Kediden korkmak şımarıklık değil Bunun tıpta bir adı var: Ailurofobi

Güncelleme Tarihi:

Kediden korkmak şımarıklık değil Bunun tıpta bir adı var: Ailurofobi
OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 25, 2005 00:00

Kedi gördüğünüzde bir karış havaya sıçradığınız her seferde hayvansevmezlikle, gaddarlıkla suçlanır, peÅŸinden aynı kliÅŸeyle terslenirsiniz: ‘Hayvan sevmeyen insan da sevmez!’Kedi iktidarının ne kadar yıkılmaz, kalesi düşürülemeyen bir güç olduÄŸunu biliyorum. Ama geçtiÄŸimiz hafta meslektaşım Tuba Akyol, Milliyet Gazetesi’ndeki köşesinde, ‘Kim korkar ki kediden? Ben!’ baÅŸlığıyla bir yazı yazınca, ‘Hah iÅŸte aradığım destek’ diyerek mutlu oldum. Çünkü kedi gördüğünüzde bir karış havaya sıçradığınız her seferde hayvansevmezlikle, gaddarlıkla suçlanır, peÅŸinden aynı kliÅŸeyle terslenirsiniz: ‘Hayvan sevmeyen insan da sevmez!’ Halbuki Akyol gibi benim meselem de, sevip sevmemek deÄŸil, basbayağı korku. Anksiyete yaÅŸayacak kadar büyük bir korku...‘Ayy el kadar ÅŸey, sana bir ÅŸey yapmaz’ lafının bir kedi korkağına söylenmesi, açlıktan ölmek üzere olan bir aslanın karşısında bacakları titreyerek dikilen birine, ‘Bir ÅŸey yapmaz’ demekle aynı ÅŸeydir.Biliyorum akıllı iÅŸi deÄŸil diyeceksiniz ama kedi korkusunun boyutlarını, kediden korkan ve korkmayan birinin tatile çıkmadan önceki hazırlıklarına bakarak bile anlayabilirsiniz. Kediden korkan biri, ki örnek olarak kendimi verebilirim, tatile çıkacağı zaman kalacağı yerin ne kadar konforlu olduÄŸunu bir tarafa bırakır, etrafta ne kadar kedi var, akÅŸam yemeÄŸinde ayağına kaç kedi dolanır, bunların hesabını yapar.Bunlar korkumun bana yaÅŸattığı kısıtlamalar; kendim ederim, kendim bulurum, diye içimi rahatlatabilirim. Ama bu korku ya baÅŸkalarına zarar verecek boyuta gelirse?Bir keresinde, açık havadaki bir yemekte ayağıma dolanan kedi yüzünden neredeyse katil oluyordum. Çünkü et bıçağı ile yemek yemeÄŸe koyulmuÅŸken, bacaklarıma bir kedi deÄŸmiÅŸti. Çatal bir tarafa, bıçak bir tarafa, ben de sandalyenin tepesine... Sonra utançla göz attığımda, fırlattığım bıçağın yan masadakileri sıyırıp geçtiÄŸini fark ettim. Takım elbiseli beyfendinin korku dolu gözlerini, kireç gibi yüzünü unutamam.KEDÄ° MAMASI REYONUNUN ÖNÃœNDEN GEÇEMEMEK Markette küçük kızımla yaptığım alışveriÅŸ sırasında, kedi mamalarının önünden geçerken kızımın avazı çıktığı kadar, ‘Anne buradan geçme, burada kedi var’ diye bağırdığında yaÅŸadığım utancı, kedili arkadaÅŸlarımın evini ziyaret edemememi, hele hele kedisi olan sevgilimin hayatını nasıl bir kaosa sürüklediÄŸimi, röportaj yaptığım kiÅŸilerin evlerinde karşılaÅŸtığım kedilerle ilgili yaÅŸadıklarımı hiç söylemiyorum bile.Rezervasyon için aradığım restoranda, ortalıkta kedi olup olmadığını anlamak için yönelttiÄŸim ‘Kedi var mı’ sorusuna, garsonun biraz duraklayarak ‘E, ÅŸey kedi yok ama tavuk var, balık var’ demesi dışında, kedi ile ilgili yüzümü güldüren hiçbir hikayem olmadı.BÃœTÃœN FOBÄ°LER GÄ°BÄ° BU DA EVRÄ°MSELZamanla