Kartondan kaleler

Güncelleme Tarihi:

Kartondan kaleler
Oluşturulma Tarihi: Mart 04, 1998 00:00

Devrim SAĞIROĞLU
Haberin Devamı

Odasına girdi, kapıyı kapattı. Sanki, duvarlar üzerine geliyordu. Gözleri dolmuş, boğazı tıkanmıştı. ‘‘Haksızlık bu’’ diyordu. ‘‘Haksızlık..’’ Bir an düşündü. Suçu neydi ? Ne yapabilirdi ? Aşağı katta bir adam, onu bekliyordu.. Türkiye Futbol Antrenörleri Derneği Genel Başkanlığı yapmış biri, önüne hazırlanmış istifa kağıdını uzatmış, ‘‘imzala’’ demişti. ‘‘Sana 5 dakika süre. İmzalamazsan, tazminat alamazsın !’’

Kendisini, o 5 dakika içinde toparlamaya gayret etti.. Odasından ağır ağır çıktı. Aşağıya indi, kağıdı imzaladı. Hiç demeç vermedi ve sessizce eşyalarını toplayarak Trabzon'dan ayrıldı. Taa ki, yaklaşık 5 ay sonra Gençlerbirliği'nin başında oraya gelene dek !

Yılmaz Vural, istifa süsü verilerek kovulduğunda, Trabzonspor Fenerbahçe'nin 3 puan gerisinde, ikinciydi. Galatasaray'dan 5 puan öndeydi. 8 puan yitirmiş, buna karşılık Fenerbahçe, Beşiktaş, Samsun, Gençlerbirliği ve Kocaeli gibi çok önemli deplasmanları geride bırakmıştı. İç saha kaybı, sadece ikiydi ! Ortam uygun, fikstür avantajı inanılmazdı. Özkan Sümer'in kahraman olmaması için, ortada hiçbir neden yoktu. Beyaz atlı yerli, bulutların ötesinden gelecek, oklarını savurarak rakiplerini birer birer yere serecekti ! Aynı senaryo 22 yıl önce Şükrü Ersoy'a uygulanmış ve bir başka yerli, kahraman olmamış mıydı ?

Ne var ki, bu kez beklenen gerçekleşmedi.. Dokuzunu sahasında oynadığı halde 15 maçta tam tamına 16 puan yitiren, rakiplerinin başarısızlığından yararlanamayan, fikstür avantajını ‘‘Krezus'un hazineleri’’ gibi harcayan Özkan Sümer, yaptığı haksızlığa acı yanıtını, Gençlerbirliği karşısında anlamlı şekilde aldı.. Strateji uzmanı bir komutanın önderliğindeki bombardıman, Sümer imparatorluğunun, görünüşte heybetli, ancak kartondan yapılmış kalelerini deviriverdi ! Trabzonspor yönetimi acaba, görevden aldığı teknik direktörünün, maç başında kaptan, devre arasında diğer futbolcular tarafından, yanına tek tek gidilerek, öpüldüğünü görmüş müydü ? İçinde sevgi bulunmayan bir otoritenin, iflasa mahkum olacağının bilincinde miydi ?

Aslında bu tabloyu görmesi gereken kişi, ne yazık ki aramızda değildi. Gençlerbirliği antrenörü olarak gelip, bu sahneleri yaşasaydı, çok fazla sevinemezdi. Kaleci antrenörlüğü yaptığı eski takımında, Nihat'ın şu anki durumuna ve o gittikten sonra kaybolan Metin Aktaş'a karşı, içinde bir acı hissederdi kuşkusuz.. Kıymetini anlamayanlara, sitemini gönderirdi şüphesiz.. Cennet mekanına kavuşmuş Müjdat Afşin, bu ‘‘manevi rövanştan’’ zevk almış mıdır ? Bunu bilemeyiz.. Ancaak... Kendisini Özkan Sümer'in akıl hocalığına teslim etmiş ve hata üstüne hata yapan bu yönetim, rakiplerinin binbir nezaketle sunduğu şampiyonluk şarabından halkına tattıramazsa, Trabzonlular onları asla affetmeyecektir ! İşte, herkesin bilmesi gereken budur !






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!