Kavga mı, spor mu

PAZAR günü televizyon karşısında şok geçiren sadece ben değildim sanırım.

Haberin Devamı

Eğitim Komisyonu’nda, koca koca adamların resmen itişip kakışarak kavga etmeleri, öfkeyle birbirlerinin boğazlarına sarılmaları hoş bir manzara değildi.

Çocuklarımızın geleceğine karar veren insanların düştükleri durum acıklı resmen.

Tam adıyla Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu’ndan tartışmalı  4+4+4 yasa önerisi yangından mal kaçırır gibi geçti; o da ayrı mesele.

Günlerdir “yasa önerisini aceleye getirmeyin” diye dil döken uzmanlara, akademisyenlere, eğitim konusunda uzmanlaşmış STK’lara kulak veren olmadı.

Komisyondaki kavgayı izlerken bizlere pek özgü bu “öfke ve şiddet patlamalarının” spor alışkanlıklarımızla ilgisi olup olmadığını düşündüm.

Bu düşüncemi pekiştirecek bir araştırma elimin altında.

2010 yılından beri Olimpiyat Oyunları’nın sponsoru olan P&G, Türkiye’de gençleri, aileleri spora teşvik etmek için Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) ile işbirliği yapıyor.

P&G ve TMOK geçtiğimiz günlerde Türkiye’deki spor alışkanlıklarını mercek altına alan kapsamlı bir araştırma gerçekleştirmiş./images/100/0x0/55ea352df018fbb8f871687f

ÇOCUKLARIN YÜZDE 37’Sİ SPOR YAPIYOR


P&G Türkiye Yönetim Kurul Başkanı Saffet Karpat ile TMOK Başkanı Prof. Uğur Erdener’in katıldıkları bir öğle yemeğinde araştırmanın çarpıcı noktaları öğrendik.

Hemen paylaşıyorum.

Türkiye’de ailelerin sadece yüzde 25’inde, en az 1 kişi spor yapıyor.

Spor yapan çocukların oranı yüzde 37.

Türk toplumunun büyük çoğunluğunun spor gibi bir alışkanlığı yok açıkçası.

Eğitim Komisyonu’ndaki tablo olsun, erkeğin kadına uyguladığı şiddet olsun, bunlarda sizce spor alışkanlığının bu kadar az yaygın olmasının payı yok mu?

Bence öyle.

Enerji spora yönelmediğinde ne olacak?

P&G ile TMOK’un araştırmasına dönersek; çocukların yüzde 70’i spor olarak babaları gibi futbolu tercih ediyorlar.

Bunu fitness, basketbol ve dövüş sporları izliyor.

OLİMPİYATLARA İLGİ DÜŞÜK

Çocuğunun profesyonel oyuncu olmasını isteyen anne-babanın oranı ise yüzde 75.

Karpat’ın işaret ettiği gibi, Türkiye’de spor alışkanlıklarının artması için tam adıyla “Spor Alışkanlıkları ve Olimpiyat Oyunlarına Bakış” araştırması iyi bir yol haritası anlamında.

Araştırmanın ortaya koyduğu başka ilginç bir nokta Olimpiyat Oyunları’na ilginin diğer ülkelere oranla daha düşük olması.

Oyunları televizyondan izleyenlerin çoğu erkek ve oran yüzde 50.

Türkiye’de halkın yarısı oyunlara soğuk ama araştırmada “Türkiye’nin 2020 Olimpiyat Oyunları’nda adaylığını destekliyor musunuz” diye sorunca hemen hemen herkes “evet” diyor.

Oldukça çelişkili bir durum.

İşte bu yüzden P&G ile TMOK, Olimpiyat Oyunları’na ilgi çekmek ve spora teşvik edecek büyük bir “Olimpik Hareket” başlatmayı hedefliyor.
Prof. Erdener’e Türkiye’nin 2020 oyunları için şansını sorduk.

2020 Olimpiyat adayları arasında İstanbul’un yanı sıra Madrid, Doha, Bakü ve Tokyo var.

Arkasına P&G gibi önemli bir dünya devinin desteğini alan Erdener’e göre, Türkiye’nin şansı bu kez oldukça yüksek.

Haberin Devamı

İşte şimdi tam Dubai olduk

Haberin Devamı

TELEVİZYON ya da gazetelerde her gün yenileriyle karşılaştığımız gökdelenleri ima etmiyorum.

Bu gökdelenleri, AVM’leri inşa eden işçilerin çalışma koşullarından söz ediyorum “işte şimdi tam Dubai olduk” derken.

Dubai’ye ilk gittiğimde beni en fazla şaşırtan ve sarsan şeylerden biri mantar gibi bitmiş inşaat alanlarına parmaklıklı otobüslerle taşınan Hintli, Pakistanlı işçilerdi.

Sonradan bu işçilerin daha doğrusu “köle-işçilerin”, Dubai’de sokaklarda gezemediklerini ve feci koşullar altında yaşadıklarını okumuştum.

Çağımızın modern köleleriydiler.

Esenyurt’ta 220 milyon Euro’luk AVM inşaatında işçilerin yaşadıkları çadırların Dubai’deki koşullardan farklı olmadığını gördük.

Ekmek peşinde, Sivas’tan, Ordu’dan İstanbul’a gelen işçilere yaşam alanı olarak sunulan çadırlar 11 kişiye mezar oldu.

Dün sabah televizyonda konuşan bir iş güvenliği uzmanı bir yılda 475 işçinin inşaatlarda hayatlarını kaybettiğini söyledi.

Parıltılı reklâmların arkasındaki gerçek bu.

Haberin Devamı

İstanbul’da ‘Spor  Ekonomisi’ konferansı

SÖZ spordan açılmışken önemli bir haber.

Önümüzdeki 25-26 Nisan tarihlerinde İstanbul’da “Spor Ekonomisi” Konferansı yapılıyor.

International Herald Tribune Gazetesi’nin düzenleyeceği konferansın “isimsiz kahramanı” uzun yıllar Londra’da bankacılık yapan İlhan Nebioğlu.

Nicedir, Türkiye’nin neden “uluslararası çapta” sporcu yetiştirmediğine kafayı takmış durumda olan Nebioğlu, Londra’da tenis turnuvasıyla ünlü Queen’s Club’ta
İHT’nin ilk kez “Spor Ekonomisi” adı altında bir konferans düzenleyeceğini duymuş.

Gazetenin niyeti söz konusu konferansı Singapur’da düzenlemek.

Ne ki, İlhan Nebioğlu, tüm tanıdıklarını devreye sokarak, ne yapıp, ne edip  “Spor Ekonomisi” Konferansı’nın “2012 Avrupa Spor Başkenti” İstanbul’a alınmasını sağlamış.

Neticede konferans spor sektörünün liderleriyle, yatırımcılarıyla nisan ayı sonlarına doğru Çırağan Oteli’nde yapılacak.

Konferansa katılacak isimler arasında Chelsea Futbol Klübü Başkanı Bruce Buck, Güney Kore’nin 2018 Kış Olimpiyatları Başkanı Jin-Sun Kim, FİFA tarafından futbol sektöründeki yolsuzlukları araştırmak için atanan İnterpol Genel Sekreteri Ron Noble var.

Bu arada “Spor Ekonomisi” diye geçmeyin.

PricewaterhouseCoopers’in daha yeni yayınlanan araştırmasına göre, küresel spor pazarı 2015 yılında 143 milyar dolara ulaşacak.

2015 yılına kadar yılda yüzde 3.7 büyüyecek.

Bu pazarda en büyük büyümeyi Kuzey Amerika gerçekleştirecek.

Yazarın Tüm Yazıları