Kazanın da görelim

Güncelleme Tarihi:

Kazanın da görelim
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 05, 1997 00:00

Ziya ŞENGÜL
Haberin Devamı

Fenerbahçe ilk maçta kazanan takım oldu ama seyredenleri ilerisi için pek umutlandırmadı...

Fenerbahçeli şampiyonluklara alışmış, bünyesinde gol kralları, imparatorlar barındırmış olmasının faturasını mı ödüyor acaba.

Bence hayır...

Fenerbahçeli olmak bir vasıfsa, bu vasfı Zeki Rıza Sporel'lerden, Büyük, Küçük Fikret'lerden, Lefter'lerden, Can'lardan bugünlere gelmiştir.

Elbette seyirci doyumsuz. En iyi futbolu oynayan, rakip kalelere golleri leblebi gibi atan Fenerbahçe'yi görmek ister.

İşte onun içindir ki, kötü futbol ile kazanılan maçlardan sonra mutsuz oluyorlar.

Tüm Fenerbahçeli taraftarın, bu bilinç doğrultusunda şimdiki futbolcu kardeşlerimizden beklentileri çok olur.

Fenerbahçe'ye iki aylık sabır dileklerinde bulunan Bariç, süresini doldurmak üzere.

Sabır, Samsun maçında noktalanacak.

Elbette ligin havası, suyu farklıdır.

Fenerbahçe, Gaziantepspor karşısında düşe kalka maç kazandı. 3 puan aldı ama futbolu beğenilmedi.

Bu hafta da Samsunspor deplasmanına çıkacak. Samsunspor'a bakacak olursak, kendi saha ve seyircisi önünde şu sıralar maç kazanma alışkanlığında.

Fener'in Samsun'da işi zor...

Boliç'in Gaziantepspor karşısında attığı gol ne kadar şık ve güzelse, bir o kadar da Fener'in şans golü olarak görüyorum.

Çünkü böyle gol, bin şutta bir kez ya olur, ya olmaz...

Takım oyununu Fenerbahçe sahaya yansıtmalı artık...

Bireysel yeteneklere bel bağlamak, her maç için geçerli değildir. Savunmada Uche ve Högh'ün şimdilik performansları iyi gözükürken, diğer bloklar ise, ne yazık ki istenilen düzeyde değil.

Lig başkadır diyoruz ama Fener hep kazanmak zorundaysa, bu dört haftalık zorlu maçların ilkini Samsunspor'a karşı oynayacaktır. Eğer Fener büyükse, şampiyonluk yoluna baş koyduysa, buyursun Samsunspor maçını kazansın biz de görelim bakalım.

DİP NOT: Pazar akşamı Savaş Ay'ın programını ne yazık ki izleyemedim... Ben Savaş Ay'ın bu programında rahmetli Yılmaz Şen'i gündeme getireceğini bilseydim, değil izlemek programa katılan olurdum. Ama olmadı... Anlatılanlar şu ki, rahmetli Yılmaz'ın eşi hala duygu sömürüsüne devam ediyor. Üstelik, o ufacık çocuğu da bu sömürüye alet ediyor. Yapılan yardımların bugüne kadar haddi hesabı yok. Teker teker isimlendirirsek, satırlar yetmez. Lütfen hanımefendiden rica ediyorum, Yılmaz'ın mezardaki kemiklerini sızlatmaya devam etmesin.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!