KAMİLOĞLU’NUN RENKLERİ

Üç veya iki tekerlekli bir bisiklet üzerinde etekleri uçuşan bir kız veya kısa pantolonlu bir erkek çocuğunun pembe rüyasına dalıp gidebilirsiniz onun resimlerinde.

Haberin Devamı

Ya da onun bisiklet vurgusuyla, yaşadığımız dünyada daha temiz hava soluyabilmek için çevreciliğin ne kadar önemli olduğunu etrafınıza yüksek sesle anlatma cesaretine sahip olabilirsiniz.
Onun sevimli ve huzurlu bir yüze sahip çöpçüleri sokakları temizlerken, kimseye çaktırmadan elinizden sokağın ortasına bıraktığınız ufacık bir plastik maddeyi özümseyebilmek için toprak ananın kaç yıllarca uğraş vereceğini düşünüp, belki de kendi kendinizden utanabilirsiniz.
Tuvaline yerleştirdiği oyuncak eşek figürünü görünce, artık dilimize yerleşmiş hepimizin bildiği o malum küfürle, sadece eşeklere değil tüm hayvanlara hiç de haketmedikleri şekilde hakaret ettiğinizi hatırlayıp, onlardan özür dileyebilirsiniz.
1981 yılında Kars’da doğan, 2009 yılında Gazi Üniversitesi Güzel Sanatlar’da yüksek lisans eğitimini tamamlayan ve şu sıralar memleketi Kars’ta güzel sanatlar öğretmeni olarak çalışan genç kuşak ressamlarımızdan Baran Kamiloğlu’nun resimlerinde ön plana çıkardığı bisiklet, çöpçü, oyuncaklar, eller, gözler figürleriyle ne anlatmak istediğini, kendimce anlatmaya çalıştım yukarıdaki satırlarda.

Haberin Devamı

SEVİNCİ ARTIRAN RENKLER

Zaten Kamiloğlu da, “Seyircinin, seyir süreci sırasında eseri yeniden farklı ya da kendince keşfetmesi, eserin yapıldıktan sonra da oluşum sürecine devam etmesine yardımcı olmaktadır. Herkesin kendince bir alımlama yapabildiği eser yapıldıktan sonra da oluşumuna devam eder” diyerek, resimlerinin herkes tarafından arzulandığı, hayal edildiği şekilde yorumlanmasının önünü sonuna kadar açık tutuyor.
Renkçi bir ressam Kamiloğlu, Onun ağırlıklı tercih ettiği pembe, kırmızı, mavi, eflatun gibi canlı renkler, korkunun gerçekciliğine rağmen insanı hayatın korkularından uzaklaştırıp, içindeki sevinç duygusunu artırıyor. Resim yaparken neler düşlediğini şöyle anlatıyor Kamiloğlu:
“Sanatçı kullandığı imgelerde kendi geçmişi ve de olmasını düşlediği gelecekten de bahseder. İlk bisikletinden, uçurtmasından, sevdiği elbiselerden, yazdığı, yazacağı ya da yazamayacağı mektuplarından, oyuncaklarından, sevdiği ellerden, korktuğu şeylerden, ruhun aynası gözlerden, gecekondu mahallesinden... Kurgulanmış imgelerin hakim olduğu resimler, kurmaca dünyadan seslenir alımlayıcılarına. Bu dünya uzlaşma ve de çatışmalardan oluşmaktadır. Nasıl yaşamda keskinlikler yoksa resimlerde de keskinliğe yer yoktur. Renkler, biçimler birbiri içindedir, birbirlerinin sınırlarına doğru akarlar. Figür soyuta, soyut figüre karışır...”

Haberin Devamı

KOLEKSİYONERLER TAKİPTE

Mustafa Ayaz Müzesi’nde geçen hafta sona eren “Eklektik Düşler” isimli sergisinin açılışında tanıştığım Baran Kamiloğlu’nun eserlerinin daha şimdiden birçok ünlü koleksiyonerin envanterine girdiğini hatırlatmakta fayda var. Kamiloğlu, bir sanatçının eserlerinin satılmasının önemli olduğunu, “Yaşanmışlıklarımla ve imgelerimle doldurduğum yapıtlarımın tüketilme olasılığı en az üretilmesi kadar önemlidir” sözleriyle açıklıyor.

“ANARŞİST” VE “SUFİ” SERGİLER

Ankara’da galeriler ağırlıklı Hilal Mahallesi’nde toplanmış olsalar da, kentin diğer semtlerindeki galerilerde de önemli sergiler açılıyor. Bu hafta bunlardan iki örnek vermek istiyorum. Ümitköy’deki Galeri Güler’de, çağdaş Türk sanatının önemli ismi Bubi’nin sergisi var. Eserlerinde, atık bezler, ipler, borular, elektrik telleri, ahşap, karton gibi birçok farklı malzeme kullanan Bubi, değer yıkıcı tarz ve tutumuyla altın kaplama, gümüş ve pası aynı eserde kendi yorumuyla buluşturuyor. Sanat eleştirmenlerinin “anarşist” diye tanımladığı Bubi’nin sergisini Güler Sanat’ta 4 Mayıs’a kadar görebilirsiniz. Ankara Emniyeti’nde Hassas Bölgeleri Koruma Şube Müdürü olarak görev yapan Ahmet Sula’nın eserlerini ise 24 Nisan’dan itibaren Çengelhan Rahmi Koç Müzesi’nde izleyebilirsiniz. Sula’nın resime olan ilgisi ilkokul sıralarında başlamış ve Polis Koleji’nde de devam etmiş. Kadir Sakoğlu’dan hat, Adil Ocak, Haluk Hatipoğlu ve Asım Yücesoy’dan resim eğitimi almış olan Sula, eserlerini “Hayal gücümün ve kalbimin o andaki duygusunun tuvale yansıması” diye tanımlıyor. Sula’nın sergisi 8 Mayıs’a kadar devam edecek. David Ughrelidze ve Serpil Gülse’nin “Rengarenk” adını verdikleri yeni atölyeleri de Hilal Mahallesi’nde açıldı.

Haberin Devamı

KENTTE NE VAR?

Vahap Demirbaş (24 Nisan’da açılacak-Sevgi Sanat/Çankaya), Nermin Kura (4 Mayıs’a kadar-Galeri Nev/ GOP), M.Akif Orcan-H.Yıldırım (Bugün açılacak-Ziraat Kültür/Mithatpaşa), Necdet Akbaşlı (30 Nisan’da açılacak-TBMM Kültür Evi/Kızılay), Ü.Şişik-A.Zengin (27 Nisan’a kadar-MP Sanat Galerisi/Kızılay), Deniz Korkmaz (26 Nisan’da açılacak-Kursart/Dikmen), Aynur Okuyan (23 Nisan’da açılacak-Galeri Fırça/Hilal Mah.), Berrin Duma (25 Nisan’a kadar-Cumhuriyet Kültür/Çankaya, İhsan Çakıcı Atölyesi karma sergi (30 Nisan’a kadar-Müjdat Gezen Sanat/Panora AVM), Nisan kedileri karma sergi (8 Mayıs’a kadar-Bilkent Sanat), Çocuk resim-heykel sergisi (23 Nisan’da açılacak-GaleriM/Ümitköy), Karma sergi (27 Nisan’da açılacak-m1886/Tepe Prime), RC Müzayede (28 Nisan-Mesa Plaza AVM/Çayyolu).

Yazarın Tüm Yazıları