Kayıp aranıyor!

Emin ÇÖLAŞAN
Haberin Devamı

Hokus pokus, hokus pokus! Nafiz Bey'i bu yöntemle mi bulalım? Nafiz Bey kayboldu. Ortalıkta yok. Kaç günden beri yazıyorum, kendisinden yanıt beklediğimi belirtiyorum.

Israr ediyorum, rica ediyorum, istirham ediyorum, DYP Samsun milletvekili Nafiz Kurt beyefendi ortada yok. Acaba sağlığı mı bozuldu? Yakınları ‘‘Maşallah turp gibi ama işine gelmeyince ortalıktan kaybolur, hakkında yazılanları unutturmaya çalışır’’ diyorlar.

Kaybolan sadece Nafiz Kurt olsa yine razıyım. Kaç günden beri sözünü ettiğim esrarengiz dolar hesabında adı geçenlerden Ziraat Bankası New York şubesi eski müdürü Taner Köseler kayıp.

Ziraat Bankası'nın o dönemdeki genel müdürü, şimdi DYP milletvekili Cihan Paçacı kayıp.

Desem ki ‘‘Bunlar benim yazıları herhalde okumuyorlar, o halde gazetelere kayıp ilanı vereyim’’, parama günah!

Nafiz Kurt, halen Tansu Çiller'in Samsun milletvekili. Çiller kendisini yanına bir çağırıp dese ki ‘‘Yav Nafiz, bak bu adam senin hakkında yalan yanlış bir şeyler yazıyor, iftira atıyor! Bir basın toplantısı yap da gerçekleri açıkla. Aksi halde partimiz zor durumda kalacak’’...

Acaba böyle bir şey yapar mı?

Başbakan Mesut Yılmaz, şu anda doğrudan kendisine bağlı olan Ziraat Bankası'na bir emir verip ‘‘Nedir bu rezalet? Bu dosya ne oldu?’’ diye sorsa, acaba zahmete mi girmiş olur?

* * *

Ortada büyük bir rezalet var. Bunu geçtiğimiz pazar gününden beri yazıyorum ve bu hadisede adı geçen kişilerin hiçbirinden tık yok!

Bu nasıl iştir? Bu nasıl siyasettir?

Bir siyasetçi düşünün ki, Devlet Bakanı olduğu sırada Ziraat Bankası New York şubesinde 50 bin dolarlık hesap açtırıyor. Bu parayı, şubenin müdürü olan Taner Köseler isimli şahıs bankaya cebinde götürüp yatırıyor.

Nereden aldı bu parayı? 50 bin doları ona kim verdi de Nafiz Kurt adına hesap açtırdı?

Sonra bu para birdenbire başkasının adına geçiriliyor.

Bankanın Teftiş Kurulu olaya el koyuyor, soruşturma başlatıyor. Müdür Bey kendi bankasının müfettişi tarafından sorulan yazılı sorulara yanıt vermeyi reddediyor!

Bu paranın kaynağı nedir? Nafiz Kurt bu parayı nereden elde etmiştir? Eğer Türkiye'den havale edilmiş ve helal para olsa, banka şubesine elden yatırılmaz.

Demek ki birileri bu parayı Nafiz Kurt için yurtdışında elden verdi. Kurt o sırada Tekel'den sorumlu devlet bakanı. Yabancı firmalar o sırada ülkemizde sigara fabrikaları açıyor. Örneğin Torbalı'daki Camel fabrikasının açılışı o tarihlere denk geliyor!

Ankara'nın en büyük binalarından biri olan ‘‘Tekel’’ binasının ihalesi o sırada yapılıyor.

Bu paranın kaynağı ne? Bay Nafiz'in yurtdışında başka hesapları var mı?

Nafiz Kurt'la Şube Müdürü Taner Köseler arasındaki bu ‘‘yakınlık’’ ve ‘‘ilişki’’ nasıl bir şeydir ki, 50 bin dolar bu şahıs tarafından elden getirilip yatırılıyor?

ZİRAAT AÇIKLAMASI

Dün öğleden sonra Ziraat Bankası'ndan bir yazılı açıklama geldi. Konumuzla ilgili bölümünü veriyorum. Okuyunca güleceksiniz:

‘‘13 ve 15 Aralık tarihlerinde Hürriyet Gazetesi'nde çıkan yazılarınızla ilgili açıklayıcı bilgiler aşağıda sunulmaktadır.

Yazınızda da belirtildiği üzere, konu bankamız müfettişi tarafından incelenmiş ancak konuyu bilen ve aydınlatıcı bilgiler verecek olan Taner Köseler'in bu konuda ayrıntılı bilgi vermekten kaçınması nedeniyle yapılan incelemede, olay net olarak açıklığa kavuşmamıştır.

Bankamızda New York şube müdür vekili olarak 1992-1995 tarihleri arasında görev yapan Taner Köseler hakkında bankamızca muhtelif fiillerinden dolayı idari ve yasal soruşturmalar yapılmış olup, hakkında düzenlenen yasal soruşturmalara dayanarak açılan mali ve yasal davalar halen devam etmektedir.

Taner Köseler'in görevine 13 Nisan 1995 tarihinde son verilerek bankamızla ilişiği kesilmiştir.’’

* * *

Demek ki dün yazdığım doğruymuş ve bu dosya hasıraltı edilmiş!.. Çünkü Taner Köseler müfettişe bilgi vermemiş! Gördünüz mü işin ne kadar ‘‘basit’’ olduğunu!

Bu şahıs bankadan kovulmuş. Davaları devam ediyormuş. Hangi davalar? Bu dosya konusunda dava açılmış mı?

Şimdi söz DYP Samsun milletvekili Nafiz Kurt'ta... Derhal konuşması gerekiyor çünkü açıkladığım belgelerden pis kokular yükseliyor.

Açılan bu hesap, normal değil.

Gerçi Nafiz Bey işini iyi bilen adam! Hele Tekel'den sorumlu devlet bakanı olduktan sonra şansı iyice açıldı.

Örneğin Kurt isimli teknesini satıp Cancan isimli yeni ve görkemli bir tekne aldı. Bu tekne Göcek'te duruyor.

Mustafa Kalemli'nin başına iş açan Mesa Koru'da üç adet villa sahibi oldu. Kendi ve kızı Nesrin Kurt adına. Orada, ayrı ayrı tripleks villalarda oturuyor. Bunlardan biri yüzme havuzlu.

Kısa süre önce kızına son model beyaz Mercedes CLK otomobil aldı. Fiyatı yaklaşık 130 bin mark.

İstanbul'un göbeğinde Divan Oteli'nin hemen karşısındaki Türk Petrol benzinliğini Nafiz Bey Ailesi Ermeni Vakfı gibi bir yerlerden ucuza kiraladı.

Acaba New York'ta 50 bin dolarlık hesabı birdenbire devrettiği Cengiz Uzunal'la tekstil alanında herhangi bir ortaklığı var mı? Bilemem ki!

Ben birkaç gün daha beklemeye razıyım. Yeter ki sen konuş Nafiz Bey, konuş!



Yazarın Tüm Yazıları