Kahraman mahalle bakkalı hipermarkete karşı

Güncelleme Tarihi:

Kahraman mahalle bakkalı hipermarkete karşı
Oluşturulma Tarihi: Aralık 30, 2006 00:00

Bakkallar, birbiri ardına açılan hipermarketlerin yarattığı rekabetin kurbanı oluyor. Bakkallar ve Bayiler Federasyonu Genel Başkanı Bendevi Palandöken, son 10 yılda 4 binin üzerinde bakkalın kapandığını belirterek, "Rekabetin Korunması Hakkında Kanun bir an önce işletilmelidir" dedi.

BAKKALLAR ve Bayiler Federasyonu Genel Başkanı Bendevi Palandöken, hipermarketlerin haksız rekabete yol açtığını, son 10 yılda 4 binin üzerinde bakkalın kapandığını belirterek, "Rekabetin Korunması Hakkında Kanun bir an önce işletilmelidir" dedi. Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’ın hergün bir yenisi açılan süpermarketlerin yanında "çok daha huzurlu ve insancıl ortamlar yarattığını" söylediği ve yok küçük esanfı Ankara Hürriyet’e konuşan Palandöken, birbiri ardına açılan hipermarketlerin Türkiye’de "Avrupa Birliği ülkelerinde olduğu gibi belli kurallar çeçevesinde hizmet vermediğini ve haksız rekabete yol açtığını" savundu. Palandöken, hipermarketlerin konut alanları içinde yer aldığını ve haftasonları dahil gece saat 22.00’ye kadar açık kaldığını, bu durumun da birçok esnaf için haksız rekabet yarattığını belirterek, şu açıklamalarda bulundu:

AVRUPA’DA KURAL YOK Bugün federasyonumuz üyesi binlerce bakkal hipermarketlerin yarattığı haksız rekabet nedeniyle kapanma tehditiyle karşı karşıya. Hipermarketlerin nerede, nasıl açılacağı, hangi kurallara göre işleyeceği konusunda belirlenmiş kurallar yok. Avrupa’da hipermarketler haftasonları kapalı olur veya Cumartesileri saat 16.00’da kapanır. Hafta içi günlerde ise sabah 10.00 ile akşam 19.00 arasında hizmet verir. Açıldığı yerdeki sosyo-ekeonomik yapıyı ve esnafı mağdur edemez, trafiği olumsuz etkileyemez, ürünlerde keyfi indirimler yapamamaz. Herşey belli kurallara ve bir sisteme göre işler.

TUZAK ÜRÜNLERE DİKKAT Hiper-marketlerde ayrıca tuzak ürünler oluyor. Bu ürünler ilgiyi başka yere çekiyor. Kişi ürünü ucuza getirdim derken diğer birçok ürünü indirimsiz, hatta yüksek fiyata aldığı için kasaya geldiğinde tahmininin üstünde bir meblağ ödüyor. Ayrıca hipermarket aşırı tüketime zorluyor, gereksiz harcamaya yönlendiriyor. Bakkala gitseniz 1 ekmek, 300 gr peynir, bir avuç zeytin alacakken, hipermarket gittiğinizde 3 ekmek, koca bir kalıp peynir ve bir paket zeytin alıyorsunuz örneğin. Böylece hipermarketten alışveriş yapınca hem miktarlar fazla oluyor, hem de daha pahalıya mal oluyor. Tüketicinin daha kaliteliyi, daha ucuza, daha yakından alması lazım.

Hipermarketler kapansın demiyoruz

YANLIŞ anlaşılmasın, biz bakkallar olarak "Hipermarketler olmasın" veya "Şehrin kilometrelerce dışına çıksın" demiyoruz. Ama bunun bir kuralı olmalı, şartların eşit olmayışından kaynaklanan haksız rekabet ortadan kalkmalı. Bugün bakkal dükkanı açmak için kırk dereden su getiriliyor. Esnaflık belgesi isteniyor, kaç metrekare olacağı, yerlerin hangi maddeyle kaplanacağı, dolapların, rafların nasıl olacağı kurala bağlanıyor. Oysa hipermarketler için bu tip kıstaslar getirilmiyor. Mevcut yasa işletilmeli. Bu işletilse hipermarket yasasına veya başka yasaya gerek kalmaz, çünkü yasada herşey belirlenmiş durumda. Hipermarketin de bakkalın da kuralı olacak. O benim kulvarıma girmeyecek, ben de onun kulvarına girmeyeceğim.

Bakkal evin kileridir

BAKKALLAR ve Bayiler Federasyonu Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Bakkallar insanların nasıl geçindiğini bilen kesimdir. Altının değerini nasıl sarraf biliyorsa vatandaşın ekonomik durumunu da bakkal bilir" diyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: "Bakkal, mahallenin ağız tadına ve sosyoekonomik durumuna göre ürünler bulundurur. Bakkallar evin kileridir. Mahallelinin talebine göre ürün bulundurur. Kişiye özel hizmet verir. Bakkalların insan ilişikileri de farklıdır. Aileden biri olarak görülür. Aile üyeleri telefon ihtiyacı olur, bakkala gelir, tüp biter bakkala koşar, taksiyle gelir parasını bakkala bozdurur. Bakkallar sokağın, mahallenin tamamlayıcısıdır." Palandöken, eskiden Ankara’da bakkalların mevsimlik ve çuvalla ürün sattığını ama tüketim alışkanlıklarının zaman içinde değiştiğini de hatırlatıyor ve şöyle konuşuyor: "Mahalleli çuvalla salça, şeker, pirinç, mercimek, tereyağ alırdı eskiden. Şimdi günübirlik ürün alınıyor ve tüketiliyor. Tüketim alışkanlıkları da alım gücü de değişti. Zamanla çuvallar kese kağıdı oldu, daha sonra bunlar poşet oldu, grama dönüştü. Halk kiloyu unuttu."

Avrupalı butik alışveriş yapar

PALANDÖKEN, hipermarketlerin yaattığı haksız rekabetten sadece bakkal değil, bütün esnaf, kasap, manav, kuruyemişçi, anahtar tamircisi, ayakkabı tamircisi, mobilyacının etkilendiğine, hepsinin teker teker kapandığına dikkat çekti. "İnsanların dev alışveriş merkezlerine yöneldiğini, sokak kültürünün yok olduğunu" kaydeden Palandöken, şöyle konuştu: "Hipermarketler gelişmiş ülkelerde alt ve orta gelir seviyesini hedeflerken, Türkiye’de orta ve üst gelir grubunu hedefliyor. Avrupa ve ABD’de üst gelir düzeyindeki vatandaşlar butik alışveriş yapar. Peyniri peynirciden, ekmeğini ekmekçiden, salamını şarküteriden alır."
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!