KATIE BOŞANDIKTAN SONRA ÇOK DEĞİŞTİ

Güncelleme Tarihi:

KATIE BOŞANDIKTAN SONRA ÇOK DEĞİŞTİ
Oluşturulma Tarihi: Eylül 01, 2012 00:00

Katie Holmes görüşmemize çok şık bir ceketle geliyor. Siyah süetten; biraz spor, biraz iddialı... Ceket, Holmes & Yang yani oyuncunun üç yıl önce arkadaşı ve yıllarca stilisti olan Jeanne Yang’la kurduğu markanın etiketini taşıyor.

Haberin Devamı

BOŞANDIKTAN SONRA DAHA SEKSİ- Fotogaleri

TOM VE KATIE AYRILIĞA GİDEN ÖYKÜ- Fotogaleri

Katie Holmes’la, şirketin kutu gibi (küçük), her daim hareketli olan Chelsea Market alışveriş merkezinde bulunan New York ofisinde bir araya geliyoruz. Holmes’un her zaman nazik, kibar; hatta çok sıcak, fazlasıyla doğal olduğunu sık sık söylerler. Rol yapıyor olsaydı buna ne kadar devam edebilirdi? Geçen yıl, Vancouver’daki bir markette kızı Suri’yle kasa kuyruğunda beklerken, Jackie Kennedy’yi canlandırdığı dizinin iptal edildiğine dair bir telefon gelmiş. Katie Holmes o durumda bile sakinliğini korumuş, kuyruktan çıkıp kızını tuvalete götürmüş; sonra tekrar kuyruğa girmiş ve hatta akşam yemeğe gelen arkadaşlarının moralini bozmamak için konuyu açmamış. “Arkadaşlarım yemeğe gelmişti. Kendimi kaybetmenin sırası değildi” diyor. Oysaki bu çok insanca, hepimiz zaman zaman kontrolümüzü yitirebiliyoruz. “Bazen işler yolunda gitmez, bu benim de yüzüme yansır. Ancak bağırıp çağırmak, bunu gürültülü bir şekilde yaşamak bana göre değil. Bağıran-çağıran insanlara katlanamıyorum” diyor.

Haberin Devamı

KATIE’NİN MACERACI YÖNÜ

Katie Holmes bugün Suri’yle birlikte bir maceraya atılıp Kent- Connecticut’tan trenle New York’a gelmiş. Holmes orada William Hurt, Jean Reno ve Allison Janney’le birlikte Çehov’un meşhur aile dramı “Çayka”sını çekiyor. Filmin prodüktörü Christian Camargo “Katie Holmes risk almayı seviyor. Bu yönüyle hepimizi şoke etti” diye anlatıyor.

Katie Holmes sonradan açılıyor, yani kendisini tanımamıza ancak izin veriyor. “Düne kadar küçük bir kız gibi hissediyordum” diye itiraf ediyor. “Wonder Boys”, “Pieces of April” ve özellikle de “Dawson’s Creek”teki Joey Potter rolleri bu imajını destekledi. 18-23 yaş arası North Carolina’da çektiği “Dawson’s Creek”te erkekler üzerinde büyük etkisi olan masum, tatlı Joey’i canlandıran Katie Holmes, o dönemi şöyle hatırlıyor: “Sürekli endişeleniyordum. Bundan sonra ne yapacağım, bu rol beni nereye taşır? İnsanlar beni beğeniyor mu? Bir daha tekrar çalışacak mıyım? Bu tür şeyleri merak ediyordum.” Sonra hemen “Gerçi bunlar için hâlâ endişeleniyorum ama eskisi kadar değil” diye ekliyor.

Haberin Devamı

UTANGAÇ İFADESİ GEÇMİŞTE KALDI

Neyse ki zaman hem onun, hem de onun jenerasyonundaki diğer genç oyuncuların lehine işledi; Katie Holmes iyice güzelleşti, çekici bir kadına dönüştü. Gülüşü de değişti; eski utangaç ifadesi gitti.

