Kapıya gelen satıcılara karşı uyanık olun

Merhaba Sevgili Güzin Abla, sana yazarak birçok kişiyi uyarmak istedim.

Konu kapı kapı gezip, türlü yalanlarla insanları kandıran senet imzalatıp, dolandıran sokak satıcıları. Ben hikayemi anlatayım da okurların ders alsın.

Babam emekli, annem ev hanımı, ikisi de yaşı başı geçkin insanlar. Kapıya biri geliyor; sanki babamı çok iyi tanıyormuş gibi adını söyleyip, kendisiyle görüşmek istiyor.

Tabii adamın babamı tanıdığı falan yok; kapı zillerinden adlarına, soyadlarına bakıyor, sonra da tanıyormuş izlenimi veriyorlar. Babam gelince: "Yakında çok büyük bir market açıyoruz ve bu açılışta değerli hediyeler dağıtacağız, size de hediye var. " diyorlar.

Bizim halkımız hediye lafını duyunca zaten hemen yelkenleri indirir. Bir şekilde annemleri kandırıp eve girmeyi başarıyorlar. Bu adamlar o kadar profesyonel ki, gariban halka 10 dakikada kalitesiz, markasız ve pahalı aletleri satıyorlar.

Babama altı senet imzalatmışlar, bunun karşılığında iki tane kalitesiz ev aleti bırakmışlar... Bu sattıkları malzemeler karşılığında ne irsaliye, ne fatura hiçbir şey vermedikleri gibi; imzalattıkları sözleşmeye de bir hafta öncesinin tarihini atmışlar.

Çünkü tüketici hakları kanununa göre aldığınız ürünü bir hafta içinde iade edebiliyorsunuz.

Üstelik İmzalattıkları senetlere tarih yazmıyorlar, gariban insanlardan aldıkları bu senetleri istedikleri gibi kullanıyorlar. Her şeyi o kadar kılıfına uydurmuşlar ki kanunen hiçbir şey yapamıyorsunuz.

En kötüsü de senetleri imzalattıktan sonra o kibar insanlar gidiyor ve karşınıza kaba saba insanlar geliveriyor. Her iş için uygun adam seçmişler... Mesela satışa gelenler son derece kibar ve minyon. Ama tahsilata gelenler sizi sinek gibi ezebilecek cinsten.


Rumuz: Lütfen Dikkat

Sevgili okurum, inanır mısınız, bu benim bile başıma geldi. Yıllar önce böyle bir satıcı kurbanı oldum... Sonradan dövündüm, durdum ama, işte olan oldu, gerçekten yapacak bir şey yoktu. Dediğiniz çok doğru, itiraz ettiğiniz anda o karşınızdaki kibar insanlar gidiyor, neredeyse sizi dövecekmiş gibi davranıyorlar. Önemli olan onlara kapıyı bile açmamak. Uyarınız için sonsuz teşekkürler.

Down Sendromu akraba evliliğiyle ilgili değildir

Köşenizde yayınlanan "akraba evliliği ve kan hastalıkları" yazısında Down sendromu hastalığının da akraba evliliği sonucu olduğu yazılmıştı.

Down sendromu’nun akraba evliliği ile ilgisi yoktur. Konunun yanlış öğrenilmemesi için belirtmek istedim.
 

Dr. Murat Ercis / Çocuk Hastalıkları Uzmanı

Sevgili doktor Murat Ercis, uyarınız için teşekkür ederim. Ancak bana o bilgileri veren uzman, bir kan hastalıkları uzmanı olması nedeniyle, bilgilerin doğruluğuna güvendim. Bir çocuk uzmanı olarak uyarıda bulunduğunuz için, yazınıza da yer veriyorum.

Aşkım bitti ama onsuz da olamıyorum

Merhaba Güzin abla; iki yıllık bir beraberliğim var. İkimiz de aynı üniversitede okuyoruz. Ona deli gibi aşıktım, bundan altı ay öncesine kadar.

Ama artık hiç heyecan duymuyorum. Sadece sevgim devam ediyor, çünkü ondan vazgeçemiyorum. Alışkanlık mı bu, onu da bilmiyorum. Bazen beni öpmesini bile istemiyorum. Kafam çok karışık. Eskiden erkeklere kafamı çevirip bakmazdım bile, ama şimdi yakışıklılara gözüm kayıyor. Özellikle ilk aşkımı gördüğümde, kafam allak bullak oluyor.

Onu zamanında dokuz yıl boyunca çok sevmiştim. Ondan sonra birçok ilişkim olmasına rağmen onu unutamadım; bu da ayrı bir sorun. Ne yapmam gerekiyor, sizden akıl vermenizi rica ediyorum.
n Rumuz: Dertli

Güzel kızım, seninki gerçek aşk, gerçek sevgi değilmiş. Sadece bir heyecanmış. Aslında dokuz yıllık sevdiğini unutamamışsın.

Yalnızca hoşlanma hissettiğin birileriyle, onu unutmak amacıyla arkadaşlık etmişsin. Ve tabii bana sorarsan bu çok büyük bir hataymış.

Çünkü unutmak için çıktığın insanların sayısı ne kadar artarsa, sana verdikleri sıkıntı ve zarar da o kadar artar. Ortada gerçek bir sevgi, gerçek bir aşk yoksa, ne demeye yıllarını harcıyorsun onlarla?

Sabretmeli, karşına gerçekten sevebileceğin birinin çıkmasını beklemeliydin. Yine de onsuz yapamıyorum, dediğine göre, anlaşılan bu gence de bir şekilde bağlısın. Bir süre ayrı kalıp, duygularını tartmalısın.

Ailesinden baskı gören kızlar nasıl bu kadar zayıf olur

Merhaba Güzin Abla, 17 yaşında bir genç kızım. Benim size yazma sebebim, tutucu bir aile yapısına sahip olmalarına rağmen gelecekte başının ağrıyacağını bile bile erkek arkadaşlarıyla birlikte olan kızlar.

Ben bu duruma çok içerliyorum. Belki daha çocuk yaştayım, ama sevdiğim bir delikanlı var. Aramızda yaş farkı olmasına rağmen ilişkim çok iyi gidiyor. Biz de bazen baş başa kaldığımızda masum bir öpücükten ileri gidiyoruz ama ben asla kendimi kaybetmiyorum.

Özgür bir insanım; ailem konusunda rahatım... İstediğim saatte dışarı çıkabiliyorum, arkadaşlarımı sevgilim de dahil, ailemle tanıştırabiliyorum. Ben bu kadar özgürken böyle dikkatliyim de,ailesi tarafından baskı gören arkadaşlarım neden bu kadar zayıflar? Neden her beş yazınızdan ikisi "Bekaretimi kaybettim, ne yapacağım" şeklinde?n Rumuz: Antalya


Güzel kızım, ailenden baskı görmediğini, onlarla her şeyi konuşabildiğini, erkek arkadaşını bile onlara tanıştırabildiğini, söylüyorsun. Bu çok önemli bir faktör.

Bir insan annesi ve babasıyla her şeyini paylaşabilirse, onlardan baskı görmez, ama neyin doğru, neyin yanlış, kimin iyi, kimin kötü olduğunu öğrenebilirse, senin gibi her şeyi yaşamanın da bir zamanı ve sınırı olduğunu bilir.

Yaşın küçük olsa da, ailenin desteği sayesinde bu olgunluğa ermişsin. Erkek arkadaşın ise, aileni tanıdığı için sana karşı belirli bir saygı sınırları içindedir haliyle.
Yazarın Tüm Yazıları