Karnımda gaz olsa hamilesin diyorlar

Gülben Ergen, hamilelik öncesi check-up’a gidiyor, eÅŸiyle bebek alışveriÅŸi yapıyor. ‘Karnımda gaz olsa hamileyim zannediyorlar! Ä°nsanlar çok erken bekliyorlar bu çocuÄŸu bizden.’ Gülben Ergen’le tanışıklığımız 10 yıl öncesine dayanır. Huysuz Virjin’in Bostancı Gösteri Merkezi’nde yapacağı sahne ÅŸovu için güzel, alımlı bir partner ararken, Huysuz’un yaptığı televizyon ÅŸovuna konuk olarak gelmiÅŸti. ‘Konuk olarak gelmiÅŸti’ dediysem, o zamanlar bile bayağı uÄŸraÅŸtırmıştı bizi. Ä°ÅŸte o programın çekimleri sırasında, Huysuz Virjin, Gülben Hanım’ı çok beÄŸenmiÅŸ ve ‘ArmaÄŸan niye bu kızı almıyoruz’ demiÅŸti. Huysuz Virjin & Gülben Ergen Show yaklaşık bir buçuk ay boyunca da oynamıştı... Daha o zamanlar oldukça titiz, zaman zaman insanın içine fenalık getirecek kadar ayrıntıcıydı Gülben Hanım. O ÅŸov sırasında baÅŸlayan dostluÄŸumuz hep sürdü.Bu röportaj iÅŸleri çıktığında, ‘İnsanın hakkında çok ÅŸey bildiÄŸi birisi ile röportaj yapmaması gerekir’ diye düşünmüştüm. Ne sorsan dert! Ama sonra baktım ki evlilikti, hamilelikti, ‘entel gömleÄŸi’ydi, fare benzetmesi derken, yapmak gerek!Gülben Hanım’la, ‘iÅŸ kadını kimliÄŸi’ni yaÅŸadığı ofisinde buluÅŸtuk, eÄŸlenceli bir akÅŸamüstü geçirdik. BEBEK BAKIM KÄ°TAPLARI ALIYORUZ - EvlendiÄŸinizden beri hep bir bebek konusu var. Evet, karnımda gaz olsa hamileyim zannediyorlar! Öyle ki çantamda prediktörle dolaÅŸacak hale geldim. Daha biz beÅŸ aylık evliyiz. Niye benim çocuÄŸum daha doÄŸmadan, Türkiye’nin çocuÄŸu haline geldi bilmiyorum. Ä°nsanlar çok erken bekliyorlar bu çocuÄŸu bizden. Daha biz aÅŸk yaşıyoruz! Ama isimler düşünüyoruz, bebek bakımı kitapları alıyoruz. Bu beklenti ve heyecan harika bir ÅŸey.- Bebek alışveriÅŸi yapıyormuÅŸsunuz?Bu psikolojik bir ÅŸey herhalde. Hevesleniyoruz. Ama daha odasını hazırlamadık! Kendi kendimize de konuÅŸuyoruz bunu. Ama biz böyle bir ÅŸeyin zamanına kendimiz karar versek iyi olur yani! Hamile olsam niye saklayayım? SaklıyormuÅŸum muamelesi yapmaları beni güldürüyor. Hamile olsam emin ol ÅŸu anda sana söylerdim. - Mustafa ErdoÄŸan dışarıdan bakıldığında popüler kültüre çok karşı bir insanmış gibi duruyor. Ama siz kayınvalideniz ve kayınpederinizle beraber yemeÄŸe gittiÄŸinizde tam da popüler kültürün göbeÄŸine düşüyor. Sorun çıkmıyor mu?Ä°lk baÅŸlarda, flört döneminde çok çıkıyordu. PsikoloÄŸum bana, ben Mustafa’ya terapi yapa yapa çözdük bu sorunu da. Allah’tan aile de popüler kültüre dahil! Geçenlerde bir konser için Moskova’ya gittim. Arayıp sıkı sıkı tembih etti, ‘Nazım Hikmet’i ve Lenin’i ziyaret et’ diye.