Karamercan: 2004 Türkiye için tarihsel bir dönemeç

Güncelleme Tarihi:

Karamercan: 2004 Türkiye için tarihsel bir dönemeç
Oluşturulma Tarihi: Aralık 30, 2003 00:00

Ekonomide nekahat devam ediyor’’ diyen Eczacıbaşı TopluluÄŸu CEO'su Dr. Erdal Karamercan, 2003 yılında yakalanan olumlu performansın 2004 yılında da tekrarlanabilmesi halinde piyasaların canlanabileceÄŸini ve güçlü bir yatırım atmosferi yaratılabileceÄŸini söyledi. Karamercan, ‘‘Türkiye bugün önemli bir tarihsel dönemeçte bulunuyor’’ dedi.ECZACIBAÅžI TopluluÄŸu CEO'su Dr. Erdal Karamercan, 2003 yılında yaÅŸanan tüm olumlu geliÅŸmelere karşın, 2004 yılında riskleri gözardı etmemek gerektiÄŸine dikkat çekerek, ‘‘ekonomide nekahat devam ediyor’’ uyarısında bulundu. Karamercan, Irak savaşıyla yeniden gündemde ön plana çıkan jeopolitik risklerin yanı sıra, siyasi ve makroekonomik risklerin de Türkiye için hayati önem taşıdığını vurguladı. Karamercan, ‘‘2004 yılında da, 2003'te yakalanan olumlu performans tekrar edilebilirse, hem piyasalarda önemli bir canlanma yaÅŸanır, hem de güçlü bir yatırım atmosferi oluÅŸabilir’’ dedi. ‘‘Türkiye bugün önemli bir tarihsel dönemeçte bulunuyor’’ diyen Karamercan, şöyle devam etti: ‘‘IMF destekli ekonomik istikrar programının uygulanması, ekonomide kaybedilmiÅŸ dengelerin yeniden kurulması için yaÅŸamsal önem taşıyor. Uzun vadeli istikrar ve küreselleÅŸmeye uyum için AB ile bütünleÅŸme sürecinde çok kritik deÄŸiÅŸimlerin baÅŸarılması gerekiyor. Bu iki önemli ve gerçekleÅŸtirilmesi kolay olmayan proje el birliÄŸiyle uygulanmalı. Bunun yanısıra, ABD'nin Irak'a girmesiyle Orta DoÄŸu'da bozulan dengelerin Türkiye'yi ne yönde etkileyeceÄŸini kestirmek de oldukça güç. Ancak, Türkiye'nin bölgede artan önemi nedeniyle, önemli fırsatların sözkonusu olduÄŸunu da düşünmemiz gerekir.’’Ekonomik alandaki son geliÅŸmeleri moral verici bulmakla beraber, ihtiyatı elden bırakmamak gerektiÄŸine iÅŸaret eden Karamercan, ‘‘Kötümser olmasak dahi bazı risklerin algılanması gerekiyor’’ diyerek, bu riskleri şöyle sıraladı: ‘‘Kamu borç yükünün hálá tehlikeli derecede yüksek olması, finans sektöründeki sıkıntıların tam olarak giderilememesi, Türk Lirası'nın fazla deÄŸerli olması ve cari iÅŸlemler dengesinde verilen yüksek boyuttaki açık kaygı uyandırıyor. Sonuçta ekonomideki ‘‘nekahat’’in devam ettiÄŸini ve Türkiye'nin kredi notunun henüz 'B' gibi bir deÄŸeri aÅŸamamış olduÄŸunu unutmamamız lazım.’’ Bütün bu risklere karşın 2004'ün, kararlı politikalar uygulanarak bir fırsatlar yılı olarak deÄŸerlendirilmesinin de mümkün olduÄŸunu söyleyen Karamercan, ‘‘2004'te IMF programı ve AB uyumu konuları Türkiye için kilit önem taşımaya devam edecek. Bu yolda ciddiyet ve kararlılıkla yüründüğü taktirde AB katılımı için müzakerelere baÅŸlama fırsatı yakalanacak’’ dedi. Güven artıyorIrak savaşının beklenenden daha hızlı sonuçlanması ve ekonomik tahribata yol açmamasının, piyasalardaki kötümser beklentilerin, yerini olumlu bir havaya bıraktığını hatırlatan Erdal Karamercan, ‘‘Enflasyon rakamlarının da düşük gerçekleÅŸmesi, bu iyimserliÄŸi desteklemekte. Ancak, kurların gerilemesi, dış ödemeler dengesi üzerindeki olumsuz etkisini gösterdi ve cari açık büyümeye baÅŸladı’’ diye konuÅŸtu. Kurların düşük seyretmesinin özellikle dışsatımda ciddi bir baskı yarattığına iÅŸaret eden Karamercan, buna raÄŸmen dışsatımın hálá geliÅŸmesinde iç talep darlığının ve çapraz kurların etkili olduÄŸunu söyledi. ‘‘2003 yılının sonunda kendimizi, daha önceki yıllara kıyasla, umut verici bir tabloyla karşı karşıya buluyoruz’’ diyen Karamercan, şöyle konuÅŸtu:‘‘Ancak, Türkiye'nin makroekonomik durumuna bakıldığında, 2003 yılında iÅŸlerin genellikle yolunda gittiÄŸi gözüküyor. Son aylarda makroekonomik verilerdeki iyileÅŸme, IMF'nin