Karayollarımıza yeni bir kimlik kazandırabilir miyiz

Güncelleme Tarihi:

Karayollarımıza yeni bir kimlik kazandırabilir miyiz
Oluşturulma Tarihi: Haziran 26, 2010 00:00

SON yıllarda genel ulaşım sistemimizdeki iyileştirmelere bağlı olarak karayollarımızın da ulaşımı sağlamanın dışında, iç turizm açısından önemli bir işleve sahip olduğunu gözlemliyoruz.

Özellikle bölünmüş (duble) ve erişme kontrollü (otoyol) yolların artışı ile beraber yolculuk sürelerinin kısalmasına bağlı olarak yollar boyunca daha çok ziyaret, dinlenme ve turizm işletmesi açılması olanağı sağlanmış oldu. Rize-Mardin Otoyolu’nun Ulaştırma Bakanlığınca 2023 yılına kadar tamamlanacak projeler arasına alındığının haberini ve bu yola “Sevgi Otoyolu” adının önerildiğini okuduğumda bu vesile ile de Ulaştırma Bakanı Sayın Binali YILDIRIM’a ülke ulaşımında gerçekten reform niteliğindeki katkıları nedeniyle çatı meslek kuruluşumuz TÜROFED ‘in teşekkürlerini iletmek istedim.
Önceleri yol yorgunluğunu gidermek amacıyla verdiğimiz çay molalarının yol üstündeki kentlere uğramak ve oralarda yerel değerleri yaşamak gibi bir alışkanlığa dönüşmesini bekliyoruz.
Karayollarımızı başlangıç ve bitiş noktaları ile tanımlamak (Ankara-İstanbul; Samsun-Trabzon gibi) yerine onlara bizi ulaştırdıkları yere ya da tarihimizdeki önemine göre isimler vererek yeni bir kimlik kazandırabiliriz. Söz gelimi Kastamonu-İnebolu yolun Kurtuluş Yolu adının verilmesi gibi, onları Kapadokya Yolu ya da Göbeklitepe Yolu olarak da adlandırabilir; Halfeti’de siyah, Isparta’da kırmızı gülleri, Gölbaşı’nda sevgi çiçeklerini yolumuza serebiliriz. Kültürümüzden gelen isimlerle Yunus Emre’nin izinden ya da Frigya Vadisi gibi hem kişisel geziler hem de turlar için yeni ilgi noktaları oluşturmak da mümkün olabilecektir.
Dizi filmlerin çekildiği kentlerimizin (Sinop), Safranbolu, Beypazarı gibi yörelerimizin, kuş cennetlerinin isimlerini taşıyan yollar gerçekten hedef gösteren ve yolculuklara renk katan işlevlere kavuşacaktır. Hatta bu şekilde gidiş ve dönüşlerde farklı yolları tercihe etme gibi seçenekler de oluşabilecektir. TCDD’nin trenlerde (Boğaziçi, Kurtalan, Meram, Pamukkale, Anadolu, GAP vb) THY’nin uçaklarda gerçekleştirdiği uygulamaların tamamlanması karayollarımıza da tanımlayıcı özellikler taşıyan isimler vermekten geçiyor. Bu, turizm anlamında yeni bir kentleşme ve kentlerimizi yol kenarlarına taşımayan bizleri kentlerin merkezine çeken ulaşım planlamasının bir parçasıdır. Kentlerin, moda deyimle marka kent olabilmesi için, öncelikle rahat ulaşılabilen, gezilebilen kentlerin oluşması gerekir. Ulaştırma Bakanlığı’ndan önemli bir dileğimiz de otobüs terminallerinde yolcuların beklediği hizmetlerin, özellikle kentle olan ulaşımın yeterli olacak şekilde düzenlenmesidir.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!