Kapalı kadın Açık itiraflar

Kadın simsiyah.

Zifiri karanlık.

Haberin Devamı

Başını geçtim bakın, meselem o değil, yanlış yere takılmayın, en önemlisi gözleri kapalı.

 

Ama ruhu aç ve açık, bakmayın siz çok da akıllı.

 

Ruhu kapatamazsın, çırılçıplaktır.

 

Saydamdır. Şeffaftır.

 

Doyuramazsın ruhu, merakla hep aranır.

 

Kıtlıktan çıkmışçasına saldırır özgürlüğüne nerede eline geçirse.

 

Özgürlük bu! Elma gibi! Tadına doyamazsın eline geçince,

 

Açıkça itiraf edilemese de,

 

Açıktır düşünce.

 

Kendi içinde. Beyninde.

 

Kimse bilemez bunu işte.

 

Haberin Devamı

Kadındır, aklını kullanır fırsat verilse.

 

Kadının gözü dönüyor ruhu aç gezdikçe.

 

Siz hiç, gözleri kör olmayan, ama körmüşçesine kapatılan, gözleri simsiyah bir peçe arkasında duran kadınla sohbet ettiniz mi?

 

Ben ettim.

 

Çok kere.

 

İş yapmayı denediniz mi?

 

Ben onu da denedim. Bunu bire bir tecrübe ettim.

 

Kadın erkek hiç farketmez. İsterseniz siz de bir deneyin.

 

Örneğin, alın karşınıza birini, kapatın bir örtü ile yüzünü-gözünü ve başlayın konuşmaya.

 

Çok uzun konuşamazsınız.

 

Takılırsınız, lafı uzatamazsınız.

 

Haberin Devamı

Kafanızı indirir kaldırır, bir ifade ararsınız.

 

Göz temasına aç kalırsınız. Göz göze gelmek için kıvranırsınız.

 

Karşınızdakinin sesini duysanız da, hislerini, duygularını bir türlü tam anlamazsınız.

 

Ne düşündüğünü, sizi dinleyip dinlemediğini anlayamaz, çatlarsınız.

 

Konuşamaz, susarsınız.

 

Hatta utanmasanız, içinizden bir hamlede örtüyü kaldırıp atıp gözlerini görmek gelir; ama yapmazsınız.

 

Saygılı olmaya çalışırsınız.

 

Peki ya o?

 

Sordunuz mu hiç, ortamını bulunca, O ne hisseder?

 

Ben sordum.

 

O da sizin, aslınızı değil, puslanmış ve kararmışınızı görür.

 

Gözleri hep açık olmak nasıldır aslında merak eder.

 

Kendisi gün ışığında aydınlıktadır; ama görüşü karanlıktır.

 

Haberin Devamı

Şu tezatlığa bakın ki; onun için, içerisi açıktır, dışarısı kapalı.

 

Peki ya kendiyle başbaşa kalınca nerededir aklı?

 

İçinden ne geçer?

 

Farkında bile olmadan, olursa günah olacağından korkarak; ama yine de “tövbeler olsun” diye diye umarak, bir gün dışarıda da kavuşacağı aydınlıktadır.

 

Utana sıkıla itiraf eder.

 

Ama bunları açıkça söyleyemediği için, içeriden sessizce bağırmaktadır.

 

Göz teması olmadığı için, kimseye duyuramamaktadır.

 

Bunu çok da umursamamaktadır.

 

Çünkü,

 

Günü ve yeri geldiğinde, o da cevabını yapıştıracaktır.

 

Kadın bu, sağduyuludur, mantıklıdır.  

 

Güvenirim ben ona.

 

Gözü kapalı doğruyu bulacaktır en sonunda.

 

Yonca

"Gözcü"

 

Yerinde gözleyen dip not: Yaşamayan bilmez. Değişik bir tecrübe.

Yazarın Tüm Yazıları