borçları ertelemesi ve uluslararası kredi deÄŸerlendirme kuruluÅŸlarının Türkiye görünümünü yükseltmeleri türü geliÅŸmeler, yatırımcıların güvenini artırarak reel faizlerin aÅŸağı inmesini saÄŸladı. Önümüzdeki dönemde de reel faizlerin, büyük çapta hükümetin icraatına ve bu sayede yaratılacak güvenin derecesine baÄŸlı olarak seyredeceÄŸi anlaşılıyor.’’GSMH'nin iki katı büyüdükTürkiye'nin büyümesinin 2003 yılında hükümetin hedefi olan yüzde 5'i aÅŸacağına dikkat çeken Karamercan, Eczacıbaşı TopluluÄŸu'nun da 2003'ü 2002'ye göre yüzde 12 büyümeyle, 1.6 milyar doları aÅŸkın bir ciroyla kapatacağını söyledi. Karamercan, ‘‘Buda bizim her zaman hedeflediÄŸimiz 'GSMH'daki artışın en az iki katı kadar büyümek' amacına uygun bir gerçekleÅŸme olacak’’ dedi. 2003 yılının tüm olumlu göstergelerine karşın, bazı sektörlerde yurtiçi pazarda daralma yaÅŸandığını vurgulayan Karamercan, ‘‘Faaliyet gösterdiÄŸimiz sektörlerden inÅŸaatta 1998'den beri süregelen reel bazda küçülme devam ediyor. Ancak bu aÅŸamada yıllardır dışsatımı artırmak için yaptığımız sürekli ve yoÄŸun çalışmaların yararı ortaya çıkmış ve yurtiçi pazarlardaki duraÄŸanlık, 250 milyon doları aÅŸması beklenen dışsatım ile telafi edildi’’ diye konuÅŸtu. Irak'ta çözümsüzlüğün önemli maliyetleri olurIrak ve genel olarak OrtadoÄŸu'nun tümünde yaÅŸanan gerginliÄŸin Türkiye'yi de derinden etkilediÄŸini vurgulayan Erdal Karamercan, bu konuda da ÅŸu deÄŸerlendirmeyi yaptı: ‘‘ABD'nin savaÅŸ sonrasında Irak'ta kurmaya çalıştığı düzenin 'baÅŸarılı' bir süreçten geçmediÄŸi görülüyor. Bu durumda, Türkiye'nin önemi her açıdan, daha da arttı. Türkiye'nin bu fırsatı iyi deÄŸerlendirmesi, gerek politik çıkarları, gerekse ekonomik kırılganlığı açısından, son derecede önemli. Ancak, neresinden bakarsak bakalım, ABD'nin Irak'a girmesiyle Orta DoÄŸu'da bozulan dengelerin, belirsizliÄŸi arttırdığı da bir gerçek. Özellikle Irak'taki geliÅŸmelerin bir çözümsüzlüğe doÄŸru gitmesi halinde, Türkiye için önemli siyasi ve ekonomik maliyetleri sözkonusu olabilir.’’Duyarlı bir dönemden geçiyoruz Erdal Karamercan, Ä°stanbul'da yaÅŸanan eylemlerin de, Türkiye'nin istikrarı yakalaması, ekonomik sorunlarını çözme yolunda baÅŸarılar elde etmesi, her geçen gün Batı dünyası içinde hak ettiÄŸi konuma biraz daha yaklaÅŸması karşısında telaÅŸa düşen insanların çabaları olduÄŸunu söyledi. Karamercan, şöyle konuÅŸtu:‘‘Önümüzdeki dönemde bu çevrelerin kendi amaçları doÄŸrultusunda yıkıcı eylemlerini devam ettirmelerini de olasılıklar içinde görmek zorundayız. Bu nedenle kiÅŸisel güvenliÄŸimizin yanısıra, çalıştığımız kuruluÅŸlarımızın ve iÅŸyerimizin güvenliÄŸini korumak açısından duyarlılık ve özen gerektiren bir dönemden geçiyoruz. Ancak, ekonomimiz, toplumsal geliÅŸmemiz ve dış iliÅŸkilerimizde bir bütün olarak gözlediÄŸimiz iyiye gidiÅŸ, geriye çevrilemeyecek kadar güçlüdür. HerÅŸeye raÄŸmen, önümüzdeki dönemde göstergelerin düzelmeye devam edeceÄŸine inanıyorum.’’Üzerimize düşeni yapalım 2004 sonunda tarih alalım.Türkiye'nin üstüne düşeni hakkıyla yapmaya devam etmesi halinde 2004 sonunda takvimin alınacağı konusunda umutlu olduÄŸunu söyleyen Karamercan, ‘‘AB'nin Türkiye ile kırk yıldır devam eden süreci bir kenara atarak Türkiye'yi dışlama kararı alacağını sanmıyorum. Müzakerelere baÅŸlama tarihinin daha da geciktirilmesi ise, artık gelinen noktada anlamsız duruyor. Zaten müzakere sürecinin kendisi de oldukça uzun olacak’’ diye konuÅŸtu. 2004 sonunda verilecek kararın olumlu veya olumsuz olmasının ekonomik ve siyasi sonuçlara yol açacağına iÅŸaret eden Karamercan, ‘‘Bir iÅŸadamı olarak her türlü karara karşı hazırlıklı olmak zorundayız’’ uyarısında bulundu. YARIN: YAÅžAR HOLDÄ°NGÂ
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!