Kamu kurumundan rüşvetin vergisini istediler

SADECE vergisi değil ayrıca harcı da istendi. Hatta cezası ve gecikme faizi de istendi!..

"Burası Türkiye, her şey olur" demeyin. Böylesi ilk kez oluyor.

Bir kamu kurumu, Ankara’da onlarca hatta yüzlerce konut satıyor. Gerçek satış bedeli üzerinden de gerekli vergi ve harçları ödüyor.

İLGİNÇ BİR UYGULAMA

Satışlar yapıldıktan sonra, ilgili vergi dairesi, kamu kurumu tarafından yapılan satış işlemlerini gözden geçiriyor. Sonuçta, satış bedelinin bir kısmının gizlendiğine karar veriyor.

Ardından, gizlenen tutarın alıcılardan ve kamu kurumundan vergi, harç ve cezasını istiyor.

İsterseniz bundan sonrasını, elimizdeki belgelerden biriyle açıklayalım.

Cinsi:
Konut (Apartman dairesi)

Satış Tarihi: 28 Aralık 2001

Satış Bedeli: 165.900 YTL

Eklenen: 44.700 YTL

Toplam: 210.600 YTL

Bu şu anlama geliyor; 2001’de gerçek satış fiyatı 210.6 bin YTL olan ev, satış sırasında 165.9 bin YTL gösterilmiş, aradaki fark olan 44.7 bin YTL de açıktan alınmış!..

Ardından, konutu satan kamu kurumu ve alıcı adına, 31.10.2002 tarihinde ayrı ayrı ihbarname düzenleniyor. İşin ilginç yönü, bildirilen 165 bin YTL, 2001 yılı değeri olarak, iyi bir değer. Kaldı ki vergi dairesinin bulduğu, daha yüksek değerde emsal de yok!..

Bu uygulama ile satıcı kamu kurumuna deniliyor ki; "Siz, tapu işlemleri sırasında, sattığınız konutların gerçek satış değerini bildirmediniz. Gerçek satışın altında, bir değerden işlem yaptınız. Biz bunu tespit ettik. Hadi bakalım. Gizlediğiniz gelirin vergisini ve harcını ödeyin!.."

İster inanın, ister inanmayın olay aynen böyle!..

GİZLENEN NE?

Bu satışlarda, kamu kurumuna "satış bedelini gerçek satış bedelinin altında bildirdiniz" demek, bir anlamda "açıktan rüşvet gibi para aldınız" denilmesi anlamına geliyor.

Vergi dairesi, hemen satıcı kurum ve alıcı adına vergi / ceza ihbarnamesi düzenliyor. Gizlenen bedel üzerinden; vergi, tapu harcı, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi istiyor.

İlginçtir, alıcı adına 31.10.2002 tarihinde düzenlenen 171/12 No.lu vergi / ceza ihbarnamesi, alıcı sürekli o adreste oturmasına rağmen, 4 Ağustos 2006’da, yani dört yıl sonra tebliğ ediliyor!..

Bu arada, kamu kurumundan, konut alanlar arasında Maliye Bakanlığı, site sakinleri arasında da Maliye Bakanı var!..

NE OLACAK ŞİMDİ?

Hadi bakalım, ne olacak şimdi?

Bu da; vergi dairesinin gönderdiği ihbarnamede yazılı;

- Dava açılacaksa, dava mercii: Ankara Vergi Mahkemesi, diye belirtiliyor.

- Uzlaşma mercii ise Veraset ve Harçlar Uzlaşma Komisyonu olarak gösteriliyor.

Uzlaşma demek, "Ben bu olayı kabul ediyorum. Pazarlık edelim" anlamına geliyor. Dava açmak ise; mahkemeye başvurmak, dava dilekçesi, savunma vs. ile uğraşma anlamına geliyor.

Olaya bakın... Alıcı neyse ama satıcı kamu kurumu. Açıktan para alması mümkün değil. Alırsa suç!.. Yüzlerce konut satıyor. Kuruşuna kadar gerçek değerini gösteriyor. Sen misin gösteren, vergi dairesinin keyfi uygulaması ve "Açıktan para aldın, değeri düşük gösterdin" suçlaması.

Şimdi, bu kamu kurumunun yetkilileri "Neye dayanarak bize açıktan para aldınız diyorsunuz? Biz para mı yedik?" diye, yasal yollara başvururlarsa ne olacak?

Evet, ne olacak şimdi...
Yazarın Tüm Yazıları