Kalbe hücre nakli uzak değil

Güncelleme Tarihi:

Kalbe hücre nakli uzak değil
Oluşturulma Tarihi: Kasım 25, 2001 01:39

Cleveland Kliniği'nin Türk kardiyoloğu: "5 yıl içinde krizde ölen kalp hücreleri, hücre nakliyle canlandırılabilecek."

Haberin Devamı

Türkiye'ye konferanslar vermek için gelen kardiyolog Prof. Dr. Murat Tuzcu, kalp ve damar hastalıklarının tedavisinde son derece sevindirici aşamalar kaydedildiğini söylüyor. Prof. Dr. Tuzca'ya göre, önümüzdeki 5 yıl içindeki  en önemli gelişme kalbe ‘‘hücre nakli’’.

ABD'DE Cleveland Klinik Damariçi Ultrasound Laboratuvarı Direktörü Kardiyolog, Prof. Dr. Murat Tuzcu, kalp yetmezliği konusunda önümüzdeki 5 yılda en heyecan verici gelişmenin, ‘hücre nakli’ olacağını söyledi. Prof. Dr. Tuzcu, kalbin ölen ve kendini yenileyemeyen, diğer bir deyişle kalp yetmezliğine yol açan ölü kas dokusuna, kök hücrelerden veya başka hücre kaynaklarından elde edilen kalp kası hücrelerinin enjekte edilmesiyle yeniden fonksiyon kazanmaları üzerinde çalışıldığını söyledi. Araştırmaların insanlar üzerinde de yapıldığını anlatan Prof. Dr. Tuzcu, tedavinin kalp krizi geçirenlere uygulanabileceğini belirtti. Prof. Dr. Tuzcu, genetik alanındaki araştırmalarla, önümüzdeki yıllarda ‘kişiye özel’ tedavi ve yaklaşımların yapılacağını belirtti.

Konferanslar vermek için Türkiye'de bulunan Prof. Dr. Tuzcu, çalıştığı merkezde de kök hücrelerinden sağlanan kalp kası hücrelerinin, kalpte hasar görmüş dokuyu yeniden canlandırması için çalışmalar yapıldığını ve ABD'nin yanısıra Fransa'da da benzer araştırmaların sürdüğünü söyleyerek şöyle dedi: ‘‘Laboratuvar koşullarında elde edilen kalp kası hücrelerinin insan kalbindeki ölü bölgede yeni doku oluşumuna yol açtığı görüldü. Ancak hálá hücreleri nasıl yaşatacağımız, oraya nasıl uyum sağlacakları, ne ölçüde verilmesi gerektiği, en iyi verme yöntemi gibi konular üzerinde araştırmalar sürüyor.’’

Prof. Dr. Tuzcu'nun verdiği bilgiye göre kalp ve damar hastalıkları tanı ve tedavisinde bazı önemli gelişmeler şunlar:

İLAÇ KAPLI STENTLER

‘İlaç kaplı stent’
lerle ilgili ilk veriler umut verici. Tıkanan damara konulan stenti (kafes) yabancı bir cisim olarak algılayan vücut, bir iyileşme reaksiyonu gösteriyor. Stentin içini yeni bir dokuyla döşüyor. Bu doku bazen çok kalın oluyor ve damarı yeniden tıkıyor. Bu tıkanma, ilk 6-8 ayda yüzde 10-35 sıklıkta görülüyor. Doku reddini önlemek için organ nakli yapılan hastalara verilen ‘rapamycin’ etken maddeli ilaç emdirilmiş stent, yavaş yavaş ilacı çevresine veriyor. Yeni dokunun oluşsa bile incecik bir doku olarak kalıyor. 1-2 yıllık takiplerde, yeniden darlık görülmüyor.

TIKALI DAMARI AÇMAK

En güç olanlardan biri ‘şah damarları’ndaki (aort) darlıklar. Bazı hastalarınkini balon (anjiyoplasti) ve stentle açabiliyoruz. Ameliyatlarda en korkulan şey, pıhtının beyin damarlarına gidip felce yok açması. Ameliyatları daha güvenli hale getirmek için pıhtıların beyne gitmesini engelleyici filtreler kullanılıyor. Yine anjiyo gibi hastanın kasığından giriliyor. Ancak girilen telin ucunda filtre de bulunuyor. Damardaki darlık geçildikten sonra filtre şemsiye gibi açılıyor. Daha sonra stent konuluyor. İşlem bitince filtre yine şemsiye gibi kapatılıyor ve dışarı çekiliyor. Filtreyle, yakaladığı pıhtılar da dışarı alınıyor. Yakında bu teknikle şah damarı ameliyatlarının üçte ikisi yapılmaya başlanacak.

KALBİ KANLANDIRMAK

Bazı hastalar birkaç kez anjiyoplasti veya bypass da olsalar sıkıntıları sürüyor. Deneysel aşamada olan ancak insanlar üzerinde de denenen yönteme göre, ‘damar yolu üretimini kışkırtan’ proteinler veya genler, damardan fakir ve kansızlık ağrısına yol açan bölgelere veriliyor, yeniden kanlanması sağlanıp, ağrıyı azaltılabiliyor. Maddeler veya genler, vektör denilen virüslerin içine konarak, şırıngayla ya da kalbin içine kataterle girilerek de verilebilir.

KRİZDE AYIRıCI TANI

‘BNP’
maddesi, vücutta kalp yetmezliğinin en erken döneminde salgılanır ve kanda belirlenebilir. Kan şekeri, kolesterol veya karaciğer enzimleri gibi ölçülüp, hastanın kalp yetmezliği, varsa derecesi anlaşılabilir. İnsanlar bunu check-up'ta ölçtürsünler demiyoruz.

AŞIRI ÇARPINTI

‘Atrial fibrilasyon’
çarpıntıyla kendini belli eden, çok yaygın bir sorun. Bazen genç ve orta yaşlılarda rahatsız edici olabiliyor. Bazı hastalar ilaca tahammül edemezken, bazıları üzerinde de etkili olmuyor. Kalp üzerindeki kaotik, anarşik odaklar en çok yukarı odaya açılan damarların altında yer alıyor. Damarların ağzı bulunup, elektriğin geçmesinin önlenmesi için çiziliyor. Anarşik ritim ortadan kalkıyor.


Damar sertliği çocuk yaşta başlıyor


Damar sertliği ve yine damar içindeki tehditkár plaklar, çocukluk yaşlarında (10'lu yaşlarda) başlıyor ve 30-40 yılda gelişiyor. Bunu daha önceden belirleme yöntemleri geliştirilmeye çalışılıyor. Manyetik Rezonans (MR) veya bilgisayarlı tomografiyle (BT) bakmamız gerekiyor. Bu hastalığa adayları çok erken yakalayıp, başka risk faktörlerini de değiştirmeye ağırlık vermek lazım. Hayat tarzında değişikliğe gitmek gerekiyor. Sağlıklı beslenme, sporun hayatın bir parçası haline getirilmesi, hayatın gerilimlerinden uzak durmayı başarmak, rahatlatıcı faaliyetlerde bulunmak, ideal kiloda kalmak, sigara gibi kötü alışkanlıklardan uzak kalmak önemli.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!