- Mustafa Bey’e uyum saÄŸlamak için ne yapıyorsunuz?Ben de bir takım kitapları karıştırmıyor deÄŸilim. Ayrıca ‘Mustafa gibi olabilmek için’ çaba sarf etmiyorum. Biz baÅŸka kutuplarda bulunduÄŸumuz için çok mutluyuz ve bu yüzden evliyiz zaten. Mesela ben peynir hiç yemem ama sadece otlu peynir yiyen bir kocam var. Ama geçen ay hamilelik öncesi bir ‘check-up’tan geçtim ve peynir ve süt ürünlerini yemediÄŸim için kemiklerimde yüzde 22’lik kayıp söz konusu. Åžimdi kalsiyum yüklemesi yapılıyor. - Ama aÅŸk ve sevgiden baÅŸka bir ortak nokta olmalı deÄŸil mi?Sinema ortak noktamız. Ama bir filmden çıktığımız zaman da yorumlarımız yine farklı oluyor! Ben bambaÅŸka ÅŸeylerden bahsediyorum. Mustafa yönetmenin çektiÄŸi 15 yıl önceki filmiyle arasındaki farklardan falan söz ediyor. Ä°liÅŸki bunlarla güzel... Sanatçı olmanın özünde aslında sevgi açlığı var- Bir proje teklifi geldiÄŸinde Mustafa ErdoÄŸan’a danışıyor musunuz?Evet. Soruyorum!- Yılmaz ErdoÄŸan’a da danışıyor musunuz?Yılmaz’ın varlığı ailemize güneÅŸ zaten!- Yılmaz ErdoÄŸan’la aranızda bir gerginlik olduÄŸu söyleniyor...Aksine çok eÄŸleniyoruz. O ailenin içinde görünmeyen komikler var. Deniz, Nazım Amca gibi.- Nazım Amca kim?Babam.- Nazım Amca diye mi hitap ediyorsunuz?Evet! Anneye de ‘Süheyla Abla’ diyorum.- Anne-baba demiyorsunuz yani?Yok!- Niye?Eee, benim annem var.- Mustafa Bey sizin annenize ne diyor?Gülseren Hanım diyor.- Bu böyle resmiyet deÄŸil mi? Hanımlı, beyli...Bence samimiyet. Flört ettiÄŸimiz dönemde tanıştığımız için, o zamanlarda da ‘Süheyla Abla’, ‘Nazım Amca ’ diyordum hep. Evlendikten sonra da birden bire anne-baba olmadı tabii. Onlara da sordum, Onlar da ‘Sen nasıl istersen’ dediler. Böyle bir ÅŸeye takılacaklarını düşünmüyorum onların da. Ben çok gıpta ediyorum o aileye. Sanatçı olmanın, hep alkış istemenin özünde de sevilmek ihtiyacı vardır. Allah o kadar güzel bir aile nasip etti ki bana.- Benim bu konuda bir teorim var. Ãœnlü olup baÅŸarılı olmuÅŸ insanların mutlaka ailevi bir sorunu olduÄŸunu düşünüyorum.DoÄŸrudur. Anne-baba ayrılıkları, ölümler, kayıplar. Bir sevgi açlığı olduÄŸu kesin. Ama ÅŸimdi bu eksik yönümü bu aile ile çok güzel tamamlıyorum. - Siz gündüz kuÅŸağında televizyon programı yapıyorsunuz. Gündüz programları çok eleÅŸtiriliyor.TGRT’de gündüz kuÅŸağında bıraktığım televizyon seyircisini çok deÄŸiÅŸmiÅŸ buldum. Ne istediklerini tam olarak anlayamıyorum zaman zaman. Artık kavga dövüş çok fazla moda. Benim yüzüm ekran yüzü olmasına raÄŸmen artık televizyonu çok sık yapacağımı düşünmüyorum. Hele her gün canlı yayın çok yorucu!- Caner kafasına bardağı vurduÄŸunda ne yaptınız? Hemen araya reklam girdi...Benim iÅŸaretimle reklam girdiler. Ekibim de bana çok kızdı. EÄŸer reklam girmeseydi televizyonda kanlar içinde birisini gösterseydi, bu kez o sebeple eleÅŸtiri alacaktık. Bu konuma düşmek istemedim açıkçası. Kimse ‘reyting için kafasından kanlar akan birisini gösterdiler’ demesin diye kestirdim yayını. 