Karısından korkanların vergisi

HERHALDE, karısından korkanlardan vergi alındığını ilk kez duyuyorsunuz. Neyse, bir kaybınız yok, bu yazıyı okuyunca olayı öğreneceksiniz ve belki de, etrafınızdaki vergi kaçakçılarını ihbar edip ‘‘ihbar ikramiyesi’’ almayı bile düşüneceksiniz...

Biliyorsunuz, bugünlerde ‘‘Kaynak Paketi’’ ile gelecek yeni vergiler gündemde. Acaba, padişahlık döneminde, acil durumlarda ne yapılırmış hiç merak ettiniz mi? Bildiğimiz çok sayıda örnek var. Bunlardan birini anlatalım ve ‘‘karısından korkanların vergisi’’ ile de bağlantısını kuralım.

KORKAKLARA VERGİ

Padişahlık döneminde Hazinedeki paralar suyunu çekmeye başlayınca, padişah vezirini çağırıp sormuş;

- Durum iyi değil. Ne yapacağız, Hazineyi nasıl dolduracağız?

- Efendim, pazarda tavuk satanlardan birer akçe alalım.

Öneri padişahın hoşuna gitmiş. Ancak, oturup hesap-kitap yapıldığında, bu paranın da ‘‘yetmeyeceği’’ farkedilince, yeni bir öneri ortaya atılmış;

- Kafası kel olanlardan da birer akçe alalım.

Bunun da yetmeyeceği görülünce ‘‘karısından korkanlardan da birer akçe’’ denmiş. Ardından, ferman çıkarılıp, herkese duyurulmuş ve uygulama da başlatılmış...

Günlerden bir gün, padişahın vergi toplama memurları pazarda dolaşırken, 3 akçeye tavuk satan bir adamı tespit edip, kenara çekmişler;

- Bir akçesini Hazine'ye vereceksin.

Adamcağız itiraz edecek gibi olmuş, ancak tartışma çıkınca kafasındaki kavuk düşmüş, o da ne? Adamın başı kel;

- Bir akçe de kel olduğun için vergi vereceksin!..

- Aman beyler, durun ne yapıyorsunuz. Altı üstü birkaç akçem var, onu da size verirsem eve gidince karıma ne derim?

- Ooo... Demek karından da korkuyorsun. İşte padişahımızın fermanı, bir akçe de karıdan korkma vergisi!..

İyi ki bu vergi şu anda yürürlükte değil. Yoksa, bu vergiyi ödemekten perişan olacak çok kişi var!.. Gerçi, bu vergi olsa ve tam olarak da uygulansa, Maliye herhalde paraları koyacak yer bulamaz. O da ayrı bir gerçek...

Kaynak Paketi'ndeki vergileri ve vergi benzeri düzenlemeleri, bir-iki yönüyle padişahlık döneminin vergilerine benzetenler var ama gelir arayışı içinde, iyice tıkanıldığı bir dönemde, başka çözüm yolu da bulunamadığı anlaşılıyor...

VERGİDEN KORKMAYANLAR

Herşeye rağmen, belli bir kesim var ki, vergiler onların pek umurunda değil. Ne şirketleri ne de evleri, arsaları, otomobilleri var. Onlar, Kaynak Paketi yönünden çok rahatlar. Daha önce de yazdığımız aşağıdaki fıkra, bu kişilerle ilgili çok şeyi özetliyor;

Vergi memurları ormana baskın yapmışlar.

Hayvanlar da bir telaş, bir telaş... Ayı ‘‘ben kaçıyorum’’ demiş.

- Sana ne yahu vergi memurlarından?

- Öyle demeyin! Ben de kürk, hanımda, çocukta kürk, vergi çok ağır gelir!

Leylek de telaşlanmış.

Diğer hayvanlar ‘‘sana ne oluyor’’ demişler. Leylek:

- Ben de yazlık, hanımda, çocukta yazlık, müthiş vergi alırlar.

Maymun son derecek rahat: ‘‘İsteyen istediği yere kaçabilir’’ demiş:

- Benim kıçım çıplak, hanımın, çocukların çıplak neden korkacağım ki?.. Ben kalıyorum!..

HAYRET


Simiti tarif edin Maliye KDV'yi indirsin

SİMİT
vergisi konusunda bir müjdemiz var. Simitten alınan yüzde 18'lik KDV'nin, yakında yüzde 1'e inmesi sözkonusu. Sadece simitte değil diğerlerinde de düzeltme yapılması konusunda çalışmalar devam ediyor. Olay netleşmeye başlayınca, ayrıntılarını yazacağız.

Ancak, simit olayında bir noktada sorun var. O da; ‘‘simitin tanımı’’ ile ilgili. ‘‘Simitteki KDV yüzde 18'den yüzde 1'e inmiştir’’ denilince pastanelerdeki simit dahil, çok sayıdaki simit bundan yararlanıyor. Oysa buradaki amaç, simitçilerin sattığı, açlığı bastırmak amacıyla yenen, tezgah simidi denilen, bildiğiniz simit.

Simitin tanımı konusunda bir öneriniz varsa, katkıda bulunmak üzere Maliye Bakanlığı'na yazabilirsiniz. Tanım net olarak yapılırsa, simit KDV'si de 18'den 1'e inecek...

TEBESSÜM


Sağlığa aykırı değil

75
yaşlarındaki bir erkek, doktora gidip eşiyle hiç değilse haftada bir kez birlikte olamamaktan şikayetçi olmuş. Doktor da, iki haftalık bir tedavi uygulayıp bazı ilaçlar vermiş. Tedavi ve ilaçlar olumlu sonuç vermiş. Erkek de, eşiyle haftada bir kez birlikte olabildiği için çok mutlu olmuş. Doktora defalarca teşekkür etmiş.

Aradan yaklaşık iki ay kadar süre geçmiş. Aynı kişi yine aynı doktora gitmiş. Doktorun, bu kez şikayetinin ne olduğu sorusunu şöyle yanıtlamış;

- Doktor Bey, sorunumu haftada bir olarak çözdünüz sağolun. Ancak, bir tanıdığım var üstelik 80 yaşında. O eşiyle, düzenli olarak haftada 5 kez birlikte olduğunu söylüyor. Moralim çok bozuldu. Bu durumda, ben ne yapabilirim?

- Bey amca, siz de aynısını yani aynı şeyleri söyleyebilirsiniz. Bunu söylemenin sağlığa aykırı hiçbir yönü yok!..


GÜNÜN SÖZÜ


Sınırsız vergileme gücü; neticede, tahrip etme gücüne sahiptir.

John MARSHALL
Yazarın Tüm Yazıları