“Eskiye nazaran kendimi daha iyi; hatta daha seksi hissediyorum. Sanırım 20’li yaşlarında insan kendini fark ettirmek için çok fazla çabalıyor. Çocuk değilsiniz; büyüyorsunuz, sevgilileriniz oluyor. O zamanlar seksiliğin ne olduğunu bile bilmiyordum. Sadece zorla gerçekleşecek bir şey olmadığının farkındaydım. Neyse ki, hiçbir zaman böyle bir çabam olmadı. Neysem oyum, gerisi umurumda değil” diyor gülerek. Anne olmak da iyi hissetmesine yaramış. “Ne zaman çok iyi hissetseniz aynı zamanda seksi de hissediyorsunuz. Bu içinizdeki gizli güç, kendine güven ya da bir sır. Ben çok ‘cool’um. Her şey yolunda. Bir eksiğim yok diye düşünüyorsunuz” diye anlatıyor.

Haberin Devamı

TOM’U ANLIYORUM

Tabii ki, bununla birlikte hayatta başka rolleri olduğunu da biliyor: Bir kadın olarak sadece anne değil; bir sevgili ve eş de oldu ve tabii ki bir “savaşçı” da: “Hayatımın bu noktasında, tüm diğer kadınları daha iyi anladığımı düşünüyorum. Ve ben de onlardan biriyim. Hayatımdaki yeni bir dönemin başlangıcındayım.”

Asıl soru şu: Gerçekten bu şansı kullanabilecek mi? Hollywood’daki ‘TomKat’ adlı tuhaf algıyı yıkabilecek mi? Çoğu insan onun Bayan Cruise olarak kristalden bir kalede öylesine, kendisine biçilen role uygun olarak oturacağını, oturduğunu düşünmüştü. “Böyle bir şey söz konusu değil” diyor kısaca. “Bu kadar göz önünde olduğunuzda, yapabileceğiniz tek şey daha da çok çalışmak.” Yine de hangi kadın Bay Görevimiz Tehlike’nin gölgesinde kalmaktan çekinmezdi ki! “Aynı yaşta olsaydık belki aramızda rekabet olabilirdi. O 30 yıldır Tom Cruise. Ve bugüne kadar hep çok iyi kâr eden pek çok filmde rol almış. Bunun için nasıl çalıştığını görüyorum. Ve onu anlıyorum. Bu kadar başarılı filmler yapmanın bir bedeli var. Ben kim olduğumu ve hangi noktada bulunduğumu, nereye varmak istediğimi biliyorum. Ve sadece buna odaklanmayı tercih ediyorum.”

Haberin Devamı

SURI, İLGİDEN NASIL ETKİLENİYOR?

Katie Holmes, Tom Cruise’u hiçbir zaman gereksiz konularla meşgul etmediğini anlatıyor. “Genelde ona ‘Bu arada, şöyle bir projeye başlıyorum’ gibi şeyler söylerim. O da ‘Öyle mi, çok iyi, ne zaman başlıyorsun?’ gibi bir yorum yapar. Ailevi meselelere odaklanmayı tercih ediyoruz. Sürekli iş konuşmak zorunda olmamak çok güzel” diyor.

Belki iş konuşmak zorunda değiller; ancak “dış dünyada” ne yapmaları gerektiği konusunda stratejiler geliştiriyorlardır, öyle değil mi? Geçen yaz Katie Holmes, kızı Suri’yle Miami’de tatil yaparken fotoğraflarını çekmeye çalışanlar, kalabalık bir paparazzi ordusu değil çevredeki cep telefonlu insanlardı. İnsan böyle bir ortamda eğlenebilir mi? “Eğlenemez” diye beni teyit ediyor. “Kızım yüzmek istediği için orada bir karar vermek durumundaydım. ‘Etrafta çok fazla insan var’ diyen ve onun bu keyfini engelleyen bir anne olmak istemedim. Öyle yapsaydım bu insanların hayatımı, kızımın hayatını yönetmesine izin vermiş olurdum. Suri denize girip dalgalarla zıplamak istiyor. Tek endişelendiğim, eteklerinin uçup saçma fotoğraflarının çekilmesi.” Tüm bunlar kulağa fena geliyor ama Katie Holmes “Suri çok eğlendi” diyor. “Bu onun da hayatı. ‘Umurumda değil’ deyip yapmak istediklerini yapacak. Bu konuda ne yapabilirim ki?”

