Kadınları kazanmadan seçim kazanılamaz mı

Güncelleme Tarihi:

Kadınları kazanmadan seçim kazanılamaz mı
Oluşturulma Tarihi: Kasım 15, 2017 09:44

24 Eylül’de yapılan genel seçimlerde toplam oyların ancak yüzde 20.5’ini elde ederek, tarihinde en büyük yenilgiyi alan Sosyal Demokrat Parti’de (SPD) huzursuzluk son dönemlerde iyice artmaya başladı.

Haberin Devamı

Kadınları kazanmadan seçim kazanılamaz mı
SPD Genel Başkanı ve partinin kaybedilen seçimlerdeki başbakan adayı Martin Schulz, partide köklü bir reform için koltuğunu bırakmamakta direnirken, tabanın yanı sıra yüksek düzeyde sorumluluk taşıyan Sosyal Demokartlar da seslerini yükseltmeye başladılar.

Birkaç genç politikacıdan sonra SPD Genel Başkan Yardımcısı ve Hamburg Eyalet Başbakanı Olaf Scholz çok açık bir biçimde lider Schulz’u topa tuttu.
Scholz, yalnız sosyal adalet politikasıyla seçimlerin kazanılamayacağına işaret ederek, partide köklü bir politik reforma gidilmesinin kaçınılmaz olduğunu söyledi.
Hatta daha da ileri giderek, bunun da Martin Schulz’la mümkün olmayacağını bile dile getirdi.
Ama erkeklerden sonra SPD’li kadınlardan da tepkiler yükseldi.
Aynı zamanda SPD Genel Başkan Yardımcısı olan Meclenburg-Vorpommern Eyalet Başkanı Manuela Schwesig, çok açık bir biçimde Schulz’a isyan bayrağını açtı.
Schwesig, seçimlerdeki alınan yenilgiye rağmen Martin Schulz’u partide kadınları ihmal etmekle suçladı.
Genel kurulda kabul edilen temel önergeler arasında SPD’nin dişileştirilmesinin, yani partide kadınlara daha çok yer verilmesinin yer aldığını hatırlatırken, Schulz’un reform planında kadınların çıkarlarının göz önünde bulundurulmadığına dikkat çekti.
Manuela Schwesig, “Her düzeyde kadınların daha görünür hale gelmesi için somut adımlar atmalıyız” dedi.

Haberin Devamı

***
Merkel kabinesinde Federal Aile, Yaşlılar, Kadınlar ve Gençlik Bakanlığı yapan ve bu yıl haziran ayından beri Mecklenburg-Vorpommern Eyalet Başbakanlığı koltuğunda oturan Schwesig, son yıllarda SPD’nin kadınların desteğini kaybettiğini de hatırlattı.
1998 yılında yapılan genel seçimlere dönemin başbakan adayı Gerhard Schröder’la katılan SPD’nin toplam oyların yüzde 40.9’unu aldığını ve kadın seçmenlerin yüzde 41’inin partilerine oy verdiğini söyledi.
24 Eylül 2017 tarihinde yapılan genel seçimlerde ise SPD’ye oy veren kadın seçmen oranının yüzde 21’e düştüğüne dikkat çekti.
Hatta 18-44 yaş gurubu kadın seçmenler arasında SPD’ye desteğin yüzde 18’e düştüğünü hatırlatarak, “Kadınları kazanmadan seçimleri kazanmamız mümkün değil” diyerek kadınlara önce parti içinde sahip çıkılmasının kaçınılmaz olduğunu söyledi.

Haberin Devamı

***
Evet, gerçekten kadınları kazanmadan Almanya’da seçim kazanmak kesinlikle kolay değildir.
82 milyon nüfuslu Almanya’da 61 milyon 500 bin civarında seçmen vardır.
Bunlardan 31 milyon 700 bini kadın, 29 bin 800 bini de erkektir.
Bu rakamlar, Manuela Schwesig’in haklı olduğunu çok açık bir biçimde ortaya koymaktadır.
Kaldı ki, Alman Anayasası’nın 3’üncü maddesinde “Kadın erkek eşittir” denilmektedir.
SPD’nin tüzüğünde de yüzde 40 kadın kotası vardır.
Schwesig’den Federal Aile Bakanlığı’nı devralan ve geçici olarak Federal Çalışma Bakanlığı’nı da üstlenen Katarina Barley de “Ülkemizde belirleyici bir politik güç olmak istiyorsak, parti içinde kadınları desteklememe gibi bir lüksümüz olamaz” diyerek kadınlara görülür yerlerde daha fazla görev verilmesini istedi.

Haberin Devamı

***
Ve SPD’li kadınlara ilk destek SPD Genel Başkan Yardımcısı olan Federal Hükümetin Göç, Sığınmacılar ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Aydan Özoğuz’dan geldi.
2011 yılından beri SPD’nin Genel Başkan Yardımcıları arasında yer alan Türk kökenli Aydan Özoğuz, aralık ayında yapılacak kurultayda aday olmayacağını ilan etti.
Bu göreve bir başka kadın adayın getirilmesi için ağırlığını koyacağını da söyledi.
Ülkenin güneyinde yani Bavyera’da SPD’nin yeniden güçlendirilmesi için gelecek yıl yapılacak eyalet parlamentosu seçimlerine partinin başbakan adayı olarak katılacak Natascha Kohnen’in kendisinin yerine getirilmesine tam destek vereceğini de.
Yani bir yerde Aydan Özoğuz, tam bir kadınlar dayanışması sergiledi.
Aynı zamanda koltuğuna yapışıp kalmak istemediğini de çok açık bir biçimde gözler önüne serdi.

BAKMADAN GEÇME!