Renkli bir dünyanın mutfağından kokteyller

Bundan sonra sizinle birlikte gezip görmek, değişik ilgi alanlarımızı keşfetmek ve “aa bakın burada ne var!” demek istiyorum. Hadi eğlenelim, gülelim, keşfedelim ve ilk konumuza geçiş yapalım, ama önce sıkı sıkı sarılalım!

Bugün en sevdiğim konuların birinden bahsetmek istiyorum: Kokteyller!

Aslında güzel bir kokteyl hazırlamak için sadece barmaid/barmen olmaya gerek olmadığını düşünüyorum. Şahsen ben, bizzat kendim, kendi evimde mis gibi kokteyller yapabiliyorum. Bence tamamen deneme-yanılma ve damak tadı meselesi. 😊

Damak tadı en önemli kriter olmalı! Mesela ben neredeyse hemen hemen her kokteylime limon ve taze nane yaprağı kullanırım. Çünkü bu ikisinin birlikteliğine her yerde aşığım. Benim için tam bir relationship goals! <3 Ama senin için öyle olmayabilir, sevmeyebilirsin, kokteyllerinde kullanmayabilirsin, buna kimse karışamaz!

Neyse bir an aşka geldim, konumuza geri dönebilirim.

Kokteyllerin tat kısmı kadar görsel kısmı da beni çok heyecanlandırıyor. İki farklı rengin birbirine karışınca oluşan görüntüsü falan ne bileyim hoşuma gidiyor. Çocukluğumda da böyleydi gerçi. Sulu boyalarla oynayıp, evin yerlerini ve duvarlarını mahvetmek en sevdiğim hobimdi. Tabii büyüdükçe bu hobim paralel evreni olan mutfağa doğru kaydı. Aa bi’dakika annemin sesi kulaklarımda çınladı! Evet anne sesini duyabiliyorum, evini mahvettiğim için tekrar pardon! 😊

Kokteyl hazırlayabilmenin bir artısından bahsedeyim size; ortamlarda havalı olmak. “Begüm ya hadi senin şu kokteylden yapsana” denince NASA’dan bir bilim insanıymışım gibi bu ulvi göreve atılıyorum. Sanki bu dünyada tek kokteyl yapabilen, türümün son örneğiymişim gibi bir havaya giriyorum. Çünkü beni o havaya sokuyorlar. Ben de o havanın keyfini çıkarıyorum, fena mı? 😊

Bu arada kokteyl deyince aklınıza sadece içki gelmesin. Siyah çay, limonata ve kola karışımını hiçbir içkiye değişmem. Şaka şaka! 😊 Alkollü veya alkolsüz hepsinin tadı ve görüntüsü bambaşka.

Şimdi size komik olmayan ama sizinle paylaşmak istediğim bir anımı anlatayım. Sonuçtan bir insan istediği şeyleri yapmalı ve ben şu an size bu anımı anlatmak istiyorum. Gülmezseniz kırılmam. 😊 Arkadaşımın Amerika’dan getirdiği ve evde tüm bireylerden daha fazla değer gören viski ile kokteyl yapmak istedim. Portakal suları, pudra şekerleri, naneler, limonlar derken gerçekten de güzel bir kokteyl elde ettim diyebilirim. Barım olsa menüye koyardım yani o derece!

Sonra bu harika karışımın bir kısmını buzluk kabında dondurdum. Annem de bu buzları normal su sanıp kahvesine atmış. İstemeden kendimize özgü Baileys’i hazırlamış olduk. Annemle hala buzların nasıl normal olduklarını düşündüğünü konuşuyoruz. Rengini geçtim, kokusunu bile fark etmemiş. Neyse bu kadardı. Biliyorum gülmediniz ama biz evde hala gülüyoruz, bu da bizim ayıbımız. 😊

Bu kadar kokteyl övdükten sonra sizinle bir etkinlik paylaşmak isterim. 14 katılımcı marka ve 8 farklı sanatçının canlı performansları ile yüzlerce farklı kokteylin bir arada olduğu bir festival varmış. İmzalı lezzetler, farklı sunumlar, her seviye için özel atölye çalışmaları, ödüllü miksolojistlerin şovları ve rengarenk bir sürü kokteyl olacakmış. Düşününce baya heyecanlanıyorum.

Siz de benim gibi bu renkli karışımlara karşı boş değilseniz 1 Ekim Pazar günü İstanbul Cocktail Festival 2017’de “Kokteyl nedir?”, “Kokteyl nasıl yapılır?” sorularının en doğru cevaplarını, en eğlenceli ve renkli biçimde görebiliriz diye düşünüyorum.

İşiniz yoksa bir bakın derim. ;)

Son olarak da tüm kokteyller kadar rengarenk ve leziz bir hafta geçirmenizi dilerim. Hepimize kolay gelsin. 😊

Yazan: Begüm Onarıcı