Kadının fotoğrafı yok

YENİ Şafak Gazetesi'nin dünkü nüshasının sayfaları arasında dolaşırken dikkatimi çeken bir durumla karşılaştım.

Bu, dördüncü sayfada ‘‘Albayraklar'ın Mutlu Günü’’ başlığıyla verilen ve yaklaşık çeyrek sayfaya yayılan bir haberdi.

Haber, Yeni Şafak Gazetesi'nin sahiplerinden Nuri Albayrak'ın kızının düğününü konu alıyordu.

Albayrak'ın kızı Elif Albayrak, Altınsoy ailesinden Adem Altınsoy ile Hıdiv Kasrı'nda düzenlenen bir törenle dünya evine girmişti.

Nikáhı İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ali Müfit Gürtuna kıymış, gelinin şahitliğini AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, damadınkini ise SP İstanbul İl Başkanı Numan Kurtulmuş yapmıştı.

HABERDEKİ TUHAFLIK

Evlilik haberi, üç fotoğrafla desteklenmişti. En üstteki büyük fotoğraf, erkek konukları yemek masasında topluca dua ederken gösteriyordu.

Belli ki, kadın konuklar ayrı bir bölümde toplanmışlardı.

İkinci fotoğraf, aynı masada oturan gelinin dedesi Ahmet Albayrak, Tayyip Erdoğan ve Müfit Gürtuna'yı birlikte gösteren bir yakın çekimdi.

Üçüncü ve en küçük fotoğrafta, Tayyip Erdoğan, gelinin babası Nuri Albayrak ve amcası Ahmet Albayrak'la birlikte görünüyordu.

Bu haber ve haberi tamamlayan fotoğraflar bir siyasi parti ya da sendika toplantısını konu alıyor olsaydı, bir eksiklik hissetmeyecektik.

Ama adı üstünde, bu bir düğün haberiydi.

Düğün haberinde damatla gelinin fotoğrafının verilmesi gerekmez miydi?

NEYİN TERCİHİ?

Denebilir ki, bu durum gazetenin editoryal bir tercihidir. Gazete yönetimi, Erdoğan'la Albayrak ailesinin yakınlığını ön plana çıkartmayı uygun bulup, damatla gelini ikinci plana itmiş olabilir.

Yine de, düğünün ana konusu olan gelin ile damadın haberde bir ayrıntı muamelesi görmesinin ne ölçüde normal olduğu sorusu zihinde takılı kalıyor.

Galiba, başka bir mülahaza ağırlık kazanıyor.

Hangi şık ağır basarsa bassın, haberin veriliş şeklinde en çok dikkat çeken unsur, kadın görüntüsünün olmamasıdır.

Buna kadının yok sayılması da diyebilirsiniz.

Yeni Şafak, İslamcı kimliğiyle temayüz etmekle birlikte, Türk kamuoyunun karşısına kuvvetli bir demokrasi ve hukuk söylemiyle çıkıyor.

En azından köşe yazarlarının çoğunun bugüne dek yazdıkları, atılan manşetler bu kanaati yaratıyor.

KADINI YOK SAYAN DEMOKRASİ ANLAYIŞI

O zaman yanıt verilmesi gereken soru en yalın haliyle şudur:

Bu ölçüde kuvvetli bir demokrasi ve hukuk söylemiyle kadını yok sayan bir zihniyet ne ölçüde bağdaşabilir?

Cumhuriyetin Türk insanına getirdiği en büyük kazanımlardan biri, ilk kez kadını da erkekle birlikte hukukun eşit düzeyde bir öznesi kılmasıydı.

Çağdaş bir demokrasi anlayışının da cinsiyete dayalı her türlü ayrımcılığı reddeden, erkeği hiçbir şekilde kadının üstünde tutmayan, kadın-erkek eşitliğini mutlak gören bir bakışı kucaklaması gerekiyor.

Dolayısıyla, Yeni Şafak'ın bu haberi veriş şekli, olsa olsa, kadını ikinci sınıf bir hukuk öznesi olarak gören şer'i hukuka uygun ve ondan yola çıkan ayrımcı bir demokrasi anlayışının ifadesi olmalıdır.

Bu takdirde, haberin gerisindeki bakış, bakış sahibinin demokrasi ve hukuku nasıl anladığını göstermesi bakımından göz açıcıdır.

Ya da bütün olan biten, gazetenin yazı işlerinden kaynaklanan bir dikkatsizlikten ibarettir.

Ancak bu durumda, gazete yönetiminin genç çiftten özür dilemesi gerekir.

Hangisi şık geçerli olursa olsun, biz genç evlilere mutluluk dileklerimizi iletmek istiyoruz.
Yazarın Tüm Yazıları