Kadir İnanır anılarını anlatsa yeter

Dizide Elif karakterini canlandıran oyuncu, en büyük şansının Kadir İnanır ile aynı sette bulunmak olduğunu söylüyor.  �

“İzmir Çetesi”ne katıldınız. Diziyi bir de sizden dinleyelim...                          �
- Bizimkisi modern bir Robin Hood hikayesi. Ana tema zenginden alıp fakire vermek... Ben dolandırıcılardan biri olan, Mustafa Üstündağ’ın oynadığı Selami’nin öğretmen ablası Elif rolündeyim. Elif aynı zamanda Kadir ınanır’ın oynadığı Cemal karakterinin kızı.

Diziden teklif geldiğinde, Kadir İnanır’la aynı sette olacağınızı duyduğunuzda ne hissettiniz? �
- Çok heyecanlandım. Çok büyük bir oyuncu ve tanıştığımda o heyecan ikiye katlandı. Gerçekten tam bir profesyonel. Sette oyunculuk adına eleştiri yapıyor, yorumlarını paylaşıyor. Onunla aynı sette olduğum için çok şanslıyım.
   �
Sette bir hocanız var yani...
- Aynen öyle. Kadir ınanır’ın kariyeri zaten en büyük öğreti. Hiçbir şey yapmayıp sadece anılarını anlatsa bile yeter hepimize. Ona saygım sonsuz.

VEFAT EDEN TEYZEMİN ANISINA OYNUYORUZ  �

Uzun zamandan beri ekranlarda yoktunuz. Bu süreç içinde neler yaptınız?
- Krizin patlaması, televizyon kanallarının projeleri kısıtlaması üzerine bir durayım da sektöre uzaktan bakayım dedim. ıki sezon dizi yapmadım. O arada “Süpüür” adlı filmde yer aldım. Eş zamanlı da Devlet Tiyatrosu’nda görev aldım. Sonra kendi cümlelerimi söylemek istediğim bir tiyatrom olsun, bağımsızlığımı ilan edeyim deyip “Karmadrama”yı açtım. ıki yıl oldu. 

Ne tür oyunlar oynanıyor bu tiyatroda?
- İlki Pablo Neruda’nın hayatından bir kesitti, adı da “Lütfen Ölmeyin Sevgili Ozan”dı. şimdilerde ise “Kökler” isimli oyunla perde açıyoruz. Bu oyunun prömiyerinden bir gün önce teyzemi kaybettim. Sadece teyze değil her şeyimi paylaştığım bir arkadaşım olduğu için onun anısına oynuyoruz “Kökler”i.

Sizi magazin basınında neden pek göremiyoruz?
- Aslında bu bilinçli bir tercih değil. Bir tercih söz konusuysa belki bu gazeteci arkadaşların tercihi olabilir. Sinemaya da, açılışlara da gidiyorum, her türlü yerde bulunuyorum. Demek ki haber değeri taşımıyorum. O reçeteyi bilemedim. ıp uçları ya da reçetesi varsa kullanırım (gülüyor). Hiçbir zaman sokakta yürüyemeyecek kadar bir tanınırlığım olmadı.

SEVİŞME SAHNESİ İÇİN BUYURSUN GELSİNLER

Bazı sinema filmlerinde sevişme sahneleri ön plana çıkıyor, kimi bunu pazarlama tekniği olarak kullanıyor. Siz bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizin böyle bir sahneniz olsa ve insanlar o sahneyi görmek için sinemaya gitse ne düşünürdünüz?
- Mevlana’nın bir lafı var ya, “Ne olursan ol gel” der. Eğer izleyici cinsel içerikli sahneler için geliyorsa da gelsin. Zaten iyi bir iş yapılmış ve iyi bir işe imza atılmışsa problem yok. O filmi izletebiliyorsak ne ala. Bu biraz da toplumun bilinciyle ilgili bir durum. Ben ortaokuldayken erkek dergileri poşetlerde satılırdı. Baskı ve yasak, insanı her zaman provoke eden bir durum. Bizlerin leyleklerin getirmediği bariz... 

Sizin bu konuda sınırlarınız var mı?
- Çok klasik olacak ama rolün gerektirdiği her şeyi yaparım.

TOGAY BENİM HEM HAYAT HEM DE YOL ARKADAŞIM

Aşk hayatınız nasıl gidiyor?
- İki yıldır reklam yazarı ve tiyatrocu Togay Kılıçoğlu’yla birlikteyim. Tiyatroyu da onunla birlikte kurduk. Hem hayat hem de yol arkadaşım. Sakin bir hayatımız var.

Hep merak edilir ya ilk tanışma anı. Siz nasıl tanıştınız?
- Radyocu arkadaşım Romi-na’nın doğum günü partisinde tanıştık. Benim oynadığım oyunun afişlerini Togay tasarlıyormuş, bunu sonradan öğrendim. Tanıştıktan yedi-sekiz ay sonra hiç aklımızda yokken birden ortak noktalarımızı keşfettik. Aynı anda aynı şeyi hissettik. ıki tarafın duygularının da aynı anda yükselmesi herhalde büyük ikramiyenin çıkması kadar nadir karşılaşılan bir şans. Mutlu bir beraberliğimiz var. Yakında evlenmeyi düşünüyoruz.

HEYKELLERİN YIKILMADIĞI BİR DÜNYA İSTİYORUM

Bundan sonraki hedefleriniz neler?
- En büyük hedefimiz Togay’la kendi tiyatro sahnemizi açmak. O sahnenin fuayesinde de bir kütüphane kurmak. Herkes gelsin, durumu müsait olmayanların da çayı bizden olsun. Sanatla ilgili her şeyi destekliyorum. Heykellerin yıkılmadığı, herkesin korkusuzca bütün sanatların kapısından girebileceği bir dünya diliyorum. Ve bunun için kendimce bir şeyler yapmak istiyorum.