Dünya dönüyor, Tanrı’dan rol çalalım!

Güncelleme Tarihi:

Dünya dönüyor, Tanrı’dan rol çalalım
Oluşturulma Tarihi: Ocak 09, 2018 14:24

78. sayımızın Neşeli Günler sayfasından merhaba! Dünya dönüyor, hadi Tanrı’dan rol çalalım! Bir uçurtmanın kanatları kadar rengarenk günlerde bu hafta neler oluyormuş, görelim.

Haberin Devamı

8 OCAK DÜNYA ROTASYON GÜNÜ

Evet, dünya dönüyor! Hepsi bu kadar mı? Bir zamanlar, güneşten yıldızlara kadar her şeyin, evrenin merkezi olduğu söylenen gezegenimizin etrafında döndüğünü düşünürdük. Tabii ki onun pek de öyle olmadığı kanıtlanana dek. Aksi ispatlanana kadar evrenin merkezi yok… Dünyamız da boş durmuyor tabii. Hem kendi ekseni üzerinde hem de güneşin etrafında dönmesiyle bilinen güzel gezegenimiz bu baş döndüren eylemde tam bir rotasyonu 24 saatte tamamlıyor. Fransız fizikçi Léon Foucault’nun 1851’de Paris’in Panthéon kentinin tepesinden kurşunla dolu bir pirinç topu askıya alarak yeryüzünün nasıl döndüğünü göstermesi ve günümüzde Foucault Sarkacı olarak bilinen düzlemi keşfetmesiyle birlikte kutlanmaya başlayan Dünya Rotasyon Günü’nü nasıl kutluyoruz sorusuna gelince… Gezegenimizin kainatla ilişkisine dair daha çok okuma yapabilir ve onun bu muazzam dansıyla ilgili fikir sahibi olabilirsiniz.

 

Haberin Devamı

9 OCAK TANRI’DAN ROL ÇALMA GÜNÜ

Soru basit. Bir günlüğüne Tanrı olsaydın ne yapardın? Elbette en çok istediğiniz şeyleri yapmak, tüm dileklerinizi gerçekleştirmek bir seçenek ama kendinize şu soruyu sormayı deneyin: “Ben Tanrıysam, mevcut durum hakkında ne değiştirebilirim?” Özellikle teknolojinin gelişmesiyle birlikte biyolojinin, doğanın ve bilimin derinliklerine daldığımız düşünülürse insanın kendisini “yüksek varlık” olarak görmeye başlaması olası bir ihtimal. Hatta eski Mısır uygarlığında olduğu gibi kimi dinler de buna zemin hazırladı diyebiliriz. Neyse ki Tanrı’dan Rol Çalma Günü’nün çok daha naif ve makul bir amacı var. Kendi arzularımızın sınırlarını aşmak ve ben merkezci bir ruh halinden uzaklaşmak. Bu, birinin hayatına dokunmakla ilgili daha çok. Hiç tanımadığınız birine selam vererek onun gününü güzelleştirmek gibi... Bir dilenciye öğle yemeği ısmarlamak gibi ya da bir arkadaşını umutsuz hissettiği bir konuda teşvik etmek gibi... Oldukça keyifli değil mi? Tanrı olmayabiliriz ama dünyayı daha iyi bir hale getirebilecek küçük adımlar atabiliriz!

 

Haberin Devamı

13 OCAK STICKER GÜNÜ

1880’lerde Avrupalı tacirler ticari mallarının üstüne etiket koyarak yoldan geçenleri teşvik etmeyi düşünen ilk insanlardı. Etiketleri tutturmak için kullanılan yapışkan macunu ile birlikte ürün etiketi kavramı boyut atladı. Sticker Günü’nün ticari açıdan uygulanabilir yapışkan soyma etiketleri hazırlayan paçavra girişimcisi olan R. Stanton Avery’in doğum gününde kutlanmasının çok daha fazla sebebi var tabii ki. Nemlendiğinde kurutulmuş ve daha sonra yeniden uygulanabilen pullar üzerinde geliştirilen yapışkan macunu ile ürettiği ilk örnekleri 1935’te açtığı Avery Dennison Corporation ile dünya pazarına sundu. Los Angeles’ta 100 metrekarelik kiralık çatı katında üretilen ilk sticker’ların bilgisayar, dekorasyon, dolap, defter, çanta gibi birçok alanda hayat kurtarıcı ve eğlenceli bir görevi olacağını kim hayal edebilirdi ki! En yakın arkadaşınızın çantasına ya da kendi kıyafetinize eğlenceli bir tane yapıştırarak kutlayabilirsiniz!

 

Haberin Devamı

14 OCAK ULUSLARARASI UÇURTMA GÜNÜ

Çok tatlı, çok renkli ve havada uçuyorlar… Ne olabilir? Tabii ki uçurtma! İçinizdeki çocuğu öperek uyandıracak bir etkinlik bu. Hindistan’ın Gujarat eyaletinde doğan Uluslararası Uçurtma Günü’nde halk, uçurtmaları aylar öncesinden hazırlamaya başlıyor bile. Hani oldu ya, yolunuzu düşürdünüz uçurtmasız kalmazsınız evel allah. Kışın bitip yazın başladığı günü ve gelecek hasat mevsimini bu festivalle kutlayan halk için uçurtmalar, derin kış uykusundan uyanan tanrıların ruhunu simgelermiş. Festival sadece uçurtmalardan ibaret değil elbette, geleneksel Hint yemeklerinin olduğu stantlardan tutun da akrobatik şovlara kadar rengarenk bir havada seyreden festivalin Kanada’dan Çin’e kadar birçok ülkeden de misafir kabul ettiğini belirtelim. Çok da uzağa gitmeden, bir uçurtma da sen yap diyelim!

 

Haberin Devamı

Yazan: Özge Yağmur

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!