Kadın her zaman haksız mı?

(İsmini vermek istemeyen bir okuyucumuz anlatıyor)

"CUMARTESİ gecesi saat 1.10’da motorsikletimle Yıldız 4. Caddede ki ışıklardan Simon Bolivar’a çıktım. Normal hızımda giderken arkadan hızla gelen 06 ASB 29 plakalı araç, aniden sola dönmeye karar verip önüme çıktı. Çarpmamak için sağa kırdığımda sağımdaki araçla aniden çıkan araç arasında sıkıştım. 06 ASB 29 plakalı araçtaki sürücü inip, aracını kontrol ederken bana, "Dua et birşey olmasın yoksa ben sana gösteririm" diyerek bağırmaya başladı. Aracımdan inip, "Hatalı sizsiniz" deyince, beni iterek, "Bir tane çarparım şimdi, kimin hatalı olduğunu görürsün" diye tehdit etti. "Çekin ellerinizi üzerimden bana dokunamazsınız" deyince kadın olduğumu anladı.

"Polisi arıyorum" diyerek cep telefonumu çıkardım. Ne 155 ne 154 aranmıyordu. Orada bulunan ’Basın Taksi’ çalışanlarına "Lütfen polisi arar mısınız?" dedim. "Arayamayız" deyip, izlemeye devam ettiler. Arkadaşımı aradım, yerimi söyledim polisi aramasını istedim. Yoldan geçen 155’i durdurdum. Durumu anlatmaya çalışıyordum. Fakat 06 ASB 29 plakalı aracın sürücüsü arabasından bir telsiz çıkardı, beni iteklemeye, susturmaya ve tehditlerine polisin yanında da devam etti.

Polisler de "İşimiz var gideceğiz" deyince, trafikten ekipler geleceğini, adamların beni dövmeye kalktığını, can güvenliğim olmadığını, polislerin can güvenliğimden sorumlu olduğunu ve beni onlarla bırakıp gidemeyeceklerini söyledim.

06 ASB 29’U UNUTMA

Polisler isteksizce "Bekleyemeyiz, kimliklerinizi verin de karakola gidelim bizim işimiz var" deyince ben kimliğimi verdim. 06 ASB 29 plakalı aracın sürücüsü kimliğini vermedi, bağırıp çağırmaya devam etti, özürle halledebileceğimizi söyledi.

Ben de, hatanın ben de olmadığını bir de hakarete uğradığımı ve taciz edildiğimi söyledim. 06 ASB 29 plakalı aracın sürücüsü polisleri ikna edip, bana söylenmeye devam ederek çekip gitti.

POLİSLER VE ’BASIN TAKSİ’

Polisler de, üzülmemi, neyse ki hasar olmamasına sevinme mi, şehrin ortasında da olsak böyle durumlarla karşılaşabileceğimizi, adamın kesinlikle haksız olduğunu bildiklerini söyleyerek teselli edip, beni yolcu ettiler.

Başkentin göbeğinde, hem suçlu hem güçlü kabadayı (muhtemelen sarhoş) 06 ASB 29 plakalı aracın sürücüsü, mağdur kadın sürücüyü sadece izleyip, yardım etmeyen ’Basın Taksi’ çalışanları ve "Kesinlikle siz haklısınız... adam hem kaba hem haksız" diyen polisler bir yana, o saatte bir kadının tek başına motorla trafikte ne işi var diye düşünen okuyucular da olacaktır elbette!"

Korku dağları bekler!

KİM
kimden korkmuş, nasıl korkmuş belli değil. Aslında korkuyla ilgili bir yazı olmayacak. Neden böyle bir başlık da attım onu da bilmiyorum!

13.12.2006 tarihli Oğuz Dişli’nin haberine istinaden görüşlerimi bildiren bir yazı yazmıştım. 18 aralık da yayınlanan bu yazımda Burhan Yazar’ın açıklamış olduğu raporda, Çankaya ilçesine dökülen asfalttan bahsediliyor ve komik tarafı 1 km asfaltın Çankaya bölgesine dökülmesi ile ilgili...

Aslında komiklik ondan sonra başlıyor; nasıl mı? Bugün ayın 20’si ve Anıttepe muhtarlığı yerine Yücetepe muhtarlığına giden fen işlerinde iki görevli arkadaş... Yücetepe genelde semt olarak Anıttepe olarak bilinir, fakat muhtarlıkları farklı isimlerdir.

Belediyede etkin görevde bulunan birilerinin bilmesi gerekir bu durumu. Durun daha bitmedi, komiklik yani... Elinde 18’inde sayfanızda yayımlanan yazım ve yazıma atfen "bu yazıyı neye göre yazdın muhtarım" kelimesi... İki gün önceki açıklanan rapora göre yazdığımı söylemem üzerine, o yazıdan haberinin olmaması daha da dikkat çekici.

Aslında bu vesile ile sizlere teşekkür etme fırsatı da verdiler bana. Demek ki gazeteler takip ediliyor ve eleştirilere yanıt vermek için kişilerin adresine kadar gelinebiliyor. Allah’tan gelen kişiler belediye personeli.

Demem şu ki herkes görevini yapacak. Ben halkın temsilcisi olarak bu yazılara ve gerekli girişimlere göre kimilerinin denetçisi olacağım. Bizim denetçimiz ise halk ben de halkın adına bilgi ve denetim görevlerini onlar adına takipçisiyim.

Elbette bir gün teşekkür etme fırsatı bize verirlerse onları da dile getiririz ve teşekkürümüzü halkın adına sunarız. Biz muhtarlara da eleştiri yapan çok ve biz bu eleştirileri değerlendirerek halkın içinde pişme yolunda gidiyoruz.

Yalçın Bayer ve Hürriyet Ankara, sizlere teşekkür ederim mahallem ve kendi adıma.

Ufuk KABLAN-Anıttepe Mahallesi Muhtarı (229 83 94)
Yazarın Tüm Yazıları