Kadınları rahat bırakın normal doğum yapsınlar

Yurtdışında doktorlar normal doğumda ısrar ederken, bizde aynı ısrar sezaryen üzerinde oluyor. Peki her şeyi yolunda giden bir anne adayını sezaryene zorlamak etik midir? Sağlık Bakanlığı’na bu konuda giden şikáyet var mı?

Faturalarıma otomatik ödeme talimatı vermek için bankaya uğradığımda müşteri temsilcim de doğum iznine ayrılmak üzereydi. Doğum yapacak olan her kadına sorulan klasik soruyu ben de sordum: "Normal mi, sezaryen mi?" O normal istiyormuş ama doktoru normal doğum yaptırmayacağını, sezaryen olursa kabul edeceğini söylemiş.

Hastane Anadolu yakasında isim değiştirerek yoluna devam eden bir hastane, doktor da o hastanenin kadın-doğum uzmanı. Doktor, normal doğum kabul etmiyormuş. Şaka gibi değil mi?

Bu sorun yeni değil. Son yıllarda anne adaylarının kafasını meşgul eden konuların başında "doğumun nasıl gerçekleşeceği" geliyor. Artık doğum yapılacak hastaneyi ve doktoru belirlemek doğum şekline göre değişiyor.

Anne adayları kurdukları kötü senaryolar yüzünden kararsız kalıyorlar. Tam teşekküllü bir hastanede başlarına gelebilecek en kötü senaryonun kurgusunu yapıyorlar. Ve bu kötü senaryo sürekli değişiyor. Bir gün normal doğum sırasında çocuğun nefes alamadığını düşünerek evham yapıyor, başka bir gün sezaryende narkoz nedeniyle bir daha uyanamayacağına kendini inandırıyor. Bu kuruntulara bir de hamilelik depresyonunu eklediğinizde evde şenlik var demektir.

Bana da ısrar edildi

Ben de hamileliğimin ilk altı ayında normal doğumu düşünüyordum. İlk altı ayımı takip eden Prof. Dr. Mustafa Bahçeci mutlaka normal doğum yapmam gerektiğini söyledi. Anadolu yakasında bir hastanede beni izlemeye devam eden doktor ise (doktorum demiyorum) sezaryende ısrar etmişti.

Bir kış günü doğum sancım başladı. Bende bir sakinlik, sormayın gitsin! Kahvaltımı yapıp hastaneye gittim. Bir-iki saat sonra artan sancılar inanılmazdı. Normal doğum gerçekten zor bir süreç. Nehir, sancıların başlamasından üç saat sonra dünyaya geldi. Doktoruma göre "şiir gibi bir doğum" yapmıştım. Bana göre ise bir daha asla yaşamak istemediğim "bir kábustu"... Doğum anı ise inanılmazdı... Kızımın ağlama sesiyle birlikte benim için yeni bir yaşam başladı.

Doğumların kaçı sezaryen

Bebeklerini sezaryenle dünyaya getiren arkadaşlarımın da yanındaydım. Narkozdan uyanma sürecinde sadece ağrılarını düşünüyorlardı. Bebeklerini kucaklarına almaları daha uzun bir zamanda gerçekleşiyordu. İlk bir hafta yardım almaları kaçınılmazdı.

Normal doğumda ağrıyı önce, sezaryende sonra yaşıyorsunuz. Son yıllarda sezaryenler randevulu yapıldığından büyük sürprizler yaşanmıyor. Bavulunuzu alıp, tatile gider gibi bebeğinizle kucaklaşmaya gidiyorsunuz. Diğerinde gece ya da gündüz doğum kesesinin yırtılmasıyla doğumun sıcak nefesini ensenizde hissediyorsunuz.

Ne yazık ki, isteyene de artık normal doğum yaptırılmıyor. Neden yurtdışında doktorlar normal doğumda ısrar ederken bizde aynı ısrar sezaryen üzerinde oluyor? Son bir yılda kaç normal doğum, kaç sezaryen gerçekleşti? Her şey yolunda giden bir anne adayını sezaryene zorlamak etik midir? Sağlık Bakanlığı’na bu konuda şikáyet var mı? Bu sorular çoğaltılabilir. Ama lütfen anne adaylarını rahat bırakın. Eğer her şey yolunda gidiyorsa, bence bırakın normal doğum yapsınlar.
Yazarın Tüm Yazıları