Kasetler...

Bekir COŞKUN
Haberin Devamı

Şimdi sıra kasetlerde...

Çakıcı-Aşık hüzzam faslı kasetleri, Sibel Can'ın ‘‘Komşular havar’’ını geride bırakmış durumda.

Dün çocuklar yeni kasetlerin piyasaya çıkacağını söylediler.

Nitekim okuyucularımız arıyorlar:

‘‘Yeni kaset var mı?..’’

‘‘CD'si çıkıyor...’’

*

Bizim çetelerin öyküsü, Çin'deki büyükelçilikten, Fransa'daki Nice Kenti'ne kadar uzanıyor.

Demek ki Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel'in ‘‘Çin Seddi'nden, Adriyatik kıyılarına kadar fevkalade uzanan Türklük şuur...’’ teorisi doğru.

Niçin şaşırıyorsunuz?..

Bu olanlar, sokaklarda oluk gibi kan akarken ‘‘Bana milliyetçiler cinayet işliyor dedirtemezsiniz’’ diyen bir anlayışın ürünü değil midir?..

O sokaklardaki çocuklar büyüdüler.

Kimisi kaderdir yurtdışına kaçtı, kimisi bakan oldu, kimisi lider, kimisi polis, kimisi devlet adamı.

Şimdi görüşüyorlar.

Telefonlaşıyorlar.

Bunda ne var?..

*

Tüm bunlar bir anlayışın ürünüdür.

Nasıl ki bugün sokaklarda bölük bölük, manga manga, alay alay eylem yapan, İstiklal Marşı yerine Kuran okunmasını isteyen türbanlılar sorunu ‘‘İmam hatiplerin yüzde seksenini ben açtım’’ diye öğünen bir anlayışın sonucuysa...

Nasıl ki irtica; yıllarca cami avlularında sürdürülen bir siyasetin ürünüyse...

Nasıl ki deve boyu dosyalarının altından kalkamadığımız Çiller bize bir unutulmaz armağansa...

İşte öyle...

*

Çocuklar büyüdüler görüşüyorlar.

Dumanla-güvercinle haberleşecek değiller.

Telekomünikasyon var.

İşi berbat eden o bantlar...

Bantlar ise sadece bilineni bir kez daha kanıtlıyor.

Yoksa çeteleri yetiştirip, yaşatan ve besleyenlerin kimi siyasetçiler olduğunu... Tüm bu olanların üç-beş polisin işi olmadığını... Türkiye'nin gırtlağına kadar pisliğe gömüldüğünü bilmeyen mi vardı?..

Yoktu...













Yazarın Tüm Yazıları