15 yıldır bu iÅŸi yapıyorum, hayatımda böyle bir ÅŸey görmedim! Ben önce Caner konuÅŸurken bayılacak sandım. Ben de devamlı çocuk su içsin diye çocuÄŸa bardak tutuyorum. Ä°yi ki benim elimdeki bardağı alıp kafasına onunla vurmadı. Çok ÅŸaşırdım. Ama o programdan sonra bana çok soru soruldu. ‘Ne oldu sonra’, ‘O çocuk rol mü yapıyor’ diye. Bu kadar zeki bir kadınım, ben inan rol yapıp yapmadığını anlamadım. Ya gerçekten ağır psikolojik sorunları var. Ama o zaman niye kendini ekranda gösteriyor? Ama tabii böyle şöhret olanlar çok acınası durumda. Bir yıl, Tülin ve Caner’le yer yerinden oynadı. Åžimdi azalan bu gündem, Bayhan gibi, Selçuk gibi, diÄŸer ‘reality show’ yıldızları gibi, önce müthiÅŸ bir şöhret ve sonra hiç kalmayan bir ilgi. Belki de onun sinir travmasını geçirdi. Bilemeyiz ki!Mustafa’nın sanatçı olması gerginlikleri yok ediyor- Gülben Ergen’in miladı ne?Dadı. - BaÅŸka bir milat daha var sanki, dışarıdan bakınca?NeymiÅŸ o?- Evlilik...Öyle mi? Belki çok içinde olduÄŸum için farkında olamayabilirim. Olabilir!- Sanatçıların evlilikleri yürümeyen evliliklerdir ya, bu sebeple evlilik kararını verirken hiç korktunuz mu?Bir ara bu konuya çok takılmıştım. Ama baktım ki yaÅŸ 30’u geçti. Mustafa’yı görüp aşık olduÄŸum andan itibaren ona her baktığımda, ‘Allah’ım bu adam benim kocamdır iÅŸte, bunun için mi yolladın bana’ diyordum.- Hem çok popüler bir sanatçı olup, hem de evlilik yürütmek zor deÄŸil mi?Hiç ciddiye alıp bunlara takılmıyorum. - Aslında bu soruyu Mustafa Bey’e sormak lazım. Evet. ‘Ben programın reytingleri şöyle oldu’ diye eve girdiÄŸimde, tabii ki bu durum evin sorunu haline geliyor. Elbette iÅŸimi iyi yapmam lazım. Ama evliliÄŸimin mesleÄŸime engel olabileceÄŸini hiç düşünmedim. Bir de Mustafa’nın da sanatçı olması, bu kadar görsel bir iÅŸ yapıyor olması, montajda bir sanatçının 12 saat kalabileceÄŸini, provada gergin olabileceÄŸini biliyor olması, ‘Cep telefonun niye kapalı, niye mesajıma beÅŸ dakika geç cevap verdin’ gibi gereksiz tartışmaları yok ediyor mesela.‘Fare suratlı’ lafını ettiÄŸime ben de ÅŸaşırdım- En son ne acıttı canınızı?Nur Çintay’ın yazısı sinir etti beni. Fare konusunu yazmıştı. Ama çok güzel yazmıştı ve haklı eleÅŸtirmiÅŸti beni! O yazı bir yerime dokundu.- Ben de gördüğümde söylediklerinize inanamadım.Ben de çok ÅŸaşırdım kendime. Bir an geliyor insan otokontrolünü kaybedebiliyor demek ki. Eskiden bana ‘Otokontrolün ne kadar yüksek’ derdin halbuki, deÄŸil mi? Çıkmış aÄŸzımdan ne yapayım? Ama yanlış bir benzetmeydi. Çocuk gibi! Ben söylediklerimin içeriÄŸinin arkasındayım, ama ekrandan söylememem gerekiyordu. Ya da hiç umursamamam gerekiyordu. Ne üzerine alınıyorsun? Albümümün baÅŸarısı, her ÅŸey ortada... Halbuki eskiden ne kadar çok yaÅŸadım bunları ve bunu benim yapmamam gerekirdi o deneyimlerimle... Benzetmem hiç şık olmadı. Niye bu polemiÄŸe girdim diye kızıyorum kendime. Bana sordukları zaman ‘SöylemiÅŸse söylemiÅŸ banane’ deyip, yürüyüp gitmem gerekiyordu. O güne kadar o programın aslını izlememiÅŸtim, soranlara da ‘Aman geçin’ bunları diyordum. O gün izledim ve yayına çıktım. Dolup çıkmışım demek! STARLAR HEP ÖNDE OLUR Hani Gülben Ergen’in bana arkadan sarıldığı resimler var ya. Ä°ÅŸte onlar çekilirken bana aynen ÅŸunu söyledi: ‘Bak seni ne kadar sevdiÄŸimi anla, hiçbir star resim çektirirken, önüne birisini almaz, starlar hep önde olur!’ Allah Allah!Â