Kaçınılmaz ek önlemler geliyor

UMARIZ Hükümet; popülizme dalıp, harcamaları hesapsız artırdığında, bedelini ödeyeceğini, sonunda bir yerden mutlaka bunun çıkacağını artık anlamıştır.

Bir süredir ek önlem gerekeceğini söylüyor, bunu söylediğimiz için de hem hükümetten, hem de piyasalardan tepki alıyoruz. IMF gelirken de ek önlem isteyeceğini söylemiş ve 'piyasaları bozan kişi' olmuştuk...

Şimdi IMF geldi hesaplar masaya yatırıldı ve 2-2,5 katrrilyon liralık ek önlem gereği ortaya çıktı. Şimdi bu önlemler alınmaya çalışılıyor.

Yine ek önlem denildiğinde bakanların demeçlerini hatırlatıp, 'sadece tasarruf ile karşılanabilecek açığı geçtik, yeni vergiler gelebilir, bakanlar ek vergi olmayacağını söylemesin' demiştik. Şimdi hem tasarruf tedbirleri hem de yeni vergi geliyor.

Peki ek önlem gereği, sırf piyasalar bozulmasın diye, yazıp söylenmese ne olacaktı? Bu soruyu bir büyük işadamına sordum ve 'Piyasa aniden ek önlem ile karşılaşsa ne olurdu?' dedim Aldığım yanıt 'faizler en azından 4-5 puan yukarı çıkardı' oldu.

İşte, 'sansür' uygulayarak beklenti yönettiğini sananlara, bu çok çarpıcı bir örnek. Piyasalardan bilgi saklamak, piyasaların da kafasını kuma gömmesiyle ekonomide düzelme olmaz. Ekonomide düzelme olması için her şeyden önce, IMF Şefi Moghadam'ın da dediği gibi, zigzagların bırakılması,yapılması gerekenlerin zamanında yapılması gerekiyor. Bununla birlikte aksayan yönlerin, ek gelir ihtiyacı gibi, açıkca kamuoyuyla paylaşılması ve bunla birlikte karar alıcıları sapmalara karşı uyarmak gerekiyor.Eğer Hükümet, ekonomi yönetimi ve piyasalar ekonominin gerçekten düzelmesini istiyorlarsa, kararların zamanında alınması için, ya da popülist kararların alınmaması için, Hükümet üzerinde baskı kurmalılar...

IMF YUMUŞAK

IMF'yle 5. gözden geçirme konusunda epey yol alındı. IMF'nin yumuşak olduğu gözlendi. Ancak bu gözden geçirme elbette ki sadece IMF'nin çabasıyla olmuyor. Hükümet de bu hafta başından itibaren gerekli olan kararların alınması konusunda adım atmaya başladı. Hala SSK prim affının yöntemi gibi, üzerinde mutabakata varılamayan konular olduğunu duyuyoruz ama bu aşamadan sonra 5. gözden geçirmenin artık tamamlanacağına kesin gözüyle bakabiliriz.

Bence Hükümet gerekli olan kararların alınmasıyla işlerin düzeleceğini, artık anlaması gerek. Merkez Bankası'na o kadar yüklendiler ama dün görüldü ki; işler düzelince zaten gerekli olan faiz indirimi yapılıyor. Başbakan ve özellikle Maliye Bakanı da umarız bunu artık anlamışlardır. İki hafta önce bu planlanmaya başladı ama Süleymaniye krizi, IMF'le 5. gözden geçirme derken bu gecikti. Ama işler yoluna girince 3 puanlık indirimi yaptı. İşler yolunda gider, gözden geçirme onaylanır, yanlış karar alınmazsa yeni faiz indirimleri de gündeme gelecektir.

Üzerinde anlaşılan bazı tasarruf kalemlerinde dikkatli olunması gerektiğinin de altını çizelim. Örneğin özel gelir ve fonlardan ikinci yarı için 650 trilyon tasarruf amaçlanıyor. Eğer fonlara aktarma yapmaz ama ödenmeyen harcama biriktirirseniz burada sıkıntı olur. Aynı şekilde yatırım ödeneklerinden sağlanması planlanan 700-800 trilyonluk tasarrufta da 'parası harcanmasa bile bu rakamın aşılmamasına' dikkat edilmeli. Eğer emanetler birikir, yani bütçe ile nakit açığı farkı doğarsa bunun borçlanmasının gerekeceği ve 2004 yılına yük bineceği unutulmamalı.

Bu arada Başbakan Erdoğan'ın ek önlemlere itiraz ettiği ama Dışışleri Bakanı Abdullah Gül'ün, 'Eğer gerekiyorsa bu önlemler alınacak, başka çaremiz yok' diyerek ikna ettiği söyleniyor. Umarız, böyle değildir de Başbakan işin ciddiyetini kavramış durumdadır.

Unutulmasın her hatanın ve gecikmenin bedelini bu ülke hazine faizlerinin yüksekliği ile ödüyor. Yani halk ödüyor...
Yazarın Tüm Yazıları