Haberin Devamı

KATIE DEĞİŞTİ Mİ?

Katie ve Suri bir kenara, yıllarca Hollywood’un en merak edilen evliliklerinden birinden bahsediyoruz. Tom Cruise’un o çok merak edilen Scientology bağlantısı pek çok kişi için soru işaretleriyle dolu. Kimsenin şüphe etmediği bir şey varsa, Katie Holmes’un sevgi dolu, ilgili bir anne oluşu. Kate Middleton’dan farklı olarak, Holmes’ün üzerindeki “halktan seçilen kız” etiketi çoktan silindi. O yıllarca ailesini bir arada tutan kişi rolündeydi. Tabii ki, şimdi durumlar biraz değişti.

Katie Holmes hayatındaki yeni koşullara, kendisine ait bir dünya yaratarak “cevap” verdi. Onu “Tom öncesi” dönemden beri tanıyan Jeanne Yang, arkadaşının hiç değişmediğini vurguluyor. “Evindeki işlere koşturan, böğürtlenli pastalar yapan bir kadın o” diyor. Katie Holmes “Nereye gidersek gidelim, orayı minik dokunuşlarla evimize çevirmeye çalışırım. ‘Şu anda neredeyiz, burası neresi?’ duygusundan uzaklaşmaya çalışırım” diyor. Bu sözlerinde büyük bir yalnızlık hissediyorum. “Yapacak bir şey yok. Evimden uzak olmak işimin bir parçası. 17 yaşımdan beri sürekli seyahat ediyorum” sözleriyle bunu kabullendiğini gösteriyor.

ANNEMİN ÖĞÜDÜ: İÇ ÇAMAŞIRI GİY!

Katie Holmes ve kardeşleri; yani üç ablası ve bir ağabeyi Toledo-Ohio’da, “lütfen” ve “teşekkür ederim” kelimelerinin sık sık kullanıldığı Katolik bir ailede yetişti. “İşim konusunda da annemin öğrettiklerini hep aklımda tutuyorum. Bazı şeyleri kendime saklamamı söylüyor. Ve hep ‘başkalarını dinle, öğren, her zaman güçlü ol ve kendine ihanet etme’ der. Annemin komik bir öğüdünü de ekleyeyim: İç çamaşırı giy!” diyor gülerek.

SURİ ÇAMAŞIR YIKAYIP TOZLARI ALIYOR

Bir saattir butiğin önündeki mekanda koşturan Suri, heyecanla içeriye giriyor. Siyah-beyaz suni kürk manto, çizgili bluz ve volanlı beyaz etek giyen Suri, yüzünü annesinin kucağına gömüyor. Katie Holmes kızının kulağına sessizce bir şeyler fısıldıyor, çikolatalı süte dair bir şeyler duyuyorum... Sonra nazik ancak kesin bir dille, bizlere selam vermesini rica ediyor. Holmes, kızının kıyafetlerinin bu kadar konuşulmasını olgunlukla karşılıyor. “Bu konuda çok zevkli. Giyeceklerini kendi seçiyor. Ve bana hoş bir elbiseyi gösterip ‘Anne büyüyünce bunu giyebilirim miyim?’ diye soruyor.” Suri’nin bilinçli bir tüketici olmasından çok, sorumluluk sahibi bir insan olmasını önemsiyor. “Suri’yle birlikte yemek yapıyor, çamaşır yıkıyoruz. Suri toz da alıyor. Benimle çekimlere geldiğinde makyaj kutusunu o toparlıyor ve temizliyor... Hatta bu yetmezse, yerleri süpürmeye kalkışıyor” diye anlatıyor.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!