Kalbinize sahip çıkın!

Güncelleme Tarihi:

Kalbinize sahip çıkın
Oluşturulma Tarihi: Eylül 17, 1998 00:00

Haberin Devamı

Tıp dünyası, kadınları kalplerine sahip çıkmaları konusunda uyarıyor. Son yıllarda, kadınların kalp ve damar hastalıklarına karşı daha duyarlı olmaya başlamaları ise sevindirici bir durum. Kadınlar artık kalplerini tehlikeye atmak istemiyorlar.

Tıp dünyasında yapılan son açıklama kadınları uyarıyor: ‘‘Her iki kadından biri kalp ve damar hastalıklarına yenik düşebilir’’. Bu açıklama kadınlar için gerçekten ürkütücü oldu. Kalp hastalıklarının daha çok erkeklerde görüldüğü sanılıyordu ve kadınlar kalplerinin ve damarlarının kolay kolay pes etmeyeceklerinden çok emindiler. Oysa veriler bunun aksini iddia ediyor.

Ciğerlerimiz ve vücudumuzun her yanına kan pompalama görevini kalp kası üstlenir. Koroner damarlar adını verdiğimiz bu damarlar, oksijen ve besinleri kalbe taşırlar. Yaş ilerlemeye başladıkça, kalıtım, beslenme alışkanlıkları ve hareketsiz koroner damarların plakalarla kaplanmalarına neden olur. Aslında bu oluşum çocukluk yıllarında başlar. Hemen herkesin damarlarında plakalar vardır, ama bunların sayısı arttıkça damarlardan kanın geçmesi güçleşir ve kalp kanı vücuda gönderebilmek için daha fazla zorlanmaya başlar. İşte kalp hastalıklar böyle başlar.

Küçük ama hızlı

Kadın kalbi, erkek kalbinin üçte ikisi büyüklüğündedir. Erkek kalbine göre daha hızlı bir tempoyla atar ve koroner damarları daha küçüktür. Bu nedenle de kadınlar için koroner damar hastalıkları ve kalp sorunları tehlikesi daha büyüktür. Kadın kalbi, menopoz dönemine kadar östrojen adı verilen seks hormonu tarafından korunur. Bu seks hormonu, yağ tabakalarının damarların duvarlarında birikmelerini önler, damarların esnek kalmalarını sağlar. Bu nedenle kadınlar menopoz dönemine kadar kalp sorunlarından büyük ölçüde korunmuş olurlar. Fakat östrojenin koruyucu gücüne de fazla güvenmemek gerek. Bir kadının 55 yaşına kadar kalp krizi geçirmeyeceğine inanmak, çok büyük hata olur.

Kadınlarda karının üst kısmında, midede ya da göğüste sancı, bulantı, soluk almakta güçlük çekme, halsizlik, yorgunluk, kalp çarpıntısı ve soğuk ter kalp krizinin habercileridir. Tıp uzmanları, kadınların kalp krizi geçirdiklerini anlamakta güçlük çektiklerini belirtiyorlar. Kadınlarda kalp sorunlarını erken dönemlerde saptamak çok güç oluyor.

Sigara tiryakisi kadınların sayısındaki artış, kadınlarda kalp hastalıkları oranını da yükseltti. Uzmanlar, her yaşta kadının kalp krizi tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu vurguluyorlar. Kalp hastalıklarının kalıtımla doğrudan ilgili olduğunu da bir kez daha hatırlatmak istiyoruz. Babası ya da annesi 55 yaşından önce kalp krizi geçirmiş bir kadının bu hastalığa yakalanma olasılığı çok fazladır.

Yapılan bir araştırmaya göre doğum kontrol hapları kullanan ve sigara içen kadınlar için kalp hastalıkları büyük bir tehlike oluşturuyor. Doğum kontrol haplarını kullanırken günde 15'den fazla sigara içmek kalp krizi geçirme olasılığını yüzde 39 oranında artırıyor. Kadınlarda stresin kalp hastalıklarına yakalanmalarında büyük payı var. Çocuk sahibi çalışan kadınlar için kalp krizleri büyük bir tehlike oluşturuyor. Evlilik, erkeğin kalp krizi tehlikesini azaltıyor, ama kadın için böyle bir olasılık yok.

Aklınızda bulunsun

Sağlıklı beslenme, her hastalıktan korunmanın birinci kuralı, ama özellikle kadınlar kalp hastalıklarından korunmak için yağlı besinlerden uzak durmalılar. Özellikle doymuş yağlardan uzak durulmalı. Mono doymuş yağlar, yani zeytinyağı ve çiçek yağları tercih edilmeli.

Tuz kullanımını en aza indirmekte yarar var. Yemeklere tuz ekme alışkanlığından vazgeçmelisiniz.

Meyve ve sebzeler kalp için yararlıdır. Her öğünde mutlaka meyve ve sebze yenilmeli.

Et tüketimini en aza indirmek gerekir. Vejeteryen olmanıza gerek yok ama her öğünde de etli bir yemek yemek zorunda değilsiniz.






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!