sebebi."

BIYIKLI JEAN

Jean’in üzerindeki renk ve ton farklılıklarının teknik adı bıyık. Bu kış 501’ler çok bıyıklı. Tam 18 farklı yıkaması var.

ALTIN 501

Üst düğmesi 24 ayar altından olan Levi’s 501 Jeans Gold Edition tüm dünyada sınırlı sayıda üretildi. Ekim sonunda dünyada 501 Euro’ya satışa sunulacak. Türkiye’de satılmayacak ama 3 kişiye hediye edilecek. Bu sürpriz isimler henüz açıklanmadı.

Sanatın giyiliyor olması fikrine bayıldım

Geçtiğimiz ay 50’den fazla eserini, müzayede salonu Sotheby’s’de 125 milyon doları aşkın bir tutara satan ve Picasso’nun rekorunu kıran İngiliz sanatçı Damien Hirst de Levi’s 501 fanatiklerinden. Hirst, modelin dirilmesine katkıda bulunmak için tişört ve pantolondan oluşan özel bir koleksiyon tasarladı. Sınırlı sayıda üretilen Damien Hirst X Levi’s Koleksiyonu sanatçının tarzını birebir yansıtıyor. Mesela Hirst ile özdeşleşen kuru kafalar tişörtlerde ve pantolon ceplerinde yer alıyor. Siyah ve koyu lacivert Levi’s 501’in üzerine beyaz, siyah ve mor renklerde kuru kafa desenleri basılı. Beyaz tişört üzerinde de Hirst’ün siyah beyaz kafatası portresi var. Bu koleksiyon Türkiye’de sadece Levi’s’ın Beyoğlu mağazasında satılacak. Bakın Damien Hirst koleksiyonla ilgili soruları nasıl yanıtlıyor?

Levi’s ile ortak proje fikri nasıl oluştu?

- Ben her zaman Levi’s giyerdim. Levi’s’ın baş tasarımcısı Adrian Nyman’ın Warhol’un tasarımlarını kullanarak hazırladığı koleksiyonu görünce çok beğendim ve tüm parçalardan satın aldım. Adrian da bunu duymuş ve benimle iletişime geçti. Kendisiyle, Warhol mirası ve Levi’s ile çalışmayı isteyip istemeyeceğimi sordu ve tabii hemen kabul ettim.

Bu koleksiyonu yaratırken nelerden ilham aldınız?

- Sanatın giyilebiliyor olması fikrine bayıldım diyebiliriz...

Peki kullandığınız imajlardan kafatası, noktalar ve kelebeğin anlamı neydi?

-
Ben Meksika’da yaşıyorum ve Meksikalıların hayatın iyi ve kötü yanlarını kutlama tarzlarını çok seviyorum. Çok da uzun olmayan hayatlarımızı en iyi şekilde yaşamak hayatımızın asıl gayesi olmalı. Seçtiğim imajların bu fikri anlattığına inanıyorum.

Bu projeden önce bir giyim koleksiyonuna ilham veren bir çalışmanız olmuş muydu?

-
Okuldayken arkadaşlarımın denim ceketlerinin üzerine heavy metal albüm kapaklarını boyardım.

Sokakta Damien Hirst X Levi’s koleksiyonunuzdan parçalar giyen biri gördüğünüzde ne hissediyorsunuz?

-
Bir gece kulübünde gördüğüm birinin tişörtüne imza atmak istedim ancak benim gerçekten Damien Hirst olduğuma inanmadığı için izin vermedi, komik değil mi?

Kendinizi sanat yoluyla ifade etmekle moda yoluyla ifade etmek arasında benzerlik veya farklılıklar var mı?

-
Bir fark göremiyorum aslında; yapılan her iş bir sanat. Sadece moda yolu tercih edildiğinde bir çok insan benim işlerime sahip oluyor, hem de çok yüksek bedel ödemeden...

KİM NE DEDİ

 Yves Saint Laurent: Her zaman bunu söylemişimdir; keşke blue jean’i ben yaratmış olsaydım. Harikulade bir ürün; çok kullanışlı, çok rahat ve soğukkanlı. İfadesi güçlü, alçakgönüllü, seksapeli yüksek ve sade bir kıyafetten bekleyeceğim her şeye sahip. 

Philippe Starck: Ben her zaman klasik olanı satın alırım, Levi’s 501 Jeans’den başka bir jean giymem, farklı bir jean aldığımı hayal bile edemiyorum. 

Alexander McQueen: Ben olsam Dorothy Gale’a (Oz Büyücüsü’ndeki küçük kız) asla desenli ve pamuklu giysiler giydirmezdim; ona sadece Levi’s 501 Jeans giydirirdim.

501 giyen ünlüler

SİNEMA Brad Pitt, Bruce Willis, Cameron Diaz, Marlon Brando, James Dean, Greta Garbo, Jane Fonda, Steve McQueen, Marilyn Monroe, Katharine Hepburn, Clark Gable, Roy Rogers, Kevin Costner, Julia Roberts, Heath Ledger, Gael Garcia Bernal, Vincent Gallo, Jennifer Aniston

MODA Coco Chanel, Yves St. Laurent, Tom Ford, Marc Jacobs, Alexander McQueen, Donna Karan, Norma Kamali, Stefano Dolce ve Domenico Gabbana
EDEBİYAT Jack Kerouac, Harper Lee, Norman Mailer, Arthur Miller, Gore Vidal, Tennessee Williams

MÜZİK Elvis Presley, Madonna, Kurt Cobain, Justin Timberlake, Mick Jagger, John Lennon, Michael Stipe, Nat King Cole, Bruce Springsteen, Joan Baez, Mary J. Blige, Jennifer Lopez, Bing Crosby

SANAT Damien Hirst, Andy Warhol, Jackson Pollock, David Hockney, Roy Lichtenstein, Jean-Michel Basquiat, Phil Stern, Richard Avedon

KAMPANYANIN YÜZÜ SNISH’IN SOLİSTİ

Levi’s 501’in kampanyasının yüzü Josh Beech. 22 yaşında, alternatif rock müzik grubu Snish’in solisti. Fotoğrafları New York’ta yaşayan fotoğrafçı David Vasiljevic çekti.

Damien Hirst 1965 yılında İngiltere Bristol’da doğdu. 1988’de Goldsmith’s College’da öğrenciyken Londra’nın doğusunda bulunan öğrenci sergisi Freeze’in küratörlüğünü yaptı. 1991 yılında ilk kişisel sergisi In and Out of Love’ı Woodstock Street Gallery’de yaptı, galeride yüzlerce canlı tropik kelebeği biraraya getirmişti. 1992’de Tate Gallery Turner Prize için aday gösterildi ve 1995’te de bu prestijli ödülü kazandı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!