Kaçmak ve kovalamak...

Arife günü, yani dün denge biraz daha sağlandı, kuşlardan kaçan insanlar danaları kovalıyorlardı.

İnsan da can derdinde, dana da...

Yaşam denilen şey kaçmakla kovalamak arasında geçmez mi?

Hayat kaçmakla kovalamaktır.

Kaçan kadını yakalayan erkeğin ürünü değil midir insan?

Dersten kaçmak ama notları yakalamakla atılan ilk adımlar yaşam boyu sürüp gider. Bir bakarsınız ki bir kışlada düşmanı yakalama eğitimi alıyordur askerden kaçma eğilimindeki genç insan.

Sonra bir iş yakalamak...

Bu aylaklıktan kaçmak için gerekli olsa bile, bundan sonraki aşama yorulmaktan kaçarken bol kazancı yakalamaktır.

Peşinden bir evliliği kovalamak gelir, sonradan kaçmak için...

Orta yaşlarda kafanın tepesinden kaçan saçlarla, göbeğin yakaladığı fazla kilolar sendromu içinde, kaçmakla kovalamanın tam ortasındadır insanoğlu. Ve ömrün kaçan kısmına bakıp kalan kısmını iyi yakalamanın hesabını iyi yapmak ister.

Yapamaz...

Geriye her zaman yetişkinliği yakalamak için onca yıl koştuktan sonra, elden kaçan yıllar için dizlere vurmak kalır.

*

Bugün bayram.

Kutlu olsun...

Parası olanlar kentlerden kaçtılar, huzuru yakalamak için.

Ben oturdum yazımın sonunda yuvarlak sözcükleri yakalamak istiyorum, aslında kurban kesen okurlarımın canını sıkmaktan kaçmak için...

Siz mutluluğu yakalamaya çalışın...

Birazdan kapılar çalınacak, misafirler gelecek, küçükler büyüklerin ellerini öpecekler. Büyük sehpanın üzerindeki şeker kavanozu bir inecek bir kalkacak.

Dostluktan, barıştan, sevgiden söz edilecek.

Sonra evin hanımı "Kestiniz mi?" diye soracak...

Bayram günü sevgi ve barışı yakalayalım derken, işte benim keyfimin kaçtığı yer...

Kuşlardan kaçan insanlar danaları kovalamayı sürdürecekler.

Kuşlardan kaçmak yaşamı yakalamak için, danayı yakalamak cenneti kaçırmamak içindir.

Böylece bir bayram daha elimizden kaçmış olacak.

Ne yapacaksınız, kaçmak ve kovalamaktır yaşam.