Kadirbilirlik bu mudur?

Oktay EKŞİ
Haberin Devamı

Sekizinci Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ı bildiğiniz gibi bundan beş yıl önce bugün kaybetmiştik.

Merhum, uzun ve yorucu bir Türk cumhuriyetleri gezisinden döndükten hemen sonra, çok zorladığı bilinen kalbi daha fazlasına dayanamayınca, ani bir kriz sonucu hayata veda etmişti.

Biz merhumun siyasi kişiliğini kendisi yaşarken çok eleştirdik. Çünkü Turgut Özal'ın hayata bakış açısı ile bizimki çok farklı idi.

Bugün onlara tekrar değinmekte yarar yok, ama özetle söylemek gerekirse, Türk ekonomisinin zincirlerini kırıp çok önemli bir canlılık kazandırmak dışında hangi politikayı uyguladıysa Türkiye bundan sadece zarar gördü. Körfez Krizi gibi bazılarından da Türkiye, onun savunduğu görüşün aksine hareket ederek zararını asgariye indirebildi.

Şimdi işte bu zatın vefatının 5'inci yıldönümünde Türk milleti ona, kendi vergilerinden ödeyerek İstanbul'da bir anıtmezar yaptırdı.

Geçenlerde Emin Çölaşan da yazdı: Turgut Özal'a bir anıtmezar yapılmasını ailesi isteyebilir. Ama o zaman bunun tüm karşılığını aile bireylerinin -veya Özal hayranlarının- karşılaması gerekir.

Bu temel düşünceyle öteki örnekleri araştırdık. Meğer Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan için yaptırılan anıtmezar gibi Celal Bayar için Bursa'nın Umurbey Köyü'nde yaptırılan anıtmezarın bedelini de bizler, kendi vergimizle ödemişiz. Örneğin bugünkü fiyatlarla Menderes, Zorlu ve Polatkan'ın anıtmezarı bu ülkeye 973 milyar liraya, Celal Bayar'ınki 1 trilyon 323 milyar liraya çıkmış.

Özal'ınkinin de en az dört yüz milyar liraya çıkacağı biliniyor. Bu rakam nerede kesinleşir, o belli değil.

Oysa Türkiye'de 1981 yılından beri yürürlükte bulunan bir ‘‘Devlet Mezarlığı’’ yasası var. Bu yasa bir kimsenin cumhurbaşkanı sıfatını taşımış olması halinde, vefat edince buraya gömülebileceğini hükme bağlamış.

Eğer siz bunu istemiyorsanız, ya (Sayın Süleyman Demirel örneğinde olduğu gibi) sağlığınızda kendiniz için bir anıtmezar yaptırırsınız, veya sizden sonra aileniz bunu üstlenir. Ama herhalde millete yük olamazsınız.

Buna rağmen Celal Bayar, Menderes, Zorlu ve Polatkan için bu yola gidilmiş. Bizce yanlış yapılmış, ama bir kere olmuş.

Artık aynı yanlışı tekrarlamanın savunulur bir tarafı yoktur.

Kaldı ki bu yapılan bir kadirbilirlik örneği değil, bir görgüsüzlük örneğidir. Çünkü kadirbilirlik yapacaksanız, örneğin Özal'ın çok sevdiği Malatya'da bir kampanya açarsınız, halktan para toplar, heykelini dikersiniz. Veya oturduğu evlerin üzerine ‘‘Türkiye'nin yedinci Cumhurbaşkanı Turgut Özal şu tarihten şu tarihe kadar bu evde oturdu’’ türünden bir plaka çakarsınız, meydanlara, caddelere adını verirsiniz.

Ama milletin ödediği vergilerden kimseye bağışta bulunamazsınız. Bulunursanız, onu iyi duygularla anmamıza engel olursunuz.













Yazarın Tüm Yazıları