Kamu hesaplarında bozulma

NİSAN ayı bütçesi, piyasaları biraz korkuttu.

Haberin Devamı

Aslında sadece piyasaları değil, bu işin sorumlusu olan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’i de korkutmuş gözüküyor ki; kamu hesaplarında bozulma olduğunu ilk kez kabul etti.
Nisan ayı bütçesi fazla verdi ama 5.8 milyar TL’lik Merkez Bankası karı başta olmak üzere, kamu kurumlarının yüklü kar devirleri nedeniyle verilen bir fazlaydı. Bunlar çıkıldığında kamu hesaplarındaki bozulma dikkat çekti. Aslında bir süredir bozulma başlamıştı ama Nisan ayı bozulması piyasaların dikkatini çekti. Bu nedenle de Maliye Bakanı Şimşek, ekonominin yavaşlamasıyla birlikte bozulmanın yaşandığı belirterek, yılın ikinci yarısında ekonominin toparlanmasıyla birlikte özellikle vergi gelirlerinin de düzelmeye başlayacağını söyleyerek, piyasalara moral vermeye çalıştı.
Maliye Bakanı aslında bu açıklamasıyla, vergi sisteminin ne kadar bozuk olduğunu da itiraf etmiş oluyor. Gelir üzerinden değil faaliyet üzerinden, tüketim bazında alınan vergiler ağırlıkta oldukça, bütçe performansının da büyümeye bu kadar endeksli olduğunu kabul etmiş oluyor. Tablonun bu yönü, mutlaka ileriye dönük olarak düzeltilmesi gereken bir yapısal bozukluğa işaret ediyor.
Yapısal sıkıntıyı bir yana bırakıp bu yılki rakamlara bakacak olursak, merak edilen konu; gerçekten ikinci yarıda bütçe dengelerindeki bozulmanın durup durmayacağı. Bir başka deyişle bütçedeki bozulma devam edecek mi etmeyecek mi?
Faiz giderlerinde yılın ilk 4 ayındaki artış ortada. Faiz geri ödemesi açısından yılın ilk 4 ayı sıkıntılı dönemdi. Bundan sonra, birkaç ay hariç, Hazine’nin geri ödemesinin bu kadar yoğun olduğu dönem bulunmadığı için, faiz harcamalarındaki artışın böyle sürmeyeceği, yani buradan olumlu katkı geleceği açık.
Hükümet bu yıl bütçenin 2.1 milyar TL açık vermesini, yüzde 4 büyüme hesabıyla, milli gelirin yüzde 1.5’u oranında bir açık çıkmasını öngördü. Faiz harcamaları hariç bütçe dengesinin ise 14.8 milyar TL fazla vermesini öngörüyordu. Piyasa oyuncuları bu rakamlarda kalınmasını pek beklemiyorlar. Daha doğrusu bütçe açığının öngörülenden daha yüksek gerçekleşeceğini tahmin ediyorlar.

Haberin Devamı

AÇIK VE FİNANSMANI

Haberin Devamı

Bütçe açığı öngörülenden daha fazla olacak ama ne kadar fazla?
Piyasalar bu sorunun yanıtını merak ediyor çünkü buna göre diğer parametreler belirlenecek. Mali disiplinin ne kadar korunacağına bağlı olarak, kurlar, faizler değişecek, yani piyasalar hesaplarını buna göre yapmak durumundalar.
Olumlu yönde etkileyebilecek unsurlar arasında, özelleştirmelerin hız kazanıp kazanmayacağı sorusuna verilecek yanıt önem kazanıyor. Yanısıra 2 B kapsamında yapılacak satışlar ve buradan Hazine’ye gelecek gelir de olumlu faktörler içinde detayı merak edilen bir unsur.
Yılın geri kalanında bütçe hesaplarındaki bozulma adına olumsuz sayılabilecek unsurların başında ise harcama eğilimindeki artış geliyor. İlk 4 aylık veriler faiz harcamaları gibi faiz dışı harcamaların da ciddi artış gösterdiğini ortaya koyuyor. Hükümetin, özellikle ilk aylardaki yavaşlama üzerine gaza yeniden basma eğilimi içinde olduğu görülüyor. Merkez Bankası’nın da, son birkaç günde görüldüğü gibi, büyümeyi yeniden öne çıkardığı, her ne kadar aksini söylese de, enflasyonu ikinci plana attığının izlenimleri alınıyor.
Yanısıra, Avrupa ekonomisi başta olmak üzere, küresel ekonomiden gelebilecek risklerin da hala varlığını koruduğunu göz ardı etmemek lazım. Bütçedeki harcama eğiliminin artması devam eder, bunun üzerine bir de açığın finansmanı için kullanılan yabancı kaynaklarda sıkıntı yaşanırsa, kurlar başta olmak üzere değişecek parametrelerin, bütçeyi dönüp ikinci kez vuracağını unutmamak gerekiyor.
Mali disiplin ekonominin en kuvvetli yanıydı, bunu kesinlikle kaybetmemek gerekiyor.

Yazarın Tüm Yazıları