bendeki bu korkunun tıpta bir adı olduÄŸuna öğrendim: Ailurofobi, yani kedi fobisi. Peki bu fobi yaygın mı? Tedavisi var mı?Psikiyatr Prof. Dr. Kerem Doksat, çok ilginç bilgiler veriyor: ‘Bütün fobilerin aslında evrimsel bir kökeni vardır. Freud’un iddia ettiÄŸi gibi sadece çocukluk çağında yaÅŸanan olaylar tek başına bir sebep deÄŸildir. Hayvanlara duyulan korku yani zoofobi de en sık rastlanan fobilerden biridir. Özellikle tüylü, diÅŸli ve kuyruklu hayvanlara olan fobi çok yaygındır. Niçin böyledir, derseniz, nesiller boyu bütün memelileri en çok onlar öldürmüştür de ondan. Ä°ÅŸin arkaik yani evrimin ilk zamanlarından beri genlerimize iÅŸleyen bir tarafı var. Biz doÄŸuÅŸtan korkulara karşı kodlu doÄŸuyoruz.’Tamam, atalarımız kedilerden çok çekmiÅŸ, burası anlaşıldı. Ä°yi de bu korkunun binlerce yıl sonra hálá devam ediyor olması çok mu normal. Bütün korkanlar, bu yüzden mi korkuyor yani?‘Fobinin ortaya çıkış ÅŸekli, kiÅŸiden kiÅŸiye deÄŸiÅŸebiliyor elbette. Bazı insanlarda özellikle çocukluk çağında yaÅŸanan travmalar, yetiÅŸtirilme, genetik kodları aktif hale getirip büyütüyor. Freudyen yaklaşımda, özellikle ebeveynlerden biri veya ikisi ürkütücü ise çocuk ondan çok çektiyse, bu öfke ve korku bastırılıyor ve sembolik bir hayvana dönüştürülüyor. Bazı insanlar bunu özellikle kedilerde sembolleÅŸtirir. Bu tür vakalar iyi incelendiÄŸinde kedi korkusu olarak dışa vuran korkunun aslında özellikle baba ile sorun yaÅŸayanlarda ortaya çıktığı görülür.’MISIRLILAR KORKTUKLARI İÇİN TAPIYORDUPeki Freudyen yaklaşım buysa, niçin bu korku bir köpek, at ya da aslan deÄŸil de özellikle kediye dönüşüyor? ‘Dünyadaki bütün dinlerde, gizemli öğretilerde, kedinin sembol olarak kullanılması tesadüf deÄŸildir. Eski Mısır’da kedilere Tanrı olarak tapılıyordu ama Mısırlılar kedilere sevdikleri için deÄŸil, temsil ettikleri kötücül güçten korktukları için tapıyorlardı. ÅžimÅŸeÄŸe de o yüzden, korktukları için taparlardı. Kedinin iyi olarak kutsandığı hemen hiçbir kültür yoktur.’İyi de kedi korkusu üstesinden gelinemeyecek bir korku mudur? Nasıl tedavi olunur? ‘En sık baÅŸvurulan yöntem, kafadaki ürkütücü kedi imajının aslında baÅŸka bir korkunun simgesi olduÄŸunu kiÅŸiye anlatıp onu duyarsızlaÅŸtırma terapilerine almaktır. KorktuÄŸun kedi deÄŸil, onun simgeleÅŸtirdiÄŸi ÅŸeytani güç, genomunda olan bir nüve diyerek kiÅŸi önce buna hazırlanır. Kedi lafını bile ederken kötü olanlara önce k, sonra e dersin. Kedilerle ilgili bilgi topla, iki sayfa ev ödevi yaz dersin. Kedi resmine uzaktan baktırır, sonra yakından baktırır, sonra resmi tutturacak aÅŸamaya getirirsin. KiÅŸi her seferinde anksiyete yaÅŸayabilir ama sonunda gerçek bir kediyi alıp sevmesini saÄŸlayacak kadar ilerlenebilir. Bu aÅŸamaları hızlandırmak için hipnoz kullanılabilir. Ben uygun vakalarda hipnozu kullandım ve bütün hastalarımda dereceli olarak baÅŸarılı oldum. Bazıları kedi sevip, beslemeye bile baÅŸladı.’Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!