Karadeniz’in en güzel yapıları serenderler

Güncelleme Tarihi:

Karadeniz’in en güzel yapıları serenderler
Oluşturulma Tarihi: Eylül 16, 2013 01:37

Karadeniz Bölgesi’nde, geçmişte yiyecek saklamak için ambar niyetine kullanılan ve evlerin bitişiğine inşa edilen serenderler, mimari güzellikleri ve tarihi değerleriyle dikkat çekiyor. Artık konaklama yeri olarak da kullanılan serenderler nostalji sevenler için bulunmaz bir hazine.

Haberin Devamı

Yolunuz Karadeniz Bölgesi’ne düştüğünde, özellikle eski ahşap evlerin ya da büyük konakların yanında ilk başta anlam veremeyeceğiniz, ev gibi görünen ama pek de eve benzemeyen bir yapı fark edeceksiniz. Bilin ki ona yörede ‘serander’, ‘serender’, ‘nalya’ derler. Bu özgün yapılar buzdolabının icat edilmediği dönemde yanında bulundukları evin yiyecek depolarıydı. Nasıl mı? Bir kere serenderler yazın serin olur, kışın da hava sirkülasyonu sayesinde buz gibi. Bu yapıların içinde toplanan mısır, fındık, fasulye, elma gibi birçok yiyeceğin bozulma şansı yoktur. Ayrıca bütün yiyeceklerin derli toplu bir arada bulunmasını sağladığı için de önem arz ederler.
Serenderler eski işlevlerini geleneksel tarımdan uzaklaştıkça kaybettiler. Evlerin yanında aksesuar gibi duran ama son yıllarda özellikle konaklama alanı olarak da kullanılan bu harika yapılar farklı şekillerde bulunuyor. Mesela büyük konak sahiplerinin serenderleri mutlaka alt katında misafir odası olacak şekilde tesis edilmişken, daha küçük ahşap evlerin serenderleri de küçüktür. Misafir odasına sahip serenderler elbette diğerlerine nazaran daha gösterişlidir ancak öyle yerlerde öyle serenderlere rastlarsınız ki, ince ahşap işçiliğini seyretmeye doyamazsınız. Alt taraflarında bulunan yuvarlak ahşap kaideler, kemirgenler tırmanmasın diye oraya konulmuş, fakat aynı zamanda estetikler. Ayrıca serenderlerin çoğunda makara sistemiyle oluşturulmuş merdivenlere rastlarsınız. Makaranın ipini taşıyan bir ağırlığın bağlı olduğu ahşap kütle, ‘merdivenin manivelası’ işlevini görür. ‘Serender’in ilk katına çıktığınızda etrafını ahşap çitlerle kapattıklarını görürsünüz. Bazı serenderler çift katlıdır ve hemen hemen alt katla aynı işlevi görürler. Bazı köylerde serenderlerin altına ahır bile yapıldığı görülür. Bu çok fonksiyonlu yapılar son yıllarda bazı turizmcilerin de gözdesi oldu. Kimileri serenderleri Maçka yolu üzerindeki tesiste olduğu gibi minimal bir anlayışla konaklama yerine dönüştürdü. Çamlıhemşin’de ise bir serenderde yemek verildiğini biliyoruz.

Haberin Devamı

Dünyada eşi yok

Haberin Devamı

Serenderler, Şengül Öymen Gür hocanın da anlattığı gibi kimlikli yapılardır. Kimi bölgelerde serenderlerin evlerden daha ön planda olduğunu görürsünüz. Bu çok fonksiyonlu yapılar için geleceklerini kurtarmak adına bir şeyler yapılabilir mi diye düşünüyorum. Mesela serenderlerin de tıpkı evler ve konaklar gibi bakımının yapılması için bir proje yapılsa. Dünyada belki de eşi benzeri yoktur çünkü.

Yorumlamasını bilene mimarlık dersi

Serenderlerin Karadeniz genel mimarisi içindeki yerini işin uzmanı Prof. Dr. Şengül Öymen Gür’e sormak lazım. Gür, serenderle ilgili bir yazısında şöyle diyor: “Büyüyüp mimar olunca gördüm ben serenderi. Mesleki bir ilgi diyebiliriz buna. Ne büyük keyif diye düşündüğümü anımsıyorum. Ama sonra öğrendim; bunlar insan için değil, daha çok tahıl ambarı olarak yapılırlarmış. Ne türleri var, ne türleri! Ahşap çatma, boğaz geçme teknikleriyle yapılanlar, çamdan-kestaneden olanlar. Hele hele de yaşmaklılar. Serenderin mimarisi basittir. Toprağa çakılı dört ayağın üstünde dururlar. Kemirgenlerin baskınına uğramasın diye yerden yüksekte inşa edilirler. Zararlılar tırmanamasın diye en yaratıcı yerleri merdivenleridir. İş bitince yapıya eklemlenen bir detayla derlenip toplanıp kaldırılır merdivenler. Havadar olmaları gerekir, küflenmemeli buğday, arpa, nohut. Bu yüzden bir dizi pencereleri olur. Ne oymalar! Bir mimarlık dersidir serenderler yorumlamasını bilene...”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!