Kalemizi kim yıktıysa...

DOĞRUSUNU isterseniz bizim Osmanlı mirası kalemizi yıkan Suudi Arabistan yönetimine çok kızdım.

Onlar yeryüzünün en zengin, ama en ilkel yönetimidir.

Ben onların Cadillac arabalara tüneyerek oturup, durmadan ayak parmaklarının arasını temizlediklerini görmüştüm.

Tarih-kültür-kale-male anlamazlar.

İyi de Suudi Arabistan'daki kalenin derdine düşen bizimkilere bir an sormaz mısınız:

İstanbul'un tarihi miras yalıları nerde?..

Pendik'ten Boğaz kıyılarına, oradan Karadeniz'e kadar uzanan yüzlerce tarihi ahşap Osmanlı konağını kim yaktı da yerine çirkin çirkin beton bloklar dikti?..

Ya İstanbul surları?..

* * *

Tamam...

O Araplar ilkel.

Bizim kalemizi yıktılar.

Osmanlı'dan kalan tarihi Ecyad Kalesi'ni ortadan kaldırdılar.

Görgüsüzler, tarihten-kültürden-mültürden anlamazlar.

Pekiii...

Osmanlı saraylarının içindeki tabloları ve antikaları çalıp, sonra sarayları yakan kimdi?..

Osmanlı mirası sarayı diskotek yapan? İstanbul, yeryüzünde tarihin en çok yağmalandığı, yok edildiği, mirasların en çok soyulduğu kent değilse ne?..

* * *

Kalemizi yıkmaları yobazca.

Onu yapan Araplar ilkel.

Onlar Taliban kafa, görgüsüz.

Ya Anadolu uygarlıklarının bize büyük mirası Hitit Güneşi'nin çöpe atılıp, Atatürk'ün başkentinin amblemine minare ve cami kubbesi konulmasına ve buna çağdaş devletin kültürlü adamlarının seyirci kalmasına ne dersiniz?..

Ya da; siz Anadolu'da hiç burnu kazınmamış, gözü oyulmamış bir mozaik resim, yok edilmemiş bir tarihi kalıntı, içine edilmemiş bir kale gördünüz mü?..

Demek ki asla geri gelmeyecek değerler yok edildiğinde insanın içi yanarmış.

O zaman bu yok ediş niye?..

Bu İstanbul, bu Ankara, bu İzmir, bu Bursa, bu Edirne, Erzurum, Kars, Mardin, Konya...

Say say bitmez.

Bu yağma, bu kültürsüzlük, bu görgüsüzlük...
Yazarın Tüm Yazıları