Kafa kopartma devri!

“DOĞRU söyleyeni dokuz köyden kovarlar” diye güzel bir atasözümüz vardır. Bunu günümüzde “Doğru söyleyeni hapse atarlar” şeklinde değiştirmek gerekecek!

“İleri demokrasi” nutuklarının atıldığı Türkiye’de geldiğimiz nokta bu...
Sesini yükseltenin kafası koparılıyor!
Hanefi Avcı’dan bahsediyoruz.
Meslek hayatı başarılarla dolu bir polis müdürüydü. Teröristleri yakalamış, terör çetelerini çökertmişti. Terörist avcısı şimdi, terörist diye hapse atıldı! Neden?
Hanefi Avcı’nın “Devrimci Karargâh” adındaki bir sol terör örgütüyle ilişkisi olduğu ileri sürülüyor. Tutuklanma sebebi bu!
Onun tipinde bir insan, hayatı terör örgütleriyle mücadele etmekle geçen bir polis şefi, terör örgütüne destek olur mu? Bu iddia inandırıcı mı sizce?
Gerçek neden Hanefi Avcı’nın yazdığı “Haliç’te Yaşayan Simonlar Dün Devlet, Bugün Cemaat” adlı kitap olmasın?
* * *
Kısa bir süre önce piyasaya çıkan kitap büyük bir yankı yaratarak baskı üstüne baskı yapmıştı. Kitapta ilginç ifşaatlar vardı ve özetle şöyle deniliyordu:
- Emniyetin içini cemaatçiler sarmış durumda... Bunlar yasadışı yollardan herkesi dinliyor, komplolar hazırlıyor.
- Bir grup polis, kritik noktaları ele geçirmiş, cemaati rahatsız eden kişilere ve gruplara iftiralar düzenliyor.
- Biz polisiz ama karşımızda meslektaşlarımız yok, örgüt mensupları var!
- Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), yargı ve vekiller içinde cemaat mensubu var!
- Ergenekon örgütünün gerçekten var olduğu konusunda ciddi emareler, inandırıcı deliller yok!
* * *
Hanefi Avcı, büyük ilgi gören “Haliç’te Yaşayan Simonlar” kitabını yayınladıktan sonra “Savunmamı şimdiden hazırladım. Başıma bir şey gelebilir, her şey olabilir!” demişti.
Nitekim oldu da... Kitabıyla cemaati kızdıran polis müdürü Hanefi Avcı, başka bir konudan hapse atıldı. Polis, suçluyu aramak yerine, kurbanın peşine düşmüş görünüyor!
Hanefi Avcı, başına gelecekleri biliyordu. Hapse götürülürken bile “Susmayacağım! Bu bir cemaat operasyonudur” diye bağırdı.
* * *
İktidar mensupları “Basın ve ifade özgürlüğü” deyip duruyorlar. Referandum kampanyasında “Türkiye’nin daha demokratik, daha çağdaş, daha özgürlükçü” bir ülke olacağını iddia ediyorlardı.
Bu mu ileri demokrasi, bu mu daha özgürlükçü ülke?
Avrupa Birliği ülkelerinin hangisinde böyle bir demokrasi anlayışı var?
Bugün başı derde giden insanlarımızın önemli bir bölümünün suçu, doğruları söyleyerek milletin uyanmasını, halkın bilinçlenmesini istemek!
Türkiye’yi yönetenler, fikir ve düşünce özgürlüğünden dem vuruyor, kendilerinin büyük demokrat (!) olduklarını iddia ediyorlar, sonra da demokratik yasalar çıkartmadan, ülkemizin antidemokratik yasalarla idare edilmesine göz yumuyorlar!
Sözün özü; günümüz Türkiye’sinde biat etmeyenler “Bertaraf” ediliyorlar!
* * *
Ergenekon’dan yargılanan Mustafa Balbay son duruşmada:
“Küresel ısınmadan da Ergenekon’u sorumlu tutacaklar!” deyince, Mahkeme Başkanı başını eğerek şöyle cevap vermişti: “Mümkündür!”
Bu diyalog, her şeyi özetliyor! Başka söze gerek yok!
Yazarın Tüm Yazıları