Kadınlar günü...

Bekir COŞKUN

Bugün Dünya Kadınlar Günü...

Asurlar dünyayı bir kadının doğurduğuna inanırlardı. En güçlü kralların, en hızlı atların, en uzun boynuzlu koçların dahi bir kadının karnından çıktığına bakıp, bu hükme varmışlardır.

Bence de dünya, kadınların ürünü...

Eğer erkekler yaratmış olsaydı, dünyanın bir sapı olacaktı. Ki tutup birbirlerinin kafasına vursunlar.

Kadın barıştan, sevgiden yanadır.

Hastanelerin duvarlarındaki ‘‘sus’’ işareti yapanın, ya da adalet terazisini tutanın kadın olması ise kadının erkekten daha çok güven verici olmasından...

*

Bu yüzyılın sonlarına doğru kadınlar, perdenin arkasından önüne çıkarak, erkeklere bir omuz vurup öne geçerek dünyayı bizzat kendileri yönetmeye başladılar...

Doğrusunu isterseniz daha önce de dünyayı kadınlar yönetiyordu, sadece erkeklerin bundan haberi yoktu.

Tarih kitapları, erkekleri yönlendirmiş kadınlarla dolu.

Osmanlı'da, tüm büyük girdapların arkasında bir güçlü-ünlü sultan kadın var. İngiliz, Fransız, Rus tarihlerinde de...

Yakın tarihimizde ise kadınlar en çok cumhuriyetimizin bu son yıllarına damgalarını vurdular.

*

Bizim Yavuz Gökmen, kafasının içinde ölümünden kaç yıl sonra üne kavuşturduğu ‘‘Melek Hanım’’ı düşüne düşüne, bir diğer hayran olduğu kadın, Tansu Çiller ile geçenlerde röportaj yapmaya gitti.

Tansu Çiller sordu:

‘‘Melek Hanım nasıl, iyiler mi?..’’

Yavuz Gökmen, yıllar önce ölmüş babaannesinin hatırının sorulması karşısında gıdısını kaşıdı.

Çiller:

‘‘Sıhhatleri nasıl?..’’

*

Kadınlar...

Hepimizin yaşamında derin izler bıraktılar.

Kimisi silik silik anılarda yaşadılar... Kimisi en keskin duyguların çeşmesi gibi durmadan aktılar... Kimisi şarkıların arasında nakaratlaştılar... Kimisi bize sevgiyi öğretti, kimisi nefreti...

Kimisi işleri berbat etti.

Kadınlar günü, tüm kadınlara kutlu olsun.

(............)

Yavuz Gökmen ayrılırken, Tansu Çiller arkadan seslendi:

‘‘Melek Hanım'a saygılarımı iletiniz...’’

---