Kaşık ve tanburu rock ile harmanladılar

Baba Zula, hem sözlerde, hem de müzikte kara mizahı öne çıkaran bir rock grubu! Fatih Akın’ın son filmi ‘İstanbul Hatırası’nda da iki parçalarıyla yer alan sıra dışı grup, saz, tanbur, darbuka, def, kaşık, bendir gibi geleneksel enstrümanları elektronik sosla birleÅŸtirdikleri, sahne ÅŸovlarında dansöze yer verdikleri müziklerini anlattılar.Bence siz görüntü olarak, 68 görünümlü 2005 Volkswagen gibisiniz görüntü olarak... Murat Ertel: Biz 60’lı yılları seviyoruz. O zamanlar çok iyi müzik yapılıyormuÅŸ. Bu müzik aynı zamanda halk tarafından da benimsenebiliyormuÅŸ. Ä°ÅŸte Barış Manço, Erkin Koray, Fikret Kızılok olsun, hem gerçekten buralara ait bir müzik, hem de yeni bir müzik yaptılar. Kendilerinden bir ödün verdiklerini de hiç sanmıyorum. Sonra bu durum bitmiÅŸ, niye böyle oldu bilmiyoruz! BU ÅžEHRÄ°N HAKKINI KORUMAK GEREK - Vejetaryen misiniz? Pırasa, elma ve zerzevat üzerine ÅŸarkılarınızdan bahsedecek olursak öyle gibi geldiniz bana...Levent Akman: Yok deÄŸiliz ama sebzeleri çok seviyoruz. Ama ben pırasayı hiç sevmem. Murat Ertel: Ä°stanbul’da yaÅŸayan azınlık kültürlere ya da vejetaryen deÄŸiliz ama onlara da yaÅŸam hakkının olması gerektiÄŸini düşünüyoruz. Bunları parçalarımızda yansıtıyoruz. Mesela HaydarpaÅŸa projesine karşı çıktık, orada çaldık. Üçüncü köprüye karşı çıkıyoruz. Arnavutköy derneÄŸiyle baÄŸlantımız var ve orada 3 yıldır köprüye karşı ÅŸekilde çalıyoruz. Herkes kapısının önünü süpürse, her yer temiz olur derler ya, tamam aynı zamanda ÅŸehrimize bakmak gerekiyor. Burada yaşıyorsak kendimizi deÄŸil, torunlarımızı da düşünmemiz gerekiyor. Ä°nsanlardaki bencilliÄŸin yok olmasını istiyoruz. Bu anlayış da bırakalım yapsınlar diyen Özal’cı köşe dönme mantığından geliyor. - Siz köşeyi döndünüz mü peki?Murat Ertel: Köşe dönmek bizim mantığımızda baÅŸka bir ÅŸey. Parayı bulup da, aşırı derecede zengin, ünlü olmak deÄŸil. Biz ruhsal bir tatminden, inandığımız, güzel olan ÅŸeyleri yapmış olmanın verdiÄŸi ferahlıktan bahsediyoruz. SAHNE ÅžOVU BÄ°ZÄ°M İÇİN ÖNEMLÄ° - Bu albümle birlikte oryantalist bir yaklaşım içinde misiniz peki? Fatih Akın’ın ‘İstanbul Hatırası’ filminde de müzik yaptınız ve böyle yorumlar getiren çok oldu...Murat Ertel: DoÄŸuya ait olan bir ÅŸey yaptığınız zaman, oryantalist olma tehlikeniz var! Halbuki siz buraya, zaten doÄŸuya aitsiniz. . EÄŸer yaptığınız ÅŸey son derece turistik bir ÅŸey deÄŸilse, oryantalist olma tehlikesi yok. Batılıların oryantalist olma tehlikesi var... Burada yapılan iÅŸler ancak çok ticari ve turistik olmazsa oryantalist olabilirler. Ä°nsanların kafasında oryantalizmle oryantal arasında pek bir açıklık yok. - Bana canlı performanslarınızda, programlarınızda dansözünüzün olması ilginç geldi...Murat Ertel: Sahnede ÅŸova da önem veriyoruz. Dansöz figürü de bizim için çok önemli. Bu albümde de üç ayrı dansözle çalışıyoruz büyük bir zevkle. Ceren diye bir arkadaşımız, bilgisayarda canlı çizim tekniÄŸi yapıyor ÅŸarkılarımızla... - Sizin müziÄŸinizle dans edenlere baktım da çok farklı durumlar yaÅŸayanlar gördüm. Rock dinleyip dans edenler kadar, sanki aczimendi tarikatında kendilerinden geçen insan görüntüsünde olanlar da vardı... Murat Ertel: (gülüyor) Evet, törensel bir durum var tabii! Aslında türler arasında dolaÅŸan insanlarız biz zaten.- Parçalarınızda gençlerin seviÅŸtiÄŸi iddia ediliyor! Murat Ertel: Biz flörtten bahsediÅŸoruz. Ama bir cinsellikten bahsetme durumumuz yok. Erotizmi de seviyoruz. Hayatın içinde olması gereken bir ÅŸey ve müzik de buna çok yatkın! Televizyonlar canlı çalmak için yetersiz kalıyor- Albümünüze konuk sanatçı almışsınız... Özkan UÄŸur, Mehmet Güreli sadece ikisi. Yeni isimlerle de çalışmayı düşünüyor musunuz?Murat Ertel: Bu yıl Ä°stanbul Jazz Festivali’ne gelen Brazzaville isimli bir topluluk bizim albümümüzü dinlemiÅŸ ve çok beÄŸenmiÅŸ. Bizimle birlikte kayıt yapmak istiyorlar ve ÅŸimdi stüdyo araÅŸtırıyorlar. Ya da Japonya’dan mail alıyoruz, ‘Albümünüzle göbek dansı yapıyorum, ÅŸarkılarınızın anlamı nedir’ diye. Evet doÄŸu kültürlerine meraklıyız. - Ä°brahim Tatlıses ve Hülya AvÅŸar’ın programlarına çıkmak istemediÄŸinizden bahsetmiÅŸsiniz ama asıl nedenin playback yapmak istememeniz olduÄŸu söyleniyor. Hangisi gerçek neden?Murat Ertel: Ä°brahim Tatlıses’in programına katılmak istemiyoruz... Gerçekten playback yapmak istemediÄŸimiz için bu. Canlı çalmak için de televizyonlarda yeterli donanımın olduÄŸunu düşünmüyoruz. Mesela benim bir arkadaşım Kazım Koyuncu’yu televizyonda dinlerken beÄŸenmemiÅŸti ama bende dinlediÄŸinde ne kadar iyi olduÄŸunu söyledi ÅŸaşırarak. Â